Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/229 E. 2022/1528 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/229 – 2022/1528

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/229 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/1528

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2017
ESAS-KARAR NO : 2016/70 E 2017/757 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı… Ltd. Şti. arasında makine sıva alçısı işini kapsayan bir sözleşme imzaladığını, bu işe karşılık davalı şirkete… A.Ş. … Şubesine ait … No’lu çeklerin avans olarak verildiğini, ancak verilen çekler karşılığında mal teslim edilmediğini, dava konusu 31/12/2013 tarihli ve … No’lu çekin davalı şirket tarafından davalı… A.Ş.’ye ciro edildiğini ve bu banka tarafından Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün 2014/139 E. sayılı icra takibinin başlatıldığını, davacı şirketin davalılara borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sırasında icra dosyası kapsamında çek bedelinin ödenmesi nedeniyle davalı bankaya karşı menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı… A.Ş. vekili, dava konusu çek nedeniyle Kayseri 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/258 E. sırasında kayıtlı çek iptali davasının açıldığını, davacı şirkete çekin elinde bulunduran …’ya istirdat davası açılmak üzere süre verildiğini, menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davalı bankanın çeki ciro yoluyla ve iyiniyetli olarak iktisap ettiğini, keşideci ile lehtar arasındaki şahsi ilişkileri bilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Diğer Davalı … Ltd. Şti. cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu çek karşılığı mal teslim edilmediği hususunun davacı yanca ispat edilemediği, davalı bankanın iktisabında kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı beliritilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Müvekkiline ait ticari defterlerin incelenmesi sonucunda davalı şirket tarafından mal teslim edilmediği olgusunun açıkça görüldüğü, davalı yana usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen ticari defterlerin incelemeye ibraz edilmediği, mahkemece davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık avans olarak verildiği iddia edilen çeklerin bedelsiz olup olmadığı ve bu definin son hamile karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, avans olarak verildiği iddia edilen çekler karşılığı mal teslim edilmediğinden bahisle açılan menfi tespit davası olup, yargılama sırasında hamil tarafından yapılan takipte çek bedelinin ödenmesi nedeniyle hamile karşı devam edilen istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün 2014/139 E. sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı… A.Ş. tarafından, borçlular … Şti. aleyhine 08/01/2014 tarihinde 25.000,00 TL bedelli çek, 56,34 TL işlemiş faiz, 75,00 TL komisyon, 1.250,00 TL karşılıksız çek tazminatı bedeli olmak üzere toplam 26.381,34 TL üzerinden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davalı şirket yetkili temsilcisi …’in taraflar arasındaki sözleşme altındaki imza hususunda isticvap edilmesine karar verilmiş, davalı şirket yetkili temsilcisine meşruhatlı isticvap davetiyesi tebliğine rağmen, isticvap duruşmasına gelmediği için isticvap işleminin yapılamadığı görülmüştür.
Davalı ticari defterlerinin incelenmesi için yazılan talimata şirket yetkilisi olduğu anlaşılan … beyanında “bahsi geçen şirketle benim herhangi bir alakam yoktur benim adıma benden habersiz açılan bir şirkettir, ben gerekli yerlere şikayette bulundum savcılıkta devam etmektedir, bu şirket benim değildir, ben pehlivanköy de çobanlık yaparak şişe ve demir toplayarak geçimimi sağlamaktayım , şirket sahibi değilim bunu pehlivanköyde herkes bilir, bahsi geçen şirket benim olmadığı için herhangi bir defter sahibi de değilim, bahsi, geçen şirketten dolayı sürekli mağdur olmaktayım söyleyeceklerim bundan ibarettir” demiştir.
Dava dilekçesi ekinde yer alan tarihsiz sözleşme fotokopisinin incelenmesinden dava konusu çekin de aralarında bulunduğu 3 adet çekin teslim edilecek mal karşılığı avans olarak verildiği hususunun taraflarca kabul edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece her ne kadar davalı şirket yetkilisine sözleşme altındaki imzanın aidiyeti hususunda isticvap davetiyesi çıkarılmış ise de söz konusu davetiyenin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı bulunan adresine ve bizzat davalı şirkete çıkarılması gerekirken usule aykırı şekilde yetkilisine çıkarıldığı anlaşılmıştır.
Bu sebeplerle Mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle dava dilekçesi ekinde yer alan sözleşme altındaki imzanın davalı şirketten sadır olup olmadığının tespiti için usulüne uygun şekilde isticvap davetiyesi çıkarmak ve sonucuna göre imzanın davalı şirketten sadır sayılması halinde sözleşmede yer alan avans iddiasının tarafların kabulünde olduğu ve ispat yükünün bu halde davalıda olduğu gözetilerek bedelsizlik iddiası üzerinde durulmasından ibarettir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2016/70 Esas, 2017/757 Karar ve 07/11/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatırana İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 07/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”