Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/252 E. 2022/1278 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2017
ESAS-KARAR NO : ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin borçlu şirkete verdiği mallar nedeni ile davalıdan olan alacağının tahsili için Ank. 6. İcra Md’nün…. E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlu şirketin yetki itirazı ile birlikte borcun aslına da itiraz ettiğini, BK 89 mdsi göre; para borçlarının ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olması ve ayrıca HMK 10 md belirtilen, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılacağından, Ankara icra mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin düzenlediği faturaları malzemelerle birlikte teslim ettiğinin davalı taraf defterlerinde kayıtları olup, itiraz edilmediği, taraflar arasında hesap mutabakatının da düzenlendiği, fatura muhteviyatı mallarını kargo şirketi tarafından borçlu şirkete teslim edildiği iddiaları ile borçlunun takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 27/01/2009 tarihli sözleşmenin 1. md.sinde davacının adresinin … olduğu, davacının bilahare Ankara’ya taşındığını, sözleşmenin ifa yerinin İstanbul olduğunu, bu nedenle İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu, esasa ilişkin olarak da davacı tarafın sevk irsaliyelerini sunamadığını, teslim keyfiyetini ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin kayıtlarında faturalar kabul edilmiş ise de malzemelerin büyük bir bölümünün teslim edilmediğini,karşılıklı cari hesap ilişkisi içerisinde bilahare teslim edileceği ve dönemsel olarak hesap mutabakatı sağlanacağı düşüncesi ile mücerret faturalar kabul edilmişse de faturalara konu malzemelerin teslim edilmediğini, ayrıca delil olarak dayanılan 05.12.2013 tarihli mutabakat mektubundaki müvekkili şirket kaşesi üzerindeki imzanın, şirket yetkililerine ait olmadığını, davacı tarafça orijinalinin ibraz edilmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, mahkeme ve icra dairesinin yetkili olduğu, toplanan delillerden davacı şirketin, faturalar kapsamında davalı şirkete mal satışı yaptığı, kargo şirketi … A.Ş tarafından gönderilen cevabi müzekkerede, davaya konu edilen 10 faturadan 8 fatura içeriğindeki malların sevk irsaliyesi ile davalı yana teslim edildiği, diğer kargo şirketi … .. A.Ş’den gelen cevabi faturada tespit zor olduğundan gönderim kodu istendiğinden cevap verilemediği, davalı yanın vergi dairesine bildirdiği beyan formlarından diğer 2 faturanın da bildirildiği, böylece davalı yan ticari defterlerini teslim etmemiş ise de 10 fatura içeriğinde belirtilen malları teslim aldığı tespit edilmiş, ayrıca mutabakat belgesinde de fatura bedelleri kayıtlardaki bedel kadar borcun davalı yanca kabul edildiği, ödemenin davalı tarafça ispatı gerektiği, ödemeye dair iddiada olmadığı, faturaların düzenlendiği belirtilen işletme ile ilgili İstanbul …. Sicil Müdürlüğünden getirtilen kayıtlarda, işletme adı “…” olan “…” ünvanlı firmanın kayıtlı olduğu belirtilip, kayıtların gönderilmesine göre husumet itirazlarının da yersiz olduğu, davalının aldığı mallar karşılığı bedelini ödediği ispat edemediğinden, ayrıca takipten önce davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden malzeme bedeli olan 189.237,84 TL asıl alacakla ilgili borçlu/davalının davacı tarafça yapılan icra takibine itirazının haksız olduğu gerekçesi ile;
-Davanın kısmen kabulü ile Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2013/18971 sayılı dosyasında 189.237,84TL asıl alacakla ilgili borçlu itirazının iptali ile takibin devamına, fazla talebin reddine, İcra İflas Yasası 67/2 maddesi gereği kabul edilen miktar üzerinden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Ödeme emri tetkik edildiğinde, “…”nun hasım gösterildiği anlaşılmakta ise de suret faturalarda muhatap olarak “…” nin yazılı olduğu görülmekte olup, alacak iddiasının dayanağı olan faturalarda tamamen farklı bir işletme olan “…” nin yer alması nedeniyle, öncelikle husumet itirazı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, zira, davacı tarafça başlatılan icra takibinin muhatabı ile alacak iddiasının dayanağı olan faturalarda yer alan muhatap farklı olduğundan davanın reddi gerektiği, yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca faturanın tebliği yeterli olmayıp faturaya konu malların da usulüne uygun olarak davalıya teslim edildiğinin yazılı delille ispatlanması gerekmekte olup, MK madde 6 uyarınca ispat külfeti davacıda olan davacının 10 adet faturadan sadece 4′ ü için kargo teslim belgesi sunabilmiş olması nedeniyle sadece kargo belgesi olan işbu 4 adet fatura açısından alacak iddiasında bulunabilmesinin mümkün olduğu, bilirkişi raporunun 6. sahifesinde “Belgelerin Değerlendirilmesi” başlıklı bölümde;” Dava konusu faturalarda ilgili irsaliyenin tarih ve sayısı belirtilmesine karşın fatura konusu malın ve faturanın teslim alındığına ilişkin imza bulunmamaktadır.” denilerek esasında 10 adet faturanın tamamı açısından malın teslimine ilişkin imza olmadığının belirtilmiş olduğu, davanın bu nedenle tümden reddi gerektiği, bilirkişi raporu doğrultusunda 08.11.2012 ve 02.05.2013 tarihli BA formu olmayan 2 adet fatura toplamı olan “43.556,12-TL” yönünden davanın mutlak surette reddine karar verilmesi gerektiği halde davanın tümden kabulünün hatalı olduğu, davacı tarafça fatura teslimi konusunda vergi dairesi kayıtlarına dayanılmış olup, bu nedenle HMK. madde 222. kapsamında değerlendirme yapılması mümkün olmayıp, BA formu olmayan faturalar açısından davanın reddi gerektiği, davacının talebi üzerine … Dairesi’ ne yazı yazılarak BA formlarının celbine karar verilmiş olup, gelen Vergi Dairesi kayıtlarına göre 38.583,00-TL ve 4.983,12-TL tutarlı faturaların BA formlarının olmadığı sabit olmakla işbu iki adet fatura yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, işlemiş faiz talebi yönünden davanın reddi gerektiği, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece eksik araştırmaya dayalı karar verilip verilmediği uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2013/18971 takip sayılı dosyasında; davacı- alacaklı … … Ltd.Şti tarafından, davalı-borçlu … aleyhine 189.237,84TL asıl alacak,21.895,95TL faiz olmak üzere toplam 211.133,79TL bedelli cari hesap alacağı dayanaklı 18.12.2013 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, borçluya ödeme emrinin 23.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 30.12.2013 tarihli itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borçları olmadığından bahisle, borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan faturaların … Şirketi tarafından …, …./ İstanbul adına düzenlendiği, 2012 ve 2013 yılına ilişkin 10 adet açık fatura oldukları görülmüştür.
“Mutabakat mektubu” başlıklı fotokopi belgede; …( … Hastanesi faksından gönderilmiş) Nezdimizdeki hesabınız 30.11.2013 tarihi itibariyle 189.237,84 TL( borç) olarak bildirilmiş ….. kaşeli imza atılmıştır. 05.12. 2013 tarihi elle yazılmıştır. Davacı taraf duruşmada mutabakat mektubunun … hastanesinden şirkete fakslandığını, ıslak imzalı aslının kendilerinde olmadığını bildirmiştir.Davalı taraf da bu mektubun davalı taraftan sadır olmadığını, kaşe üzerindeki karalama imzanın yetkililerine ait olmadığını belirterek belgeye karşı koymuş, belgenin aslı dosyaya sunulmamıştır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise dava konusu faturalarda alıcı olarak ismine yer verilen “…” Firmasının vergi dairesi “…”, vergi numarasının ise “…” olarak gösterildiği, ….tarafından Mahkemeye gönderilen 23.06.2015 tarihli ve 8760 sayılı yazı ve eklerinden, belirtilen vergi numarası ile “…” Firmasının vergi numarasının aynı olduğunun görüldüğü, … mektubunda, alıcı olarak ismine yer verilen “… …. … Hastanesi” firmasının, vergi dairesi “…”, vergi numarasının ise “….” olarak gösterildiğini, belge aslının dosyaya sunulmadığı, davacı tarafça 10 adet faturanın da BS formu ile bildirildiği; davalı kayıtları üzerinde yapılan incelemede; … . …. Başkanlığı tarafından Mahkemeye gönderilen 23.06.2015 tarihli ve 8760 sayılı yazı eki ile “…”na ait BA formlarına göre, … kayıtlarına intikal ettirildiği, 8 adetinin toplam 145.671,72TL bedelli faturaların vergi dairesine beyan edildiği,2 adet toplam bedeli 43.566,12 TL’lik faturaların vergi dairesine beyan edilmediği belirtilmiştir.
Mahkemece 10 adet fatura yönünden malların teslim edildiği, bedelinin ödenmediği benimsenerek davanın 189.237,84TL asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmişse de; ihtilaf konusu iki faturaya ilişkin bilirkişi tarafından ve dosya kapsamında BA formunun bulunmadığının belirtildiği, dava dışı … Şirketi tarafından 08.11.2012 tarih … irsaliye nolu, 38.583,00 KDV dahil tutarlı faturanın sevk irsaliyesinin diğer …. nolu 4.983,12TL tutarlı faturanın sevk irsaliyesi gönderilmişse de bu iki fatura yönünden malların teslimi olgusunun davacı tarafça kanıtlanması gereklidir.
Bu kapsamda uyuşmazlık konusu her iki fatura için davalı tarafça bildirilen varsa BA formlarının ve sevk irsaliyelerinin temin edilerek, dava dışı … Şirketi kayıtlarında teslime dair belge asılları getirtilerek, irsaliyelerde teslim alan imzası bulunması halinde bu kişinin davalı şirket adına teslim alma yetkisi bulunup bulunmadığı belirlenip, teslim olgusunun usulüne uygun delillerle kanıtlanması ondan sonra bu iki fatura yönünden hüküm kurulması gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesi gerekmiştir.
Kaldırma kararı kapsamına göre davalı yanın diğer istinaf itirazları bu aşamada incelenmemiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2014/1690Esas, 2017/631Karar ve 18/10/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 10/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”