Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1437 E. 2022/1691 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1437 ( KABUL DÜZELTİLEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/1691 ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASI)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2019
ESAS NO : 2017/810 E 2019/966 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı ve davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunun tespit edilmesi üzerine ayıplı aracın iade edildiğini ve satım bedelinin davalı tarafından ödendiğini, ancak iade süreci sırasında müvekkilinin bir kısım masraflarının doğduğunu, bunların tahsili amacıyla Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 2017/21938 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin aracın üreticisi ya da ithalatçısı olmadığını, bu sebeple davada müvekkiline tek başına husumet yöneltilemeyeceğini, davacının talebi doğrultusunda aracın iadesinin sağlandığını ve araç bedelinin de davacıya ödendiğini, takip ve dava konusu istemlerin dayanağının bulunmadığını, aracın ayıplı olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu ve aracın iade edilerek bedelinin davacı yanca tahsil edildiği, ancak bu süre zarfında 750,00 TL kredi tahsis ücreti, 463,92 TL kasko bedeli, 148,77 TL ZMMS Poliçe bedeli ödediği, 4.278,42 TL tutarında kredi faizi ve kredi masrafı ödediği, bu zarar kalemlerinin tahsili istemekte haklı olduğu, araç kiralama bedeli bakımında ise davacının araçtan yararlanamadığı sürenin 36 gün olması ve ATO dan gelen müzekkere cevabına göre dava konusu aracın günlük kiralama bedelinin 120,00 TL olacağına ilişkin tespitleri uyarınca anılan kalem yönünden istenebilecek tutarın 5.097,60 TL olabileceği, KDV’ye ilişkin talebinin ise yerinde olmadığı, davacı icra takibinde nakit ödenen bedele ilişkin olarak ödeme tarihinden takip tarihine kadar 1.892,30 TL işlemiş faiz talebinde bulunulmuşsa da davacının davalıya gönderdiği 10.11.2017 tarihli ihtarnamede icra takibine konu kalemlerle ilgili herhangi bir somut talepte bulunmadığı, iadesi istenen araç bedeline ilişkin de bir rakam belirtilmediği, bu hali ile işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/162 değişik iş dosyası üzerinden yapılan tespit sebebiyle, bu dosyada yapılan 890,60 TL delil tespit masrafı ve bilirkişi ücreti ile sunulan serbest meslek makbuzuna göre sarf edildiği görülen 4.103,75 TL vekalet ücreti ve 183,25 TL noter masrafı da takibe konu yapılmışsa bu kalemlerin takibe konu yapılmasından ziyade asıl davada yargılama gideri olarak talep edilmesinin daha doğru olacağı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, dosya kapsamında dava konusu aracın ayıplı olup olmadığına dair rapor alınmadığı, aracın ayıplı olmadığı, davacının sözleşmeden dönme isteği nedeniyle müvekkili tarafından iade alınarak bedelinin ödendiği, araç için kredi kullanımı hususunun davacı yanın insiyatifinde olduğu, bu kredi için ödenen masraflardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı, araç kiralamasına ilişkin talebin yerinde olmadığı, müvekkilinin tek sorumluluğu olan bedel iadesinin gerçekleştirildiği;
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece araç kiralama bedeline ilişkin dosya kapsamına faturalar sunulmasına karşın emsal kira araştırması yapılarak bedel tespit edilmesinin hatalı olduğu, müvekkili tarafından Ankara 37. Noterliği’nin 10.11.2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile temerrüt ihtarnamesi keşide edildiği, bu ihtarname esas alınmak suretiyle işlemiş faize hükmedilmesi gerektiği, ayrıca KDV bedelinin reddine dair hükmün de yerinde olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesinin ayıplı ifa edildiği gerekçesiyle ayıplı aracın iadesi ile bedelinin tahsili aşaması sırasında meydana gelen zararlarının tahsil edilip edilemeyeceği, edilebilir ise kapsamı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle ayıplı malın iadesi ile bedelinin tahsili aşamasında meydana gelen zararların tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 2017/21938 E. sayılı dosyasının incelenmesinden davacı tarafından davalı aleyhine 2016 model aracın ayıplı çıkması nedeniyle iadeye kadar geçen sürede uğranılan zararların tahsili amacıyla toplam 21.818,01 TL miktar üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıya ödeme emrinin 23.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 24.11.2017 tarihinde davacı yana borcun bulunmadığından bahisle itiraz edildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafından dayanılan ve dosya ekinde sunulan Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/162 D. İş sayılı dosyası üzerinen yapılan tespittte alınan bilirkişi raporunda “Tespite konu aracın tüm vidalı ve kaynaklı parçalarında sonradan montajlanan ve değişen parçasının bulunmadığı, aracın bagajın sol arka kısmı kaynak birleşme noktasında boya kusmasının bulunduğu, bunun sonradan yapılan işlem olmadığı, üretim sırasında yapılan kaynak ve boya hatasından kaynaklandığı, ayrıca sol arka kapı ve sol arka kelebek camı nikelaj noktasında işçilik hatasından kaynaklanan seviye farkı olduğu, aracın sağ ön çamurluk alt kısım teker üstünde dışa doğru bombelenme olduğu tespiti yapılarak, belirtilen kusurların işçiliğe dayalı imalat üretim hatasından kaynaklanan açık ayıp niteliğinde olduğu, aracın kullanımına engel teşkil etmediği, ancak kullanıcıda müşteri memnuniyetsizliği yarattığı” kanaatine varıldığı ifade edilmiştir.
Mahkemece dosya kapsamında alınan 18.07.2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden dava konusu aracın ayıplı olup olmadığına dair makine mühendisi bilirkişi tarafından değerlendirme yapıldığı ve bilirkişi raporunda iadeye konu aracın ayıplı olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı yanca aracın ayıplı olup olmadığına ilişkin yargılama aşamasında rapor alınmadığı iddia edilmiş ise de bu iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Her ne kadar mahkemece davacının takipte talep ettiği kira alacağına ilişkin talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacı yanca araç kiralama bedeline ilişkin olarak 7.131,09TL ödendiğine ilişkin muhtelif tarih ve bedelli faturaların dosya kapsamına sunulduğu anlaşılmış olup, mahkemece kiralama bedeline ilişkin faturalar dikkate alınarak taleple bağlı kalınarak icra takip talebinde istenen bedele hükmedilmesi gerekirken emsal araştırması yapılarak 5.097,60 TL kiralama bedeline hükmedilmesi yerinde değildir.
Davacı vekilinin işlemiş faize yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gelince araç bedelinin bir kısmı peşin bir kısmı ise kredi bedelinin davalı yan hesabına yatması suretiyle ödenmiş olup, davalı yanca hesap hareketleri ile yatırılan paranın ne kadarının peşin ne kadarının kredi ödemesi ile gerçekleştiği hususu bilinebilir olduğundan davacı yanca keşide edilen 10.11.2017 tarihli ihtarnamenin temerrüt için yeterli olduğu ve davacı yanın işlemiş faize hak kazanacağı hususu gözetilmeksizin mahkemece bu kalem talebin reddi kararı doğru olmayıp, dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporu ile işlemiş faize yönelik hesabın yapılarak 1.851,16 TL olarak belirlendiği anlaşıldığından bu kalem talebin de kabulü gerekmektedir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
3-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20/12/2019 tarih 2017/810 Esas 2019/966 Karar sayılı kararın HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
4-a)Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Ankara 32. İcra müdürlüğünün 2017/21938 E. Sayılı takip dosyasına davalı yanın vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile takibin 750 TL kredi tahsis ücreti, 4.278,42 TL kredi faiz ve masrafları, 463,92 TL kasko bedeli 148,77 TL ZMMS poliçe bedeli, 6.729,31 TL araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 11.620,42 TL asıl alacak ve 1.851,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.471,58 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden işleyecek avans faizi uygulanmak sureti ile DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
b)Alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
c)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 920,24 TL harçtan peşin alınan 263,51TL harcın mahsubu ile bakiye 656,73TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
d)Davacı tarafından yapılan 31,40TL başvuru harcı, 263,51TL peşin harç ve 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 299,51TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g)Davacı tarafından sarf edilen müzekkere, tebligat bilirkişi ücreti olmak üzere toplam yapılan 1.913,00TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.181,19TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
ğ)Davacı tarafından delil tespit dosyasında sarfedilen 890,60 TL delil tespit masrafı, 4103,75 TL avukatlık vekalet ücreti ve 183,25 TL noter masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
h)HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 733,56TL harçtan peşin alınan 183,40TL harcın mahsubu ile bakiye 550,16TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 67,50TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1.a.maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 05/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”