Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1353 E. 2023/689 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1353 (ESASTAN RET)
KARAR NO : 2023/689

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2020
ESAS-KARAR NO : 2010/6 E – 2020/269 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : …

VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı İbrahim … ile ortak olduğunu, ortağının yüksek meblağlı kredilerine kefil olduğunu, kredi borçlarını ödemediğini, bu durumun müvekkilinden gizlenerek aleyhine icra takibine başlanacağı konusunda korkutulduğunu, iradesinin sakatlandığını, kredi borçlarının ödenmesi için faizle para alınacağına ikna ederek senet imzalatıldığını, sonrasında bu senedin yırtıldığını söyleyerek yeni bono ve çekler imzalatıldığını, vadesi gelen senetlerin takibe konmaması için hileli davranışlar ile yeni senetleri davacının imzaladığını, sonradan önceki senetlerin yırtılmadığını öğrendiğini, bu senetlerden biri olan dava konusu bononun davacıdan hiçbir alacağı olmayan … tarafından icra takibine konu edildiğini, bunun üzerine ortağı olan İbrahim … ve cirantalar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, davalının ceza mahkemesinde verdiği ifadede müvekkilinden alacağı olmadığını kabul ettiğini belirterek müvekkilinin takibe konu edilen bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline karar verilmesini, davacı lehine %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının takibe konu bononun bedelsiz olduğu yönündeki iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin kolluk ifadesinden davacının borçlu olmadığı sonucuna varılamayacağını, davacının iddialarını doğrulayan kesin delil bulunmadığını bildirerek, davanın reddine, %40’tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacının şikayeti üzerine davalı ve dava dışı davacının ortağı olan İbrahim … hakkında Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/446 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda diğer sanıklarla birlikte tefecilik suçundan haklarında mahkemece yeterli delil bulunmadığından beraat karar verildiği, kararın kesinleştiği, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/374 Esas sayılı dosyasında aynı kişiler hakkında dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve tehdit suçlarından yapılan yargılama sonunda yine beraat karar verildiği, verilen beraat kararının Yargıtay tarafından onandığı, davacı her ne kadar davalının Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/446 Esas sayılı dosyasında yaptığı savunmada davacı ile borç ilişkisi olmadığını ikrar ettiğini iddia etmişse de; davalının buradaki ifadesinde, “dava dışı Yaşar Selim’in yanında çalıştığını, dava konusu bonoyu tahsil etmesi için bu şahsın kendisine verdiğini, kendisinin de senedi tahsil için ciro ederek, avukata verdiğini, müşteki olan dosya davacısını tanımadığını” söylediği, bu beyanın senedin bedelsiz olduğu yönünde ikrar niteliğinde olmadığı, gerçek alacaklının ciro zincirine dahil olmamasının ciro zincirini bozmayacağı, davalının bu beyanının davacının borçlu olmadığını göstermediği, davacının dava konusu bononun iradesi sakatlanarak elinden alındığı, bedelsiz olduğu konusundaki iddialarını, takibe konu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığını yazılı ve kesin delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; davalının mahkeme önünde ikrarı ile sabit olduğu üzere haksız takibe giriştiğinin sabit olduğunu, senedin bedelsiz olduğunu bile bile müvekkili aleyhine kötü niyetli olarak icra takibine girişen davalı hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; uyuşmazlık; icra takibinin dayanağı senedi tahsil cirosu ile devralan davalının alacaklı olarak davacılar aleyhine takip başlatmasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; ara ciranta davacının senede ciro yoluyla hamil olan davalıya karşı senedin iradesi sakatlanarak ciro imzasının alındığı ve bedelsizliği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davacının iddialarını usulüne uygun yazılı delille kanıtlayamamış bulunmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 08/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”