Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/128 E. 2022/1697 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/128 ( KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/1697 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2019
ESAS NO : 2018/757 E 2019/780 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11936 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin icra takibine konu edilen 63.777,21 TL’nin 7.259,17 TL’lik kısmına ve kur farkı hesaplamasındaki farklılığa, bu kısımlara işleyecek olan faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, ancak davacının 63.777,21 TL üzerinden davasını ihdas ettiğini, müvekkilinin 11.760,00 TL lik faturaya itiraz etmediğini, 11.760,00 TL fatura yönünden ise taraflar arasında fatura bedelinin vadesinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını ve taraflar arasındaki daha önceki firmalar arasındaki satışta tanınan vadenin 7 ay olduğunu, bu satış ile ilgili olarak 9 ay vade tanındığını, vade geldiğinde borcun ödeneceğini, ayrıca davacının müvekkili hakkında bir çok kur faturası kesitiğini ve iptal ettiğini bu durumun da kötü niyetini ortaya koyduğunu bildirerek davanın reddi ile müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanca talep edilebilecek kur farkı KDV dahil miktar üzerinden hesap edildiğinden talep edilen miktarda KDV dahil miktar olması nedeniyle yeniden kur farkı hesabında ayrıca KDV talep edilemeyeceği, davacının kur farkı nedeniyle alacağının 37.390,54 TL olarak hesap ediliği, davacının icra dosyasında kabul ettiği 11.760,01 TL alacak ve 03/03/.2017 tarihli fatura bakiyesi olan ve davalı tarafıdan kabul edilen 7.259,17 TL borç bakiyesi ilave edilğinde davacının 56.949,72 TL alacak üzerinden takip yapmakta haklı olduğu, alacağın likit olduğu, davacının takibinde kötüniyetli olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Müvekkili tarafından icra takibine kısmen itiraz edildiği, mahkemece tüm alacağa itiraz edilmiş gibi kabul edilmesinin hatalı olduğu, kur farkı faturası yönünden müvekkilinin itirazının haklı olduğu halde müvekkil lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmediği, bakiye fatura bedelinden kaynaklanan alacağın dayanağının araştırılmadığı, salt tarafların ticari defterlerindeki kayda itibar edilemeyeceği, zira sözleşme bedelinin tamamının müvekkili tarafından ödendiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi ile kur farkı faturasının kapsamı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe kısmen itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece 21.10.2019 karar tarihli 12.11.2019 gerekçeli karar yazım tarihli kararının UYAP sisteminde karar yazılmadan sehven onaylanması nedeniyle 21.10.2019 karar tarihi ile 12.11.2019 karar yazım tarihli ek karar ile gerekçeli karar yazılmış olup, Dairemizce gerekçeli karar ve ek karar incelenmiştir.
Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11936 E. sayılı dosyası örneğinin incelenmesinden alacaklı tarafından 03/03/2017 tarihli 15.160,26 TL bedelli faturanın bakiyesi 7.259,17 TL, 22/12/2017 tarihli 44.758,04 TL fatura bedeli (kur farkı), 28/05/2018 tarihli 11.760,00 TL fatura bedeli olmak üzere toplam 63.777,21 TL alacaklı olduğundan bahisle genel haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davalı tarafından davacıya ticari ilişki çerçevesinde yapılan ödemeler ve sözleşmeden bahsederek, sonuç kısmında “Tüm bu nedenlerle icraya konulmuş, 63.777,21 TL’nin 7.259,17 TL turarındaki alacak kalemine ve kur farkı faturasına baz alınacak kurun yanlış seçilmiş olmasından dolayı oluşacak hesaplama farklılığına, bu kısımlara işleyecek olan faiz ile tüm fer’ilerine, bunlar üzerinden hesaplanan icra takip masraflarına ve vekalet ücretine … itiraz eder, süresinde vaki itirazımız nedeniyle itiraz ettiğimiz kısım için müvekkil hakkında takibin durdurulmasına karar verilmesini” diyerek takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.

Mahkemece itirazın borcun tamamına yönelik yapıldığı kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Somut olayda davacı yanca takip talebinde talep edilen alacağın üç farklı faturadan kaynaklandığı, davalı yanın itirazlarının 7.259,17 TL bakiye fatura bedeli ile 44.758,04 TL’lik kur farkı faturası ve ferilerine yönelik olduğu, kur farkı faturasının tamamına itiraz edilmemiş ise de itiraz edilen miktar belirtilmediğinden bu faturanın tamamına yönelik itirazın varlığının kabul edilmesi gerektiği, 11.760,00 TL bedelli fatura yönünden ise herhangi bir itirazının olmadığı ve takibin bu fatura yönünden kesinleştiği, dava dilekçesinde de bu hususun açıkça belirtildiği, ancak ödemenin olmamasından bahisle dava konusu edildiği, cevap dilekçesinde her ne kadar bu faturanın vadesi gelmediğinden bahisle ödenmediği davalı yanca beyan edilmiş ise de bu yönde icra takibine itiraz dilekçesinde açıkça bir beyan olmadığından mahkemece bu faturaya yönelik de icra takibinde itiraz edildiğinin kabul edilmesi hatalıdır.
28/05/2018 tarihli 11.760,00 TL fatura bedelinden kaynaklanan alacağa ilişkin süresinde bir itiraz yapılmadığından bu kalem yönünden dava konusu icra takibi kesinleşmiştir. Dava şartlarının re’sen gözetilmesi gerektiğinden, somut olayda da bu faturaya yönelik alacak bakımından dava şartı oluşmadığından başka bir anlatımla kesinleşmiş icra takibine karşı dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından bu nedenlerle bu kaleme yönelik davanın reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davalı yanın sair istinaf itirazlarının incelenmesine gelince, Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle 7.259,17 TL bakiye fatura alacağının taraflar defterlerinde kayıtlı olmasına, kur farkından kaynaklanan alacağın 37.390,54 TL olarak hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, alacağın likit ve davacının takipte haksız ise de kötüniyetli olmamasına göre davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
2-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 21/10/2019 tarihli 2018/757 Esas 2019/780 Karar sayılı kararın ve ek kararının HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a)Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2018/11936 sayılı dosyasına vaki kısmi itirazının kısmen kabulü ile takibin 44.649,71 TL üzerinden iptali ile takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
28/05/2018 tarihli 11.760,00 TL faturaya yönelik talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle REDDİNE,
Kur farkı faturasına dair fazlaya ilişkin istemin REKur farkı faturasına dair fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
b)Kabul edilen miktarın %20’si olan 8.929,94 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
c)Davalı yanın kötüniyet tazminatına ilişkin isteminin reddine,
d)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.050,02TL harçtan peşin alınan 1.089,16TL harcın mahsubu ile bakiye 1.960,86TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
e)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davacı tarafından yapılan 35,90TL başvuru harcı, 1.089,16TL peşin harç, 5,20TL vekalet harcı toplamda 1.130,26TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g)Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ve posta giderinden oluşan 642,00TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranında hesap edilen 449,46TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
h)Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ı)HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 56,50TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1.maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 05/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”