Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/264 E. 2022/1674 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/264 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1674

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2019
ESAS-KARAR NO : 2013/419 E- 2019/1038 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacı ile davalının kardeş olduklarını, davalının Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/202 D.İş sayılı dosyasında, 08/03/2013 ödeme tarihli 650.000,0 TL meblağlı senet alacaklısı olarak müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı aldığını, karara istinaden Ankara 30. İcra Müdürlüğüne ait 2013/6212 sayılı takip dosyasında müvekkili aleyhine takip yapıldığını, takibe konu senet altında yer alan imzanın kendisine ait olmadığını, sahte olarak atılmış olduğunu, senedin çalıntı olduğunu, senedin yıllar öncesinde kendisi tarafından müvekkilinin babası …’e teminat amacıyla babasının isteği üzerine sadece borçlu kısmı düzenlenip boş ve imzasız olarak verilmiş senet olduğunu, babasının 28.05.2012 tarihinde vefatından sonra senedin babasına ait özel kasadan davalı tarafından çalındığını, çalınma olayına müvekkilinin annesi olan …’ında şahit olduğunu ve şahitliğini ifade eden bir mektubun da kendisine annesi tarafından verildiğini, senet üzerinde yer alan kısımların sahte olarak doldurulduğunu ve imzanın da sahte olarak atıldığını ileri sürerek, senet nedeni ile borçlu bulunmadığının tespiti ile Ankara 30. İcra Müdürlüğüne ait 2013/6212 sayılı takip dosyasında takibin durdurulması ile davalının %20 oranında tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını, davaya konu edilen senedin miras paylaşım sözleşmesi kapsamında verilmiş senet olduğunu, piyasa koşulları dikkate alınarak miras paylaşım sözleşmesi yapıldığını, borç miktarı üzerinde mutabık kalınması neticesinde senedin tanzim edildiğini, davacının borcun ödenmemesi üzerine alınan ihtiyati haciz kararı sonrasında borcu ödememek için eldeki davayı açmış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı eldeki davada, davaya konu bononun teminat senedi olarak verildiğini ileri sürmekte olup, menfi tespit davalarında kural olarak davalı alacaklı alacağını ispatla yükümlü ise de takibe konu bono kambiyo senedi vasfında olup illetten mücerret olduğu, bu durumda bonodan dolayı borçlu olunmadığına dair ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğu, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı borçlunun, takip ve dava konusu edilen bononun teminat olarak verildiğini yazılı delille kanıtlaması gerekmekte olup, teminat iddiasının senet metninden anlaşılamadığı sabit olup, davacı vekilince, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı, davacı vekilince, davaya konu bononun davalı tarafından çalınmak suretiyle ele geçirildiği, çalınma olayına müvekkilinin annesi olan …’ında şahit olduğu ileri sürülmüş ise de; dosya içerisinde yer alan ve kesinleşen Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/314 Esas, 2015/102 Karar sayılı karar içeriğine göre; davacının eldeki davada ileri sürdüğü iddialar nedeni ile başlatılan soruşturma neticesinde davalı … hakkından Resmi Evrakta Sahtecilik ve Dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde verilen karar ile, yaptırılan Grafolojik inceleme neticesinde senet üzerinde yer alan imzanın …’e ait olduğu, davacının Annesi olan …’ında şahit olarak dinlenilmesi sonucunda, 650.000,00 TL’lik senedin … tarafından mal taksim anlaşması uyarınca …e verildiğinin belirtilmiş olduğu gerekçesiyle …’in beraatına karar verildiği ve kararın temyiz incelemesi neticesinde kesinleştiği; davacının eldeki davada, teminat senedi olarak tanzim olunan senedin davalı tarafından ele geçirildiği ve hukuka aykırı olarak doldurulmak suretiyle takibe konulduğu ileri sürülmüş ise de davacının davasını kanıtlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddine; yargılamanın başında, mahkemece verilen tedbir kararı ile icra veznesine yatan paranın davalıya ödenmemesine karar verilmiş olduğundan; Davanın REDDİNE, İİK’nın 72/4 maddesi gereğince 650.000,00 TL’nin % 20’si oranında 130.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Dava konusu senet yıllar önce müvekkilinin, babasına imzalayıp boş olarak verdiği senet olduğu, iddialarını tekrarla, ceza davasında verilen beraat kararının tek başına hukuk hakimini bağlamayacağı, dosyada mevcut olan delillerler birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu senedin davalıya miras taksimi nedeniyle verilmediği, davalının da bunun aksini ispatlayamadığı halde yerel mahkemenin davanın reddi yönünde vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava konusu takip ve senet nedeniyle borçlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 30. İcra Müdürlüğüne ait 2013/6212 sayılı takip dosyasında;… tarafından … aleyhine 650.000,0TL asıl alacak, 487,0TL 1 aylık gecikme faizi, 245,0TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 68 TL ihtiyati haciz yargılama gideri olmak üzere 650.800,05 TL , 10.06.2012 düzenleme tarihli 08.03.2013 vade tarihli 650.000,0TL tutarlı bir adet senede dayalı 15.04.2013 tarihinde kambiyo takibi yapıldığı; dayanak senedin 14.06.2012 keşide, 08.03.2013 vadeli, malen ihdas nedenli 650.000,0TL tutarlı olduğu, keşidecisinin …, lehdarının … olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 09.05.2014 tarihli dilekçesinde dava konusu senet altındaki imzanın davacıya ait olduğunu kabul etmiştir.
Ankara 9.Ağır Ceza Mahkemesinin 07.04.2015 T, 2014/314 E, 2015/102 K sayılı kararı ile; katılan …, sanık … olup resmi belgede sahtecilik , kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu nedeniyle 11.04.2013 olan suç tarihi olup mahkemece; Müşteki …’in babası olan …’e başka amaçla babasının isteği üzerine borçlu bölümünü imzalayıp verdiği boş senedi Müştekinin babası olan …’in 28.05.2012 tarihinde ölmesi üzerine Müştekinin abisi olan sanık …’in bir şekilde ele geçirdiği, bu senedin alacaklı kısmına kendi ismini yazıp senedin tanzim tarihini 14.06.2012 ödeme tarihini 08.03.2013 meblağını ise 650.000,0 TL olarak doldurduğu veya başka bir şahsa doldurttuğu, böylece sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği sanığın bu şekilde üzerinde sahtecilik yaptığı bu senet ile ilgili olarak vekil aracılığı ile ihtiyati haciz kararı aldığı, 11.04.2013 tarihinde Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2013/6212 esas sayılı takip dosyasında icra takibi başlattığı böylece sanığın, kamu kurum ve kuruluşlarının ve benzeri tüzel kişiliklerini araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediği iddiası ile dava açıldığı; sanığın savunmasında babası vefat ettiğinde 28 Mayıs 2012 tarihinde Ankara’ya gidip defin işleri ile uğraştığını annesini ve kız kardeşini zorlayarak anahtar alıp kasaya açmadığını sadece kardeşiyle anlaştığı üzere Ankara Çankaya’da 1 daire İncek Mahallesi’nde 2 parsel arsa Mersin Tece ilçesinde denize sıfır 3 katlı villadaki hisselerini resmi olarak kardeşinin üzerine devrettiğini buna karşılık 650 bin TL tutarında senet verdiğini ve buna annesinin şahit olduğunu senet tahsil edilemeyince dava açtığını senet miktarını ödeyemeyince kardeşinin bu şekilde suçlama getirdiğini bildirdiği; Müşteki …’in de babasının vefatından 8 yada 10 yıl önce babasının annesi ve kendisinden imzalı boş senet aldığını abisinin o günlerde mafya ile sıkıntılarının olduğunu muhtemelen bundan dolayı babasının kendilerini korumak için böyle bir yol izlediğini, babası ölünce mal paylaşımı yaptıklarını annesi ve sanık abisinin Oran’daki eve taşındıklarını orada babasına ait kasa olduğunu birkaç ay önce abisinin arayarak 250.000,0TL nakit orandaki ev ve Mersin’deki yazlığı kendisine vermesini yoksa elinde imzalı belgesinin olduğunu icraya koyacağını bildirdiği 650.000 TL lik senedi icraya koyunca da şikayette bulunduğunu belirttiği, babası ölünce yazılı bir anlaşma olmamakla beraber abisiyle yarı yarıya malları paylaşımı konusunda anlaştıklarını bildirmiştir.
Ceza Mahkemesince yaptırılan grafolojik inceleme neticesinde senet üzerinde yer alan imzanın …’e ait olduğu, davacının Annesi olan …’ında şahit olarak dinlenilmesi sonucunda, 650.000,00 TL’lik senedin … tarafından mal taksim anlaşması uyarınca …e verildiğinin belirtilmiş olduğu sanığın suça konu senedin miras paylaşımı sırasında müşteki kardeşi … tarafından kendisine verildiğine ilişkin savunmasının aksini gösterir mahkumiyetine yeterli delil olmadığı belirtilerek … için beraat kararı verilmiştir .
Ankara 4. ATM 11.04.2013 tarihli kararla 2013/202 D. İş dosyası üzerinden dava konusu senede dayalı ihtiyati haciz kararı da verildiği; ayrıca Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 26.06.2014 tarih, 2013/463 E, 2014/481 K sayılı kararla dava konusu takibe konu senette imzaya itiraz incelenmiş, alınan bilirkişi raporunda imzanın …’e ait olduğu belirtilip davanın reddedildiği, baba …’in 28.05.2012 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının … ve … olduğu; 29.06.2012 tarihinde davacı … tarafından davalı …’e Sarıyer/İstanbuldaki bir kooperatif hissesi devredildiği; 09.07.2012 tarihinde de … tarafından, …’e bir kooperatif hissesinin devredildiği anlaşılmıştır.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve davacı yanın iddiasını kesin delillerle kanıtlayamamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 02/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”