Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1283 E. 2023/169 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1283 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/169

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/686 E 2019/681 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 17/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye faturaların bedelinin tahsili için girişilen takibe davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; taraflar arasında konsinye usulü satış sözleşmesinin mevcut olduğunu, sözleşme kapsamının davacının mülkiyetindeki ürünleri davalıya konsinye usulü bırakarak internet üzerinden satılması olduğunu, davacının taahhüdüne uymadığını, mal tesliminde geciktiğini ve satış planlamasını bozduğunu, davalının konsinye satış anlaşmasındaki iade alma sorumluluğuna aykırı hareket ettiğini, gerçekte var olmayan alacak talebine giriştiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda : Taraflar arasında satış sözleşmesi imzalandığı, tarafların kabulünde de olduğu üzere takibe dayanak faturalara konu malların davacı tarafından davalıya teslim edildiği, davalı tarafın satışın konsinye satış olduğuna yönelik iddiasını ve sözleşme kapsamında kendisine teslim edilen malları iade ettiğine dair iddiasını ispatlayamadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin konsinye satış sözleşmesi niteliğinde bulunmadığı, bu hali ile faturalara konu malların zilyetlik ile birlikte mülkiyetlerinin davalıya geçtiği, alınan bilirkişi raporlarına göre tarafların ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydedilen faturalar nedeniyle davacının takip tarihi itibari ile 18.937,14 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiği anlaşıldığından icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; bilirkişi incelemesine rağmen sözleşme türünü yanlış değerlendirdiğini,b Bu nedenle de haksız açılan davanın kabulüne karar vererek müvekkilin zarar görmesine sebebiyet verildiğini, icra inkar tazminatına da karar verilmeyeceğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık davacının takibe konu ettiği alacağın varlığı ve miktarı, taraflar arasındaki satım sözleşmesinin konsinye satış şeklinde kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturadan bakiye kalan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe kısmen itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle taraflar arasında satım ilişkisinin konsiye satış olduğunun davalı yanca usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığının anlaşılmış bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.293,60TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 323,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 970,20 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 17/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip… e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”