Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/168 E. 2021/1200 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2019
ESAS-KARAR NO :….
….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça icra takibine konu edilen 15/08/2018 vade tarihli, 44.000TL bedelli bonodan dolayı borcunun 20.000TL olduğunu, ancak davalının 31.000TL üzerinden icra takibine başlatıdığını belirterek, menfi tespit talebinde bulunmuştur.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının takibe konu bonoya karşılık keşideci …’e borç verdiğini, borcun ödenmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; tacir olmayan taraflar arasındaki ilişkinin bonodan kaynaklansa da ticari nitelikli olmaması nedeniyle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu, bononun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle uyuşmazlığın mutlak ticari dava sayılması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; somut olayda görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; bonodan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde; davacı tarafın bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine karşılık menfi tespit isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu bono incelendiğinde bütün unsurlarının tamam olduğu ve TTK’da düzenlenen kambiyo senedi vasfında olduğu görülmektedir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinin 1. bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Somut olayda yukarıda belirtildiği gibi davanın konusu bir kambiyo senedidir. Bu nedenle Asliye Ticaret mahkemeleri bu davaya bakmakla görevli olduğundan davacı tarafın bu yöndeki istinaf itirazları yerindedir.
Açıklanan nedenlerle; görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu gerekçelerle kabulü ile mahkemenin bütün delillerin toplanarak, sonucuna göre bir karar vermek üzere yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-3.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi,…Karar sayılı ve 11/11/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 24/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….