Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1277 E. 2023/381 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1277 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/381

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/162 E 2020/332 K

DAVACI : … -TCKN: -…

VEKİLİ : Av. …

DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalı tarafça müvekkili aleyhine Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2014/3176 Esas sayılı dosyası ile 20/09/2013 tanzim tarihli 34.500,00 TL bedelli çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, çek üzerindeki ve arkasındaki ciro kısmındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çekin geçersiz olduğunu, müvekkilinin maaşına haciz konulduğunu ve toplam 25.874,44 TL kesinti yapıldığını belirterek Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2014/3176 sayılı dosyasından yapılan takibin teminatsız olarak durdurulmasına, Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2014/3176 sayılı dosyası ile takibe konulan 20/09/2013 tanzim tarihli 34.500,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, müvekkilinin maaşından yapılan toplam 25.874,44 TL kesintinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı aleyhine başlatılan icra takibinde ödeme emrinin tebliği ile haberdar olduğunu ancak herhangi bir itirazda bulunmadığını, takibin kesinleşmesi ile davacının borçlunun malvarlığı üzerinde haciz işlemi yapıldığını, maaşına da haciz konulduğunu, davacının takipten haberdar olduğunu, 5 yıl içinde imzasının kendisine ait olmadığını iddia etmeden borcunu ödediğini , taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin araştırılması gerektiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece benimsenen adli tıp kurumu raporu doğrultusunda ; davaya konu 20/09/2013 keşide tarihli, 34.500 TL bedelli çekin arka yüzde atılı imzasının davacıya ait olmadığı, davacının Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2015/110 Esas sayılı takip dosyasındaki çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı borçlu tarafından davalıya ödenen 25.874,44 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, taraflar arasında temel ilişki bulunduğu davalının ciro yoluyla hamil olduğu çekteki imzanın sahteliğini bilebilecek durumda olduğu, takibe koymada kötü niyet ve ağır kusurlu olduğu, davacı borçlunun tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; davada karara esas alınan imza mukayeselerindeki belgelerin çoğunluğu çekin keşide tarihinden sonrasına denk geldiği, çekten haberdar olmasına rağmen davacının beş yıl sonra kötü niyetle davanın açıldığını, müvekkil ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, ancak l mahkemece bu savunmanın üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verildiğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; imza inkarı iddiasına dayalı davada mahkemece yapılan inceleme araştırmanın hüküm kurmak için yeterli olup olmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu davacı adına ara ciranta sıfatıyla atılı bulunan imzanın sahteliğinin anlaşılmış bulunmasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.356,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 589,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 589,17 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 20/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”