Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2020/1253 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/624
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/121 E 2019/612 K
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
-UETS
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; Müvekkili ile davalı arasında, 17 adet ikinci el araç satışı konusunda her bir araç için 48.000 TL olmak üzere 816.000 TL miktara anlaşıldığını, davalının bu araçları … 2. El Araç Finansmanı ile kredi ödemeleri ile gerçekleştireceğini, Finansman işleminin Yenimahalle 1. Noterliğinde 26/01/2018 tarihinde gerçekleşmesinin ardından araçların davalıya tesliminin gerçekleştiğini ve davalının ilk 11 araç için sağladığı finansman bedeli olan 528.000,00 TL ‘yi müvekkilinin hesabına havale ettiğini, 6 adet aracın bedelinin ise müvekkiline göndermediğini, yapılan görüşmeler neticesinde kredi onayı beklediklerini ve işlemin ivedilikle gerçekleştirileceğinin bildirildiğini, ancak 288.000,00 TL ‘nin ödenmediğini, ödenmeyen araçların bedelinin tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının dilekçesinde belirttiği 6 adet otomobilin bedelinin ödenmediğinin iddia ettiğini, ancak dilekçe ekindeki Yenimahalle 1. Noterliğince düzenlenen 26.01.2018 tarihinde araç satış sözleşmelerinde, davacının araç satış bedellerini nakden aldığını açıkça belirttiğini, davacı şirket temsilcisinin araç bedellerini aldığını ikrar ettiğini, yine dilekçe ekindeki cari hesap ekstresinde de, araç bedellerinin nakden ödendiğinin açık şekilde ortada olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacının, noter satış sözleşmedeki “bedelin nakden alındığı” beyanın aksine, bedelin alınmadığını kanıtlayamadığı davanın reddine karar vermek gerekmiş, araç satış sözleşmelerine göre araç bedeli ödendiği halde haksız ve kötü niyetle yeninden alacak talep edildiği ve davalı tarafından da kötü niyet tazminatı talep edilmiş olmasına göre alacağın %20 si oranında olmak üzere 57.600,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; noter senedi ile satışı yapılan araçların bedelinin ödenip ödenmediği hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinden kaynaklanan araçların bedellerinin bir kısmının ödenmediğinden bahisle girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta noterde araç satış sözleşmesi ile devredilen altı adet aracın bedelinin ödenmediğinin iddia edildiği mahkemece noterde resmi şekilde düzenlenen belgenin içeriğinde açıkça davacı satıcının sözleşmeye konu araçların karşı tarafa teslim ettiği ve bedelini de tahsil ettiği kaydı yer aldığı kaydın aksinin davacı yanca kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
TMK.’nun 6.maddesi gereğince “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” hükmü getirilmiştir. Dosya kapsamında davacı tarafın noter sözleşmesine karşı iddiasının yazılı delilerle kanıtlayamadığı görülmektedir. Ancak dava dilekçesi incelendiğinde davacının aynı zamanda yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemece; davacının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak, davacıya karşı tarafa yönelik olarak yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda, davacının yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına, kabul kaldırma nedenine göre davacının diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/121Esas, 2019/612Karar ve 09/09/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 28/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Katip…
e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”