Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/275 E. 2022/1284 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

… HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/08/2019
ESAS-KARAR NO :….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mal alım ve satımına dayalı ticari ilişkinin bulunduğunu, davalıya belirli tarihlerde faturalarıyla birlikte mal teslimi yapıldığını, faturalara, cari hesap ekstresine ve kur farkına itiraz edilmediği halde borcun da ödenmediğini, tahsili amacıyla cari hesaba dayanarak Ankara 30. İcra dairesinin 2017/13167 E sayılı dosyasında takibe geçildiğini, davalının takibe haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar vekili, davalı süresi içinde davaya karşı cevap sunmamış, isticvap üzerine şirket yetkilisi … …. 20.09.2018 tarihli duruşmada ; sipariş formu ve sözleşme başlıklı belgelerdeki imzaların şirket yetkilisine ait olduğunu, e-faturalara da bir diyeceklerinin bulunmadığını, taraflar arasında belirtilen şekilde mal alım satımı olduğunu, sipariş edilen malların yabancı para USD üzerinde olduğunda, mal bedelinin ödenmesi gerektiği tarihte TL karşılığı üzerinden vadeli çek düzenleyerek karşı tarafa verıldiğini ancak karşı tarafın çekin teslim tarihi ile tahsil tarihi arasındaki kur farkını da talep ettiğini, alacağının da buna dayandığını, ancak böyle bir borçlarının olmadığını,sözleşmede kur farkı ödemesine ilişkin bir taahhütte de bulunmadıklarını beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında USD üzerinde mal alım satımı yapıldığı,faturaların USD üzerinden düzenlendiği, bir kısım fatura bedellerinin USD olarak ödendiği ancak bir kısım yönünden fatura ödeme tarihindeki kur üzerinde TL ye çevrilerek ileri vadeli çeklerin verildiği, taraflar arasındaki ticari ilişki ve tüm faturaların yabancı para üzerinde düzenlendiği, bir kısım ödemelerin de yabancı para üzerinde yapıldığı nazara alındığında, taraflar arasında yazılı bir kur farkı sözleşmesi bulunmasa dahi aradaki uygulama ve Yargıtay İçtahatlarına göre kur farkı talep edilebileceği ve bu kapsamda davalı tarafından verilen vadeli TL çeklerin ödendiği tarihteki kur üzerinde USD ye çevrilerek oluşan kur farkını isteyebileceği, bu kapsamda düzenlenen (KDV dahil) faturadan kaynaklanan alacağı talep edebileceği, davacının cari hesabında alacak kaydı bulunan 4.758,66TL yönünde alacağını dayanak belgelerle ispat edemediği; yine alacak likit olmadığından yargılama ile tespit edildiği de nazara alınarak;
-Davacının davasının kısmen kabulü ile; Ankara 30 İcra Müdürlüğü’nün 2017/13167 esas sayılı dosyasında davalının 37.357.38 TL’ye yaptığı itirazın iptaline, bu miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine,
-Davacının icra inkar tazminatı isteminin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Mahkeme tarafından bilirkişi raporları dayanak alınarak müvekkili şirketin alacağına ilişkin olarak talep ettiği yasal faiz ve bakiye alacağın bir kısmının (4.758,66 TL) hesap edilmediği reddedildiği, davanın kısmen kabulü ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya ve takibe konu alacağın kapsamı ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava,itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2017/13167 E sayılı icra dosyası incelendiğinde; davacı … Şirketi tarafından davalı … … Şirketi aleyhinde (cari hesap alacağından kaynakladığı belirtilen 13.893,54 USD x 3,6420TL = 50.600,27TL açıklamasıyla) 50.600,27 TL nin tahsili amacıyla 10.07.2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize, döviz kuru oranına ve takibin tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 21.10.2016 tarihli “….. Formu” başlıklı belgenin incelenmesinde; davalı yan tarafından davacıdan KDV dahil (173.517,42 + 31.233,14) 204.750,56 USD’ lik malzeme sipariş edildiği, bu tutarın 15.616,57 USD’ lik kısmının tahsil edildiği ve ödenecek tutarın (204.750,56 – 15.616,57) 189.133,99 USD olarak, yine 30.09.2016 tarihli “Sipariş Sözleşmesi” başlıklı belgenin incelenmesinde; davalı yan tarafından davacıdan KDV dahil (54.666,33 +9.839,94) 64.506,27 USD’ lik malzeme sipariş edildiği, bu tutarın 4.919,97 USD’ lik kısmının tahsil edildiği ve ödenecek tutarın 59.586,30 USD olarak kararlaştırıldığı görülmektedir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle istinafa gelenin sıfatına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
Ne var ki alacak likit olmakla mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken alacağın likit olmadığı, yargılama ile tespit edildiği gerekçesi ile bu talebin reddedilmiş olması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile;
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/837Esas, 2019/654Karar ve 02/08/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a)Davacının davasının kısmen KABULÜ ile;
Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2017/13167 sayılı dosyasında, davalının 37.357,38 TL alacak yönünden yaptığı itirazın iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Fazla istemin reddine,
b)Asıl alacak miktarının % 20 si oranında hesaplanan 7.471,47TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
c)Alınması gerekli 2.551,88 TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 611,12 TL ile icra veznesine peşin yatırılıp mahsup ettirilen 253,00 TL toplamı 864,12 TL’nin mahsubu ile kalan 1.687,76 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
d)Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.467,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren % 73,83’i olan 1.083,46 TL ile 31,40 TL başvurma ve 864,12 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
f)Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.451,39TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g)Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf posta giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1.maddesi gereğince kesin olmak üzere,10/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”