Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/212 E. 2022/1406 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/212 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1406

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/275 E 2019/1066 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı …’dan alacağına mahsuben keşidecisi davalı kooperatif olan 07/11/2013 keşide, 15/01/2014 ödeme tarihli, 27.500,00 TL bedelli senedi teslim alarak kendi borcuna mahsuben yine dava dışı …’ya ciro yolu ile teslim ettiğini, senet bedeli ödenmeyince …’nın müvekkili aleyhine Gaziantep 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/93041 Esas sayılı dosyasında başlattığı icra takibinde, 28/12/2016 tarihinde senet bedeli ve icra masrafı toplamı 28.500,00 TL’nin ödendiğini, senedin müvekkiline ödeme sonrasında yeniden geçtiğini, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı, 28.500,00 TL’nin tahsili amacıyla Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6050 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının alacaklarının zaman aşımına uğradığını, takibe konu edilen senedin eski kooperatif yetkililerinin görevde olduğu tarihlerde tanzim edildiğini, anılan kooperatif yetkilileri ile ilgili genel kuruldan hemen önce kooperatifi borca batırmak amacıyla yapmış oldukları şüpheli işlemler nedeni ile savcılığa yapılan şikayet sonrasında soruşturmaların devam ettiğini, kooperatifin temsilinin çift imza ile mümkün olduğunu, ancak bonoda, keşideci olarak tek imzanın mevcudiyetinin söz konusu olmasına göre, geçerli sayılamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça söz konusu senet bedelinin senedin keşidecisi tarafından ödenmemesi nedeni ile aleyhine yapılan takipte ödemek zorunda kaldığı tutarı rucuen davalıdan takip etme hakkına sahip olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Takibe konu senedin haklarında cezai soruşturma devam eden eski kooperatif yöneticilerinin görevde olduğu dönemde tanzim edildiği, anılan kooparatif yetkilileri hakkındaki soruşturmanın devam ettiği, bu konudaki dosyalar ve akıbetleri araştırılmaksızın mahkemece hüküm tesis edildiği, senet üzerindeki imzaların incelenmesi hususunda talepte bulunulmasına karşın mahkemece bu yönde eksik araştırma ile hüküm tesis edildiği, senet üzerinde çift imza bulunmadığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği, müvekkili kooperatif tarafından da senedin dosyaya sunulduğu, hamili tarafından müvekkiline teslim edilen senedin bedelinin kooperatif kayıtlarında ödeme olarak göründüğü, icra inkar tazminatı talebinin doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık ödeme yapılarak ciranta tarafından teslim alınan senet bedelinden keşidecinin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ödeme yapılarak ciranta tarafından teslim alınan senedin hamili tarafından keşideci aleyhine alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6050 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı (alacaklı) tarafından davalı (borçlu) aleyhine 27.500,00 TL tutarlı senet ve ibraname ile ödenen 1.000,00 icra masrafı dayanak gösterilerek 28.500,00 TL asıl alacak, 9.814,93 TL işlemiş faiz, 85,50 TL %0,30 komisyon toplamı 38.400,43 TL’nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile tahsili amacıyla 21/03/2017 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin 07/04/2017 tarihinde borçluya tebliğ olunduğu, 10/04/2017 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Takibe dayanak senedin vadesi 15/01/2014 olup, davacı tarafından son ciranta …’ya 28/12/2016 tarihinde düzenlenen ibraname ile ödeme yapılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan alacağa dayanak senette kooperatif adına çift imza bulunmakla, tek kişi tarafından imzalandığı gerekçesi ile senedin geçersiz olduğu yönündeki davalı itirazı haklı değildir. Her ne kadar davalı yanca senet üzerindeki imzaların aidiyeti hususunda araştırma yapılması talep edilmiş ise de ödeme iddiasında bulunulmakla mahkemece bu yönde araştırma yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı vekili, 26/11/2018 tarihli dilekçe ile kooperatife ait muhasebe kayıtlarının incelenmesi sonucu takibe konu edilen bono bedelinin ödendiği, bononunda müvekkili kooperatif tarafından iade alındığının tespit edildiğini belirtmiş, icra takibine dayanak bono aslı ile ödeme ile davalı eline geçtiği ifade edilen bonoyu kapsayacak şekilde grafolog bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 22/05/2019 tarihli raporda, davalı tarafından sunulan sağ köşesi imzalı kısmının bir bölümü itibari ile yırtık vaziyetteki senedin, asıl senetten ön ve arka yüzü itibari ile bire bir renkli fotokopi yolu ile elde edilmiş olduğu tespiti yapılmıştır.
Davalı vekilince, müvekkili kooperatife ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması yönünde istemde bulunulmuş ise de, verilen kesin mehile rağmen bilirkişi ücreti bir ay içerisinde yatırılmadığı için Mahkemece bu delile dayanmaktan sarfı nazar etmiş sayılmıştır.
Senet aslı davacı yanda olup, davalı kooperatif tarafından iyiniyetli olarak bir ödeme yapıldığı hususu dosya kapsamı ile ispat edilememiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.946,85TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 432,00TL harcın mahsubu ile bakiye 1.514,85TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 21/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”