Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/240 E. 2023/92 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/240 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/92

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2019
ESAS-KARAR NO : 2014/1030 E 2019/764 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile 21/05/2012 tarihinde “… Bayilik Sözleşmesi” imzaladığını, sözleşmede müvekkilinin bayi, davalı şirketin ise ithalatçı sıfatını taşıdığını, müvekkilinin davalı tarafından … bölge bayii olarak tayin edildiğini, sözleşmeye göre davalı şirketin araçlarının satışının yapılacağının ve müvekkiline satış bedelinin %2’si oranında prim ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve 2012 yılında 32 aracın satışını gerçekleştirdiğini, müvekkili tarafından sözleşmeye uygun olarak satışların yapıldığını, ancak davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı olarak primleri ödemediğini, davalı şirkete Fındıklı Noterliği’nin 24/07/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek araç satışları nedeniyle hak edilen prim borçlarının ödenmesinin talep edildiğini, davalı şirketin ihtarnamenin gereğini yerini getirmediğini belirterek 2012 yılında 32 araç satışından kaynaklanan (bilirkişi raporu sonucuna göre fazlaya ilişkin arttırma hakkının saklı kalması kaydıyla) 10.000,00 TL prim borcunun ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirket tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09.07.2019 tarihli celsede davalarını 66.492,20 TL+KDV olarak ıslah edeceklerini belirterek ıslah dilekçesi sunulması ve eksik harcın ifası için süre talep ettiği, mahkemece verilen süre üzerine davanın 66.492,20 TL+KDV = 108.310,14 TL olarak ıslah edildiği ve ıslah harcının yatırıldığı ifade edilmiş, mahkemece 16.06.2019 tarihli celsede 66.492,20 TL+KDV şeklindeki ıslahta KDV oranının %18 olarak hesaplanması talep edilmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı – karşı davalı şirket ile müvekkili arasında 21/05/2012 tarihinde 5 yıl süre ile … Bayilik Sözleşmesi ve eklerinin imzalandığını, davacı – karşı davalı sözleşme ile … … A. Ş. yetkili bayii sıfatını kazandığını, davacı – karşı davalının sözleşmeyi 2012 yılı sonunda tek taraflı olarak feshettiğini ve uygulamadığını, Fındıklı Noterliği’nin 24/07/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile bildirdiğini, bahsi geçen ihtarnamede 2012 yılı içerisinde satışı gerçekleştirilen 32 adet araç nedeniyle imzalanan sözleşmeye göre satış primi hak edildiği ve ödenmesinin talep edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11.2 maddesinde her yıl dönemi başlamadan önce bayinin gerçekleştirmesi gereken asgari satış hedefine ilişkin anlaşma yapılacağının ve bayinin bu hedef anlaşmadaki araçların sevk ve siparişini isteyeceğinin hüküm altına alındığını, sözleşmenin 12. maddesinde prim konusunun düzenlendiğini, prime niteliksel ya da niceliksel hedeflere ulaşılması halinde hak kazanılacağının, prim kriterlerinin dönemden 3 ay öncesinde ilan edileceğinin, belirtilen şartların sağlanması halinde prim ödemesinin yapılacağının düzenlendiğini, 2012 yılı prim sisteminin 20/07/2012 tarihinde davacı/karşı davalı tarafından imzalanarak müvekkiline iade edildiğini, imzalanan evrakta 100 adet araç satış hedefi konulduğunu, ekstra filo indirimi ile satış yapılması ve benzeri hallerde prim ödenmeyeceğinin belirtildiğini, belgeye göre bayilik şartlarına uygun davranan ve hak edilen prim tutarından fazla ceza almayan bayilere prim ödemesi yapılacağının bildirildiğini, davacı/karşı davalının sözleşme ve eklerinde tanımlanmış standartlara ve şartlara uymadığını, gerekli ekip, ekipman ve donanıma sahip olmaması nedeniyle ceza aldığını, 01/07/2014 tarih ve 22669 yevmiye numaralı ihtarname ile davacı/karşı davalıya bayi standartlarına uygun davranmadığı, eksikliklerini gidermesi gerektiği, eksikliklerin giderilmemesi halinde sözleşme süresi sonunda sözleşmenin yenilenmeyeceğinin ihtar edildiğini, davacı/karşı davalının adet bazlı fiyatlandırma kapsamında sadece 19 adet araç satışı gerçekleştirdiğini, bu satışlardan 6.371 Euro prim hak kazanabileceğini, bayilerin hedef satış miktarına göre prim aldıklarını, bayinin 25-50 araç satışı yapması halinde %0,5; 50-75 araç satışı yapması halinde %1; 75-100 araç satışı yapması halinde %1,5 ve hedef üzeri satış yapması halinde %2 katsayı ile prim hesabı yapıldığını, bayinin sözleşme gereği yerine getirmesi gereken standartları ve şartlan yerine getirmediği için aldığı cezanın toplam 95.800 Euro değerinde olduğunu, bu nedenle bir prim alacağı olmadığını, müvekkilinin sözleşmenin davacı yanca haksız olarak feshedilmesi nedeniyle kar mahrumiyeti alacağının doğduğunu bildirerek asıl davanın reddi ile şimdilik 10.000,00 TL alacağın karşı dava olarak kabulüne karar verilmesine verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili tarafından karşı dava 15.000,00 TL olarak ıslah edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı-karşı davalı tarafından yapılan satışa da %2 prime hak kazanacağının kabulü gerektiği, davacı-karşı davalı tarafından 10.07.2012-11.12.2012 döneminde 32 adet araç satışı yapılmakla birlikte bunlardan 19 adedini prim siteminde öngörüldüğü üzere adet bazlı fiyatlandırma ile sattığı, 13 adedinde ise standart dışı indirim aldığı veya filo kapsamında satıldığı, bu sebeple davacı-karşı davalının satmış olduğu 32 araçtan 19 aracın satışına karşılık prim hak ettiği, davacı-karşı davalının sattığı 19 adet araçtan elde edeceği, %2 prim gelirinin 25.484.20 EURO + KDV olacağı, bu tutarın satış tarihindeki TL fatura tutarı üzerinden 66.492.20 TL+KDV olduğunun tespit edildiği, tarafların iddialarına ilişkin dava dosvasma bilgi ve belgenin sunulmadığı, iddiaların soyut nitelikte kaldığı anlaşıldığından davalı-karşı davacının 95.800.00 EURO ceza talebinin yerinde olmadığı, 2013 yılında TUİK verilerine göre satılabilecek 57 adet araçtan davacı-karşı davalının satmış olduğu 19 adet aracın düşülmesi sonucu davalı-karşı davacının hesaplanabilen kar mahrumiyetinin 38*1.000.00= 38.000.00 EURO (TCMB Kuruna göre 107.201.00 TL) olabileceğinin belirlendiği, karşı dava bakımından davacının dava dilekçesindeki talep dikkate alınıp taleple bağlı kalındığı belirtilerek asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı karşı davacı vekili tarafından;
Mahkemece prim hesabının yapılmasına ilişkin hesaplama tablosunun ve tanık delilinin gözardı edildiği, Excel Hesaplama tablosunun mail ile davacı karşı davalıya ulaştırıldığı hususunun çekişmeli olmadığı, söz konusu tablonun açılmasına ilişkin bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu, mahkemece bu hususun gözden kaçırıldığı, bu hesaplama tablosunun nazara alınması halinde davacı karşı davalı alacağının 6.371.00 Euro karşılığı 16.622,92 TL olacağı, davacı yanın ceza puanları nedeniyle prim alacağının kalmadığı, prim alacağına KDV dahil edilerek hesaplama yapılmasının doğru olmayacağı, davacı yanın bu yönde bir talebinin de bulunmadığı,
İstinaf eden-davacı karşı davalı vekili tarafından;
Asıl dava yönünden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, dava değerinin açıkça 32 araç bedeli için 108.310,14 TL olarak ıslah edildiği, mahkemenin açıklama talebi üzerine beyanların hatalı değerlendirildiği, dosyada tek bir ıslahın bulunduğu, 13.06.2019 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğu, davalı karşı davacı yanın kar mahrumiyetine yönelik talebi ile ilgili verilen kabul kararının da doğru olmadığı, zira mahkemece sözleşmenin nasıl, kimin tarafından sona erdirildiği hususu üzerinde yeterince durulmadığı, sözleşmenin tarafların karşılıklı anlaşması ile sona erdirildiği, araç başına belirlenen kar mahrumiyeti bedelinin uzman bilirkişi vasıtasıyla hesaplattırılmadığı, davalı karşı davacı yanın bölgede başka bir firma ile bayilik sözleşmesi imzaladığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle prim alacağı ve kapsamı ile kar mahrumiyeti alacağı ve kapsamı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında prim alacağının ödenmediği iddiasıyla açılan alacak davası, karşı dava ise bayilik sözleşmesinin haksız fehinden kaynaklanan kar mahrumiyeti alacağı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında 21.05.2012 tarihinde 5 yıl süreli … Bayilik Sözleşmesinin imzalandığı, yine 20.07.2012 tarihinde davacı-karşı davalı bayi tarafından imzalanan EK-1 olarak adlandırılan … … Ticaret A.Ş. 2012 Bayi Geliştirme ve Değerlendirme Programı Esaslarının; “2012 Bayi Geliştirme ve Değerlendirme Programı” kapsamında hak kazanılan destek primleri hesabında;
ABF kapsamında sipariş edilmiş araçlar göz önünde bulundurulacağı,
ABF kapsamında alınan araçlarda belirtilen standart ABF paket indirimleri dışında herhangi bir indirim verilmeyeceği,
Standart ABF paket indirimi dışında ekstra filo indirimi gerektiren özel müşteri projeleri için ayrı proje açılacak ve bu araçlar için prim ödemesi yapılmayacağı, (İndirim miktarı ne olursa olsun ve her ne sebeple verilirse verilsin bu kuralın geçerli olduğu) ayrıca ekstra malzeme desteği verilmiş araçlarda da prim ödemesi yapılmayacağı, (Bu araçların adet hesaplamasına katılacağı),
Prim ödemelerinin sene sonunda tek seferde gerçekleştirileceği,
Sene içinde bayilik iptali gerçekleştirilmiş bayilere prim ödemesi yapılmayacağı, bayilik sözleşmesine aykırı hareket eden bayilere prim ödemesi yapılmayacağı,
Bayi destek sisteminde eğer bir bayi hak ettiği prim miktarından daha fazla ceza aldıysa bu miktar bayiye fatura edilmeyeceği hususlarının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
BGDP’nin dosya kapsamında bulunan 20.06.20112 tarihli mail ekinde gönderildiği, davacı karşı davalı tarafından bir nüshası paraflanarak davalı karşı davacıya gönderildiği, dosya kapsamına da davalı karşı davacı tarafından bu paraflanmış halin sunulduğu anlaşılmıştır. Söz konusu mail ve içeriği tarafların kabulünde olmakla birlikte bir örneği paraflanmış excel tablosunun ne anlam ifade ettiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunduğu, mail içeriği olduğu iddia edilen programın dosya kapsamına davalı karşı davacı yanca sunulduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının bir kısmında excel tablosunun açıldığı, bir kısmında ise açılamadığının ifade edildiği tespit edilmiştir. Söz konusu tablonun yorumlanması asıl davadaki uyuşmazlığın çözümünde esas noktalardan biridir. Mahkemece dosya kapsamında alınan raporlar arasındaki bu çelişki giderilmeksizin esas hakkında hüküm tesis edilmiştir. 20.06.2012 tarihli mail her iki yanın da kabulünde olduğu üzere söz konusu mail içeriğindeki excel programı var ise taraflarca sunulması ve bu program doğrultusunda hesaplama yapılıp yapılmadığının çekişmesiz bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca davacı karşı davalı parafını içeren davacı karşı davalının kabulünde olan BGDP’nin bir parçası olan tablo ve üzerindeki verilen prim ve satış konusunda, konusunda uzman bir sektör bilirkişinin de katıldığı heyet tarafından tablonun irdelenmesi, tablodaki hedef ve rakamların çekişmesiz bir şekilde nasıl değerlendirilmesi gerektiğinin ortaya konulması, ayrıca tarafların kabulünde olan 32 araçtan kaç tanesi için prim alacağının doğduğu hususunun belirlenmesi gerekmektedir. Davalı karşı davacı yanca, davacı karşı davalı bayinin sözleşme gereği yerine getirmesi gereken standartları ve şartlan yerine getirmediği iddia edilerek ceza bedeli mahsubu talep edilmiştir. Mahkemece ceza mahsubuna dair davalı karşı davacı mahsup sebepleri dosya kapsamı ile iddia edilmiş olup, bunlara ilişkin mahsup şartlarının doğup doğmadığı üzerinde de yeterince durulmamıştır. Mahkemece konusu uzmanlık gerektiren bu konuda alanında uzman bilirkişinin görüşü alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru değildir.
Karşı dava yönünden ise dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu yine hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira hükme esas alınan raporda ve hükümde esas alınan Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla alınan raporda konunun uzmanlık alanı dışında olduğu da belirtilmek suretiyle mahrumiyet zararı hesap edilmiştir. Davacı karşı davalı tarafından sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiği iddia edilmesine karşın davalı karşı davacı yanca sözleşmenin haksız olarak davacı karşı davalı tarafından feshedildiği ileri sürülerek kar mahrumiyeti talebinde bulunulmuştur. Mahkemece tarafların tüm delilleri toplanarak öncelikle sözleşmenin nasıl sona erdiği, davacı karşı davalı tarafından feshedildiği kanaatine varılır ise bu feshin haklı olup olmadığı üzerinde durulması, sonrasında ise davalı karşı davacı yanın kar mahrumiyeti alacağının bulunup bulunmadığı ve kapsamı noktasında denetime ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, tarafların istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, kaldırma nedenine göre sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2014/1030Esas, 2019/764Karar ve 16/09/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatıranlara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Dava taraflarınca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 08/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”