Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/137 E. 2022/1344 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/137 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1344

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/516 E 2019/986 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11361 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacıya iade faturasının kesildiğini ve e-fatura sistemi üzerinden tebliğ edildiğini, davacının süresinde bir itirazı bulunmadığını, davacının dilekçesinde kabul ettiği üzere iade faturasından haberdar olduğunu, buna süresinde itirazı olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından icra takibine konu toplam 110.080,17 TL asıl alacağın 106.714,88 TL’lik kısmına itiraz edildiği, kalan 3.365,29 TL’lik bedele itiraz da bulunulmadığı, davacı tarafından icra takibine dayanak faturalara konu malların davalıya irsaliye ile imzalı olarak teslim edildiği, davalı tarafından icra takibine konu 31.01.2017 tarih ve 3.681,60 TL e-fatura ile 15.04.2017 tarih ve 106.398,57 TL bedelli e-faturanın 2017 yılı muavin defter kayıtlarına alındığı ve 19.04.2017 tarihli 106.398,57 TL bedelli e-iade faturası düzenlendiği ve faturaya konu malların davacıya iade edilmediği, ayrıca iade faturasının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının iade faturasına konu alacağını isteyebileceği, davalının defterlerine kaydettiği faturayla ilgili iade faturası düzenlemesinin alacağın varlığını ortadan kaldırmayacağı kanaatine varılarak bilirkişi raporunda tespit edilen 109.763,86 TL alacağını davacının isteyebileceği, davalının icra takip dosyasında 3.365,29 TL borcu kabul ettiği, buna göre davalının bakiye 105.882,29 TL asıl alacağa yapmış olduğu itirazının yerinde olmadığı, icra takip tarihinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden- davalı vekili tarafından;
Mahkemece müvekkili şirket tarafından kesine e-faturaya ilişkin itirazların raporda hatalı değerlendirildiği, Gelir İdaresi Başkanlığı genelgesi ile açıkça savunmalarının doğrulandığı, e-faturanın kabul edildiği sonucu ortaya çıktığından mahkemece yapılan değerlendirmenin yerinde olmadığı, ayrıca alacağın yargılamayı gerektirmesi karşısında mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığı, itirazın kısmen kabul gördüğü, icra dosyası içerisinde takibin durdurulmasına dair bir kararın bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, hesaplamalarda hatalar bulunduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi ile icra inkar tazminatı talepleri noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11361 esas sayılı dosyası örneğinin incelenmesinde; davacı tarafından 07/06/2017 tarihinde davalı aleyhine 31.01.2017 tarih ve 3.681,60 TL bedelli 2017000000124 nolu fatura ile 15.04.2017 tarih ve 106.398,57 TL bedelli 2017000000459 nolu fatura alacağı olmak üzere toplam 110.080,17 TL asıl alacak ve 1.653,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 111.734,06 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından 106.398,57 TL takibe konulan faturanın alacaklı firmaya e-fatura olarak iade edildiği, bu tutarın mahsup edilmesi gerekirken düşülmediğini, e-fatura olarak iade edilen ve bugüne kadar itiraza uğramayan 106.398,57 TL’lik kısım ile cari hesaba göre borç olarak görülmeyen 316,31 TL olmak üzere toplam 106.714,88 TL’lik kısma itiraz ettiklerini, bakiye borç olarak gözüken 3.365,29 TL’lik bedeli icra dosyasına ödeyeceklerini ayrıca alacaklı tarafından takip öncesi ihtarname çekilmediği için işlemiş faize ve avans faizine de itiraz ettiğini belirten borca itiraz dilekçesi verdiği anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı şirket defterleri üzerinde yapılan inceleme sonrası alınan 19.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucu defter kayıtlarının birbirini teyit etmediği, davacı tarafın defter kayıtlarında davalı taraftan 109.763,86 TL alacak bakiyesi mevcut iken davalı tarafın defter kayıtlarında ise davacı tarafa (icraya yapılan 3.381,57 TL ödeme hariç) 3.365,29 TL borç bakiyesinin mevcut olduğu, defterler arasındaki 106.398,57 TL farkın davalı defterlerinde kayıtlı olup davacı defterlerinde kaytılı olmayan 19.04.2017 tarihinde kesilen iade faturası olan 106.398,57 TL’lik faturadan kaynaklandığı, davalı tarafından davaya konu faturanın 2017/nisan ayında Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine form BS olarak beyanının verildiği bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle iade hususunun davalı yanca ispat edilememiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.232,84TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.808,21TL harcın mahsubu ile bakiye 5.424,36TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 14/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”