Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1321 E. 2023/521 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1321 – 2023/521

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1321 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/521

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/717 E – 2020/180 K

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı … Şti ile arasındaki ticari ilişki nedeniyle ödeme için verilen Keşidecisi … olan 31/09/2018 tarihi 10.000 TL bedelli, … Şubesindeki hesaptan sadır çek ile keşideci … ŞTİ olan 31/09/2018 tarihli … Şubesindeki hesaptan sadır 10.000 TL bedelil çekin, müvekkilinin rızası hilafına elinden çıktığını, bu nedenle çekin zayi olduğundan bahisle 06/02/2018 tarihinde müvekkilinin dava açtığını, Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/132 E. sayılı dosyasında, görülen dava sırasında, çeki elinde bulunduran kişi tarafından Ankara 3. İcra Müdürlüğün 2018/12035 E. ve 2018/12036 E sayılı dosyasında müvekkili hakkında çeklere dayalı olarak icra takibi yapıldığını, müvekkilinin anılan çekler nedeniyle borçlu olmadığını, çek arkasında ciro silsilesinin kopuk olduğunu, müvekkilinin cirosundan sonra yapılan ciroda ismi bulunan …’ı müvekkilinin tanımadığını, çekin anılan kişiye usulüne uygun ciro ile geçmediğini, ayrıca çekin hamili olan faktoring şirketininde çekin meşruiyetini araştırması gerektiğini, müvekkilinin rızası hilafına elinden çıkan 2 adet çekin … A.Ş elinden bulunduğu her iki çekin iadesi için suç duyurusunda bulunduğunu ve dava açtığını davalıların ilan ile çekin rıza hilafına elden çıktığını bildikleri halde kabul ettiklerini, belirterek dava konusu edilen çekleri uhdesinde bulunduran davalı … A.Ş ‘den istirdatına, davaya konu çekler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesini istemiştir.
Davacı 03/05/2019 tarihli dilekçesi ile davalı …’in keşidecinin lehtarı olmasına rağmen sehven davada taraf gösterdiklerinden bahisle bu davalı hakkındaki davalarından feragat ettiklerini beyan etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … vekili; müvekkili ile davalı … Şti arasında 06/11/2017 Tarihli Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı … Şti’nin gerçekleştirdiği ön ödemeli faktoring işlemi çerçevesinde müvekkili şirkete iki adet Keşidecisi … olan 10.000 TL bedelli çekin ve … Bankasındaki hesaptan sadır, keşidecisi … Şti olan 10.000 TL bedelli çekin verildiğini, çeklerin bankaya ibrazı üzerine, çeklere ilişkin men kararı olduğunun çek arkasına şerh ediliğini, bunun üzerinde müvekkilinin çek borçluları hakkında Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2018/12035 E. 2018/12036 E. sayılı dosyaları ile icra takibine girişildiğini, dosya borçlarının ödenerek borcun kapatıldığını, çek aslının da icra müdürlüğünde olduğunu, davacının çekin rızası hilafına elinden çıktığını iddia ettiğini, müvekkilinin zayi sebebini bilmediğini, davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini, bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligata rağmen yargılamaya katılmadıkları gibi davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacı tarafından, hamili olduğu çekin iadesi istemiyle, son hamil ve cirantalar hakkında dava açıldığı, çeklerde ciranta olmayan keşidecinin aval olan … hakkında da dava açılmış ise de, davacı tarafından, davalının kendisinden alacak iddiasının olmaması nedeniyle bu davalı yönünden davadan feragat ettiği, davalı … hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünde ise; TTK’nun 792. Maddesine göre “(1) Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” somut olayda, davacının lehtarın çeki ciro ettiğine dair inkarı bulunmayıp, kendisinden sonra cirosu bulunan … ile aralarında ticari ilişki olmadığını ileri sürerek talepte bulunmuş ve ayrıca düzenli ciro zinciri olması iddiasına dayandığı, davaya konu çekler üzerindeki ciro zincirinde bir kopukluk olmadığı gibi, davacı tarafından yapılan cironun da bulunduğu davalı … ile arasında temel ilişki olmamasının, çekin rıza hilafına elinden çıktığını göstermeyeceği, öte yandan son hamilin de kötü niyetini kanıtlayamadığı gerekçesiyle diğer davalılar hakkındaki davanın da reddine karar verilmiş hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; ilk derece mahkemesinin icra mahkemesiymiş gibi karar vermiş, şeklen inceleme yapmış ve kendisinin daha derin bir inceleme ve araştırma yetkisi olmadığı zannıyla alelacele karar verdiğini, dava istirdat davası olup özünün menfi tespit olduğunu, müvekkilinin ticari defter kayıtlarının incelenmediğini, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davaya ve takibe konu iki adet çekin lehtar hamil olan davacının rızası hilafına elinden çıkıp çıkmadığı hamil davalıların yetkili hamil olup olmadığı buradan varılacak sonuca göre davacının hamillere karşı sorumluluktan kurtulup kurtulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; TTK 758 maddesine dayalı çekin istirdatı ve çek sebebi ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava, takibe konu çeklerdeki davacı hamilin cirosu ile zayi olan çeklere daha sonra hamil olan davalıların usulüne uygun ciro yoluyla hamil olmadığı davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, davacı tarafın davalının kötü niyetli hamil olduğunu, davalının davaya konu çeki haksız olarak ele geçirdiğini kanıtlayamamış olmasına, kambiyo senedi olan çekin bir borcun tasfiyesine yönelik verildiğine ilişkin yasal karinenin aksinin kanıtlanamamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 10/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”