Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1339 E. 2023/247 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1339 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/247 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2020
ESAS NO : 2018/405 E 2020/241 K

DAVACI : … -TCK: -…
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili müvekkili aleyhine 15/07/2016 tanzim, 15/12/2016 vade tarihli 17.000 TLlik bono ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiğini, takibe konu senetteki müvekkili adına atılı bulunan imzanın sahte olduğunu belirterek takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, İİK.nun 72/3 maddesi gereği icra dosyasına yatan paranın takip alacaklısına ödenmemesi yönünde tedbir kararı ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; imzanın davacıya ait olduğunu bildirerek davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece benimsenen adli tıp kurumu raporu doğrultusunda; İnceleme konusu senette atılı borçlu imzaları ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davadan sonra alınan tedbir kararı ile takibin durduğu anlaşılmakla davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; tedbir kararının infaz edilmediğini, takib ekonu bedelin davalıya ödendiğini tazminata karar verilmeyeceğini, yemin deliline dayanmalarına rağmen mahkemece yemin teklif etme hakkının hatırlatılmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; imza inkarına dayalı davada mahkemece yapılan inceleme araştırmanın hüküm kurmak için yeterli olup olmadığı ve davacı aleyhine İİK.’nın 72/4.maddesi gereğince hükmedilen tazminatın yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedindeki imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13751 sayılı dosyasının tetkikinde, davalı tarafından davacı aleyhine 15/07/2016 tanzim tarihli 17.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan 22/05/2020 tarihli 2019/ 112692 sayılı ATK raporunda, senette davacı … adına atılı basit tersimli imzalar ile mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın senedi tanzim eden sıfatıyla imzası atılı bulunan davacı …’ın eli ürünü olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
1-Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin müvekkilinin lehine tazminata hükmedilmesine yönelik talebine gelince; İİK. 72/4. maddesi uyarınca menfi tespit davasının reddine karar verilmesi halinde borçluyu, alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmasından doğan zararı için tazminata mahkum eder. Menfi tespit davasının reddine karar verildiğinde, borçlunun tazminata mahkum edebilmesi için, alacaklının borçluya karşı bir icra takibi yapmış olması ve borçlunun bu icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı almış ve bu ihtiyati tedbir kararının uygulanmış (infaz edilmiş) olması gerekmektedir (KURU, Baki; İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, İkinci Baskı, Ankara 2013, s. 376-377).
Somut olayda, her ne kadar davalı % 20 oranında tazminat talep etmiş ise de, mahkemece verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının uygulanmadığı, icra takibinin durdurulmadığı, aksine davacı yönünden haciz işlemlerine devam edildiği, ihtiyati tedbir nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasının söz konusu olmadığı anlaşıldığından, İİK’nın 72/4. maddesi gereğince davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; mahkemece yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda belirtilen hususların yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmemesi nedeni ile HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/405 Esas, 2020/241 Karar ve 30/06/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a)Davanın REDDİNE,
b)Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
c)Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı taraflara ödenmesine,
d)Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
e)Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
f)Alınması gerekli 54,40 TL harcın, peşin alınan 290,32 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 235,92 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf posta giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1.maddesi gereğince kesin olmak üzere, 27/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”