Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1446 E. 2021/304 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO :…. (ESASTAN RET )
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017
ESAS-KARAR NO : ….

….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin… elde ettiği elektriği piyasaya sattığını, bu kapsamda müvekkili ile davalı arasında 24/11/2015 tarihli elektrik alım/satım anlaşması imzalandığını, davalının da müvekkilinden aldığı elektriği kendi müşterilerine/tüketicilerine sattığını, taraflar arasında sözleşmeye uygun olarak her ay alınacak elektriğin miktarının kararlaştırılarak her ay satılan elektriğin faturasının düzenlenerek tarafların ticari defterlerine işlendiğini, davalının Haziran 2016 ayından itibaren ödemelerini aksatmaya başlattığını, davalıya 01/12/2016 tarihinde tebliğ edilen 28/11/2016 tarihli noter ihtarnamesini davalıya gönderdiklerini, bilahare 19/01/2017 tarihinde asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 20.677.386,54 TL nin ve takipten sonraki ferilerinin tahsili için Konya 2. İcra Müdürlüğünün ,,, Esas (Kapatılan Konya 14. İcra Müdürlüğünün ,,, Esas idi) sayılı dosyası üzerinden icra takibine giriştiklerini ayrıca takip konusu alacak miktarı üzerinden Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinden 24/01/2017 tarih ,,, D.İş sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı temin ettiklerini, davalıya ödeme emrinin tebliği üzerine yasal itiraz süresi içerisinde davalının icra dairesinin yetkisine ve takip konusu alacağa ve ferilere haksız ve kötü niyetli itirazlarda bulunarak icra takibini durdurduğundan bahisle davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının tüm alacak miktarının %20 si oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatı mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili yasal tebligata rağmen cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, 20.677.385,97TL hakkındaki davanın kabulü gerekir ise de 19.921.351,04 TL asıl alacakla ilgili itirazından davalı borçlu vekili yargılama sırasında 09/08/2017 tarihinde vazgeçtiği, davalı borçlu vekilinin takip konusu ferilere itirazından vazgeçmediği, bu durum karşısında “asıl alacak miktarı olan 19.921.351,04 TL ile ilgili davanın konusunun kalmadığı, ancak ne var ki davacı vekilinin talebi gereğince davalı bu miktara isabet eden yargılama giderlerinden, vekalet ücretinden ve icra inkar tazminatından sorumlu tutulacağı, dava açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden ve sonradan asıl alacakla ilgili itirazından vazgeçtiğinden bunlardan sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabul ve kısmen reddi gerekir ise de asıl alacakla ilgili 19.921.351,04 TL asıl alacakla ilgili davalı itirazından vazgeçtiğinden asıl alacak ile ilgili davanın konusu kalmadığından bu kısım yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına, faiz ve feriler ile ilgili davanın kısmen kabulü ile Konya 2. İcra Müdürlüğünün ,,, Esas sayılı dosyasındaki (eski Konya 14. İcra Müdürlüğünün,,, Esas sayılı dosyasındaki) icra takibine 19.921.351,04TL itirazsız asıl alacak ile itirazlı 640.707,57 TL işlemiş gecikme zammı, 115.327,36TL gecikme zammının %18 KDV’ si olmak üzere toplam 20.677.385,97TL ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,80 ve ileride değişmesi halinde değişen oranlarda uygulanacak gecikme zammı ve hesaplanacak gecikme zammının KDV si üzerinden devam olunmasına, davacının fazlaya ilişkin 0,57 TL’lik KDV talebinin reddine, davadan sonra 03/02/2017 tarihinde 927,00 TL, 06/02/2017 tarihinde 3.080,58 TL, 10/02/2017 tarihinde 11.718,66 TL, 16/02/2017 tarihinde 989,01TL, 23/02/2017 tarihinde 320.398,21 TL ve 22/05/2017 tarihinde 1.749,04TL borca mahsuben ödeme yapıldığı hususunun icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünce nazara alınmasına, kabul edilen (konusuz kalan ve kabul edilen toplamı olan) 20.677.385,97 TL nin %20 si olan 4.135.477,19TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davalı vekili;
Konya 14. İcra Müdürlüğünün ,,, Esas sayılı ödeme emrinin müvekkili şirkete tebliği üzerine yetki, borç ve faiz yönünden itirazları sunduklarını, taraflar arasında devam eden bir ticari ilişki bulunması ve alacak olup olmadığının tespiti neticesinde ilk etapta borcun olmadığı anlaşılarak itiraz edilmiş ise de hesapların ikinci kez tetkiki ile taraflar arasındaki ticari işten kaynaklanan borcun bulunduğunun anlaşılması üzerine derhal asıl alacak yönünden itirazı geri alınmış ve teminatın iadesine muvafakat ettiklerinin bildirildiğini, asıl alacak yönünden itirazın geri alınmasıyla beraber diğer hususlardaki itirazlarının, özellikle yetki itirazı devam etmekte iken Yerel Mahkemece öncelikle tartışılarak karara bağlanması gereken bu hususun dava sırasında asıl alacağa ilişkin itirazdan vazgeçildiğinden bahisle Konya İcra Dairesinin yetkisine itirazından da vazgeçilmiş sayılacağı belirtilerek yetki hususunun bir kenara bırakıldığını, zira asıl alacağa hiçbir zaman itiraz etmeyip, yetki yönünden itiraz etme hakkının da bulunduğunu, Mahkemece asıl alacağı kabul ediyorsak, yetkiyi de kabul ediyormuşuz gibi hatalı bir yorum yapıldığını, borca itirazdan vazgeçilen kısım yönünden inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için diğer koşullarla birlikte itirazın haksızlığına karar verilmesi gerektiğini, oysa karar tarihinde asıl alacağa herhangi bir itiraz bulunmayıp, doğal olarak haksızlığına hükmedilmesi gibi bir durumun da olmadığını, fahiş bir hata olarak % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiğini belirterek sonuç olarak icra inkar tazminatı yönünden kurulan hükmünün kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
İcra dairesi yetkisi ve icra inkar tazminatı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Konya 2. İcra Müdürlüğünün ,,, Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 19/01/2017 tarihinde davacının davalı aleyhine sözleşmeye ve faturalara dayalı olarak 19.921.351,04 TL asıl alacak, 640.707,57 TL yıllık %16,80 gecikme bedeli, 115.327,93 TL gecikme bedelinin %18 i KDV olmak üzere toplam 20.677.386,54 TL ve asıl alacağa yıllık %16,80 oranında ve takip tarihinden itibaren değişmesi halinde değişen oranlarda gecikme faizi ve faizin KDV si uygulanmak suretiyle tahsili için icra takibine giriştiği, 24/01/2017 tarihinde ihtiyati haciz kararı alarak dosya üzerinden infaz ettirdiği, 25/01/2017 tarihinde ödeme emrini tebliğ alan davalının vekili marifetiyle 26/01/2017 tarihinde icranın yetkisine, borca, faiz ve ferilere itiraz ederek icra takibini durdurduğu ve davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 02/02/2017 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki 24/11/2015 tarihli sözleşmenin 18.2.maddesi gereği taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanacak davalara bakmaya münhasıran Konya Mahkemeleri ve Konya İcra Dairelerinin yetkili gösterildiğinden davalı vekilinin Konya İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazı yerinde değildir.
Mahkemece alınan 03/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defter kayıtlarının birbirleriyle uyumlu olduğu ve usulüne uygun tutuldukları anlaşıldığından ve davalı ihtarlı tebligata rağmen ticari defterlerini sunmadığından taraflar arasındaki sözleşme ve davacının ticari defterlerine göre 18.01.2017 olan takip tarihi itibariyle davacı davalıdan 19.921.351,04 TL asıl alacaklı olduğu, asıl alacağa itirazdan vazgeçildiği, davacı davalıdan 640.707,57 TL sözleşmenin 12. maddesi gereğince işlemiş aylık %1,40 oranındaki gecikme zammı toplamı, 115.327,93 TL gecikme zammının %18 oranındaki KDV si olmak üzere asıl alacakla birlikte toplam 20.677.386,54 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Davalının yargılama sırasında 03.02.2017 tarihinde 927,0TL; 06.02.2017 tarihinde 3.080,58TL; 10.02.2017 tarihinde 11.718,66TL; 16.02.2017 tarihinde 989,01TL; 23.02.2017 tarihinde 320.398,21TL ve 22.05.2017 tarihinde 1.749,04TL borca mahsuben 338.862,50TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili 09.08.2017 tarihli dilekçesi ile itirazı asıl alacak yönünden geri aldıklarını bildirmiş, yargılama sırasında asıl alacağa yönelik itirazından vazgeçmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre davalının asıl alacağa yönelik borca itirazından yargılama sırasında vazgeçtiği anlaşılmışsa da dava açılmasına sebebiyet vermiş olduğundan takibe haksız itirazları da belirlendiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru olmuştur.

Açıklanan nedenlerle mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 51.644,75 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 12.911,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 38.732,85 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 02/03/2021 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır