Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1331 E. 2023/782 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1331 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/782

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
ESAS-KARAR NO : 2017/958 E – 2020/401 K

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilin 03/04/2017 tarihli keşidecisi … Ltd. Şti olan, lehdarı müvekkil …. Şti olan toplam 8 adet çek yaprağını teslim aldığını, söz konusu çeklerin tamamının müvekkilinin işyerinde kaybolduğunu, yapılan araştırma sonucu çeklerin davalı …. Şti elline geçtiğinin tespit edildiğini, 2017/641 esas sayılı dosya ile istirdat davası açıldığını, bu sırada 30/07/2017 tarihli 33170 çek numaralı, 30.000 TL bedelli çek için ihtiyati haciz kararı alan davalılara …. Şti tarafından icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalındığını belirterek, 30/07/2017 tarihli, 30.000 TL bedelli çek sebebi ile davacı tarafın, davalı taraflara borçlu olmadığı, taraflar arasında hiçbir ticari ilişkin bulunmaması ve davalı tarafın çekleri kötüniyetle iktisap etmiş olması iktisapta ağır kusurlu olması ve çekleri tahsil eden davalının sebepsiz zenginleşmesi sebebi ile davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, çek bedelinin istirdadına, davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, müvekkiliin meşru hamil sıfatı ile alacaklı olduğunun tespitine ve çek bedelinin müvekkil şirkete iadesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı …. Şti vekili; davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, müvekkilin davaya konu çeki diğer davalı … şirketinden ciro ile aldığını, dolayısıyla müvekkilin taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu olan çekte ciranta sıfatıyla imzası bulunan iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, müvekkilin çeki vadesi geldiğinde yetkili hamil sıfatıyla bankaya ibraz ettiğinde, ödeme yasağı olduğunu öğrendiğini, müvekkilin de ihtiyati haciz kararı aldırarak çekin bedelini tahsil etme durumunda kaldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … …. Şti vekili ; müvekkil şirket ile davacı arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, ayrıca diğer davalı … Şirketi ile müvekkil şirket arasında da en az 10 yıla dayanan bir ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkil şirketin %10 hissesinin dava dışı …. Şti’nin sahibi olan …’a ait olduğunu, …’ın müvekkil şirket adına her türlü işlemi yapma yetkisinin bulunduğunu, davalı müvekkil şirkete dava dışı … İnşaat tarafından borçlarına karşılık ciro edilip verilen davaya konu 6 adet çekin ciro yolu ile devredilmesi gerekirken her iki şirketi de fiilien ve hukuken idare eden …’ın unutkanlığı ve iyi niyetinden dolayı ciro yapmayı unutuğunu ve bu haliyle bu altı adet çeki alan müvekkilinin davalı … Şirketinin de bu çeki diğer davalı … şirketine ciro edip vermiş olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacı ve davalılar arasında ticari ilişki olmamasının davalıların bu çeki kötü niyetle veya ağır kusurla iktisap ettiklerine delil olmayacağı, bu hususta 6102 sayılı TTK’nın 792.maddesinde “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa , ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkının 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki vermekle yükümlüdür” hükmünün düzenlenmiş olduğu, bu hüküm gereğince ispat yükünün davacı şirkete ait olduğu, davacının öncelikle çekin yedindeyken rızası hilafına elinden çıktığını ardından da çeki elinde bulunduran hamilin kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiği, ancak somut olayda, davacı tarafça bu hususlar ile ilgili herhangi bir delil sunulamadığı ve davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; davalıların beyanları doğrultusunda davalıların çek nedeniyle alacaklı olamadığını, çekin müvekkilinin elinden iradesi dışında çıktığını, mahkemenin kanıt yükünü yanlış tayin ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; zayi olan çek nedeniyle bedelsizlik iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamdığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava TTK 758 maddesine dayalı çekin istirdatı ve çek sebebi ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacı tarafça davalı hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunun kanıtlanamamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 25/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”