Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/136 E. 2022/1524 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/136 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1524
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/292 E 2019/797 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12115 Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, takibe dayanak bonolar altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin icra takibi nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının müvekkilinden tuğla satın aldığını ve satın almış olduğu bu ürünlerden kaynaklanan borcuna karşılık icra takibine konu bonoların verildiğini, müvekkilinin davacının satın almış olduğu mal bedellerine karşılık dava konusu bonoları personeli olan … aracılığıyla aldığını, dava konusu bonoların davacı veya temsilcisi tarafından tanzim edilip edilmediğinin mahkemece araştırılmasını ve tanıklarının dinlenmesini talep ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, takibe dayanak bonolar altındaki imzanın davacıya ait olmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi rapora itirazların karşılanmadığı, üç kişilik oluşturulacak bir heyetten rapor alınması gerektiği, ayrıca davacının vekaleten iş ve işlemler yaptığı hususunun dosya kapsamı ile sabit olmasına karşın ilgili vekaletnameler incelenmeksizin hüküm tesis edildiği, tanık dinlenmemesinin yerinde olmadığı, ayrıca müvekkili aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bonolar altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve definin davalıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedindeki imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Labaratuvar Amirliğinden 05.08.2019 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişiler bonolar altında yer alan ve davacı adına atılı olan imzaların davacının eli ürünü olmadığını belirlemiştir.
Dosya kapsamında bulunan davacı tarafından dava dışı kişiye verilen vekaletname fotokopisinin incelenmesinden kambiyo senedi düzenleme hususunda özel bir yetki verilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava konusu bono altındaki imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesi ve bu definin herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defilerden olmasına, dosya kapsamında bulunan vekaletnamede kambiyo senedi düzenlenmesi için özel bir yetki verilmediğinin anlaşılmasına, davacı ve davalının bonodaki sıfatlarına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.312,64TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 578,16TL harcın mahsubu ile bakiye 1.734,48TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 07/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan… e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”