Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1340 E. 2022/1932 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1340 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1932

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
ESAS-KARAR NO : 2020/160 E 2020/477 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili hakkında icra takibine konu senedin tanzim tarihi itibariyle senette aval veren sıfatıyla imzası bulunan müvekkilinin reşit olmadığını dolayısıyla borç doğurucu işlem yapamayacağını, belirterek müvekkilinin takibe konulan 20/03/2018 düzenleme tarihli, 11.250,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, tahsil edilen 2.020,00 TL’nin, her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, davalının müvekkiline %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; takibe esas senedin tanzim tarihinde davacı reşit olmadığı için senedin geçersiz olduğunu iddia ettiğini, davacının 2000 yılı doğumlu olduğunu, senedin tanzim tarihi ise 2018 yılı olduğunu, davacının senedin tanzim tarihinde 18 yaşında, yani reşit olduğunu, takip kesinleştikten sonra da maaş haczi yoluyla dosyaya bir kısım ödemelerin yapmaya başladığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; somut olayda davacının nüfus kaydı dosya arasına alınmış olup; senedin tanzim tarihi 20/03/2018 itibariyle 17 yaşında olduğu, henüz reşit olmadığı, ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça kendi işlemleri ile borç altına giremeyeceği ve bononun tanzimi hususunda davacının velayeti altında bulunduğu yasal temsilcilerinin rızalarının alındığına dair bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile icra dosyası kapsamında ödenen 2.020,00 TL nin; 505,00 TLsine 05/04/2019, 505,00 TL sine 06/05/2019, 505,00 TL sine 04/07/2019 tarihlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; senedin tanzimi aşamasında davacı yan, senedin keşidecisi olan annesi ile birlikte müvekkil şirkete gelmiş ve kendi iradesiyle senedi aval sıfatıyla imza altına almıştır. Zira dava dilekçesinde de görüleceği üzere davacı yanın senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ve yahut senet miktarına ilişkin herhangi bir itirazları bulunmamaktadır. Dolayısıyla; davacı yanın müvekkilin alacağını tahsil etmesi amacıyla kambiyo senedini takibe konulduktan takibin kesinleşmesinden ve maaş haczi yoluyla dosyaya bir kısım ödemeler geldikten sonra davacı vekili müvekkilinin reşit olmaması gerekçesiyle davanın ikame edilmesi davacı yanın borçtan kurtulma amacıyla tamamiyle kötü niyetli olarak hareket ettiğini göstermektedir. müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğini, avans faizine karar verilmeyeceğini işin ticari iş olmadığını bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya ve takibe konu bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedine dayalı takip nedeniyle borçsuzluğunun tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 768,48TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 192,12TL harcın mahsubu ile bakiye 576,36 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”