Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/277 E. 2022/1233 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/277 ( DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2022/1233 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/10/2019
ESAS-KARAR NO : 2019/449 E- 2019/910 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, … parselde bulunan taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhitliğini yaptığını, inşaatı eksiksiz olarak tamamlayıp alıcılar ile mal sahiplerine teslim ettiğini, … Belediyesi’ne Yapı Kullanma İzin Belgesi verilmesi için başvuruda bulunduğunu ve takiben 16.01.2017 tarihli 26 numaralı Yapı Kullanma İzin Belgesi verildiğini, müvekkili şirketin, inşaatta boya aşamasına geldiğinde, binanın dış cephe boyasında davalılardan … Boya San. Ve Tic. A.Ş.’nin ürettiği “…” marka boyayı diğer davalı … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’nden satın alarak binada uyguladığını, bina dış cephesinin Yapı Kullanma İzin Belgesi başvurusu esnasında alınan fotoğrafları sunduklarını, söz konusu fotoğraflar incelendiğinde bina dış cephesinin boyandığının görüldüğünü, bina tamamlandıktan bir süre sonra davalılardan … A.Ş.’nin ürettiği boyaların yer yer soyulmaya ve kalıp halinde dökülmeye başladığını, binaya uygulanan boyanın döküldüğünü, … A.Ş. tarafından üretilen boyanın ayıplı olması sonucunda dökülmesi nedeniyle binanın dış cephe görüntüsü bozulduğu gibi aynı zamanda boyasız kalan yerlerin de zarar gördüğünü, yağmur yağışında kullanılan boyanın bozuk olması nedeniyle soyulma ve dökülmelerin arttığını, durumun bina sakinlerinin şikayeti ile ortaya çıktığını, binada oluşan zararın davalılar tarafından giderilmesi gerektiğini, binada sadece dökülen/soyulan bölümlerin tamiri ve tekrar boyanması ile zarar giderilemeyecek, iskele kurularak bütün binanın dış cephesinde olan boyanın tamamının kazınması ve yeniden boyanması gerektiğini, bu nedenle boya, malzeme, iskele, işçilik ve işçiliğe ilişkin ferileri dahil bütün bu zararların tazmininin gerektiğini, davalıların binanın dış cephesinin tamamı için olan boya, uygulama, mevcut boyanın kazınması, iskele kurulması ve iskele kirası, işçilik bedeli ile işçilik bedelinin ferilerinin bilirkişi raporu ile belirlenmesi ve belirlenen bedelin tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. vekili, ayıplı mal iddiasında olan tacirin seçimlik haklarını kullanabilmesi için süresinde ve usulüne uygun bir şekilde ayıp ihbarında bulunması gerektiğini, malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde bu ayıbın aynı süre içinde yani 8 günlük süre içinde satıcıya bildirilmesi gerektiğini, sekiz günlük süre malın alıcı tarafından satım ve teslim alındığı tarih itibariyle başladığını, açık ayıp niteliğinde olmayan ve 8 günlük inceleme süresinde tespit edilemeyen yani kullanımla ortaya çıkan ayıplar yönünden TBK’nın ilgili düzenlemeleri uygulama alanı yapacağını, müvekkilinin … İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti.’ne davacı tarafından yapılan bir ayıp ihbarı bulunmadığını, tacirler arasındaki ticari satışlarda ayıp sebebiyle maddi tazminat istemli dava açma süresinin 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davaya konu binanın yapı kullanım izin belgesi 16/01/2017 tarihinde alındığını, yapı kullanım izin belgesi alınmadan önce binanın dış cephe boyama işlemi tamamlandığını, binanın boyanması 2016 yılı sonu ve/veya 2017 yılının başı kış mevsimi olduğu, iddia olunduğu üzere her yağmur yağışında kullanılan boyanın bozuk olması nedeni ile soyulma ve dökülmeler olmuşsa bunun 2016 sonu /2017 başı kış döneminde ortaya çıktığını, dava tarihinin 07/08/2019 tarihi olduğu düşünüldüğünde üzerinden yaklaşık 2 yıl 8 ay geçilerek davanın açıldığını, tacirler arasında ticari satışlarda ayıp nedeni ile açılan davalar için öngörülen sürelerin aşıldığını ortaya koyduğunu, davacı iddiasını bizatihi kullanılan boyalarda üretim hatası olduğu savı üzerine kurmuş olup müvekkilinin davaya konu boyaların üreticisi olmadığını, “Üretim hatasına” dayalı somut davanın münhasıran üreticiye karşı açılması gerektiğini, davaya konu boyanın üreticisi olmadığından, üretici firmadan boya üretimi ile ilgili gerekli onay belgelerin ve boya numunesinin alınarak Mahkemece oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdii edilmesini, bilirkişi heyetince de iddia edilen ayıbın niteliğini, süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunulmadığı hususları yönünden inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve denetimine elverişli rapor alınması gerektiğini, davacının uygulama yaptığı cephenin boya uygulamasına uygun olmaması ve/veya uygulamanın hatalı yapılması nedeni ile de bahsedilen sorunların yaşanmasının mümkün olmadığını, cepheden numune alınarak inceleme yaptırılması talebi teknik olarak doğru talep olmayacağını, incelemenin üreticiden veya piyasadan temin edilecek boya numunesi üzerinde yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Boya San. ve Tic. A.Ş. vekili; davacı, mezkur binanın dış cephesinde yer yer soyulma ve kalıp halinde dökülmeler meydana geldiği gerekçesiyle durumu boyaları satın almış olduğu diğer davalı … Şirketine, boyaların kendisine teslimi ve dış cephe boyama işleminin gerçekleştirilmesinden yaklaşık 2 yıl sonra bildirdiğini, müvekkili şirketin, diğer davalı …in müvekkili şirkete durumu bildirimi üzerine hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen sadece müşteri memnuniyeti ilkesi gereği derhal konuyla ilgilendiğini, ilgili yeri ziyaret ederek gerekli incelemeleri yapmış ve yaşanan sıkıntının boya kalitesinden kaynaklanmadığını, tam tersine dış cephe boya uygulamasının hatalı yapılmasından dolayı ilgili hasarın meydana geldiğini, inşaatta A-1 silikonlu grenli dış cephe boyası kullanıldığı, bu ürün için yüzey hazırlığı aşamasında kullanılması gereken astar ürününün A-1 silikonlu grenli boya astarı olması gerektiği, A-1 fakat; müvekkili şirket kayıtlarına göre, davacı tarafından belirtilen tarihlerde, davacının boyaları satın almış olduğu … firmasından A-1 silikonlu grenli boya astarı satın almadığı, A-1 silikonlu grenli boya astarının kullanılmaması veya başkaca bir uygulama hatası nedeniyle sorun yaşanmış olabileceği, boyanın kullanım talimatında “uygulama esnasındaki değişkenler ürün performansında önemli bir faktör olduğundan bu bilgiler kullanıcıya genel bir klavuz olarak hizmet etmelidir. Burada yazılı olmayan uygulama kaynaklı sorunlardan dolayı “… boyadan” yasal olarak herhangi bir sorumluluk kabul edilmez.” şeklinde uyarının yer aldığı, kullanma talimatına aykırı olarak yanlış astar kullanıldığı veya başkaca bir uygulama hatasının mevcut olduğunu davacıya anlattığını, nitekim somut olayda müvekkili şirketin hiçbir şekilde uygulayıcı konumunda olmadığı gibi, dış cephe boyasının kim veya kimler tarafından uygulandığının bilinmediğini, ticari satışı yapılan bir ürünün gizli ayıplı olması halinde, alıcı tacire malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelettirme yapmak ve durumu satıcıya bildirmek yükümlülüğü yüklenmiş olup, davacı işbu yükümlülüğü de yerine getirmediği gibi, boyaların teslim tarihinden yaklaşık 2 yıl içerisinde de herhangi bir gizli ayıp ihbarında bulunmadığını, somut olayda diğer davalının müvekkil şirkete bildirimi üzerine derhal harekete geçip ve gerekli incelemeleri yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, ayıplı malzeme nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin beyanına göre davalılara yapılan bir ayıp ihbarı bulunmayıp, arabuluculuk başvurusu ile ayıp ihbarı yapıldığının belirtildiği, davacı tarafından TTK’nın 23/c maddesinin “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü  maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. ” hükmü yollaması ile Türk Borçlar Kanunu 223/2 maddesinin “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. ” düzenlemesi uyarınca ortaya çıkan ayıbın davalılara hemen bildirilmesi gerekirken bu bildirimde bulunulmadığı, arabuluculuk başvurusunun dava ön şartı olması nedeniyle ayıp ihbarı olarak kabulünün mümkün olmadığı, süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmamasına göre DAVANIN REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Müvekkili firma inşaat işi ile uğraşmakta olup, davalıya karşı, ayıba dayanan tazminat istemine ilişkin yapılan yargılama sonucunda Yerel Mahkemece ayıp ihbarının yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği, uyuşmazlık konusu ayıbın türü gizli ayıp olduğundan ihbarın herhangi bir şekle tabi olmadığı, içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafın haberdar olmasını sağlamaya elverişli her türlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulünün mümkün olduğu, arabuluculuğa başvurulması ile bu koşulun sağlandığı bildirilmiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapılmadığından davanın reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ayıp iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yan, yüklenicisi olduğu binanın dış cephesine yapılan boyanın ayıplı olduğunu ileri sürerek zararın giderilmesini istemiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mahkemece her ne kadar boyanın ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın niteliğinin ne olduğu, açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmadan ve ayıbın niteliğine göre uygulanacak ihbar süreleri değerlendirilmeden, ihbarın süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddedilmesi doğru olmamışsa da; TTK 23 ve TBK madde 223 gözetildiğinde inşaata boyama işleminin yapı kullanım ruhsatının alınmasından önce uygulandığı, yapı kullanım ruhsatının 28.12.2016 tarihinde alındığı, arabuluculuğa 19.02.2019 tarihinde başvurulduğu, sürecin 12.04.2019 tarihinde sonlandırıldığı, eldeki davanın 07.08.2019 tarihinde açıldığı gözetildiğinde ve istinafa gelenin sıfatına göre ayıbın varlığı kabul edilse ve gizli ayıplı olduğu belirlense bile dava açılan tarihle aradaki süreler gözetildiğinde makul sürede ayıp ihbarı yapılmadığından mahkemece davanın reddine dair verilen karar sonucu itibariyle bu gerekçe ile doğru olmuştur.
Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu gerekçe ile kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2. maddesi gereğince hükmün gerekçe yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/449 Esas, 2019/910 Karar ve 31/10/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-Davanın REDDİNE,
Alınması gerekli harç başlangıçta peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davalı …. A.Ş. yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davalı ….Ltd. Şti. yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin takdiren üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin Dairece yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 30/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”