Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1251 E. 2022/560 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2020
ESAS-KARAR NO….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalıdan 06.06.2017 günü edindiği … marka aracın teslimden 20 gün sonra motor suyu eksilmesi uyarısı nedeniyle gittiği serviste kayıt açılmadan işlem yapıldığını, 19.07.2017 tarihinde aynı uyarı nedeniyle gittiği serviste aynı işlem yapıldığını, 28.12.2017 tarihinde aynı uyarı nedeniyle yeniden servise gittiğini yine aynı işlemin yapıldığını, 30.04.2018 tarihinde aynı uyarı nedeniyle gittiği serviste aracın detaylı bakım için üç gün kaldığını arızanın giderilemediğinden 19.07.2018 ve 09.10.2018 tarihlerinde aynı uyarı nedeniyle gittiği serviste aynı işlem yapıldığını, arızanın giderilememesi nedeniyle ürünün değişimini bildiren noter ihtarının keşide edildiğini, noter ihtarına yanıt verilmediğini, ayıplı aracın misli ile değişim talebinin kabul edilmediğini ileri sürerek, ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya fiyat farkı verilerek bir üst modelle değişimini veya ödenen 133.564,14TL bedelin reeskont faizi ile birlikte 2018 yılında eklenen ÖTV farkı ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının üründe bulunan şikayetlerin giderimi için işlemlerin yapıldığını, bedel iadesini gerektirir koşulların oluşmadığını, misli ile değişimin dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, aracın değer kaybının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, ürünün gizli ayıplı olduğu, ayıplı olması nedeniyle alıcının TBK’nın 227. maddesinde sayılan seçimlik hakları kullanabileceği, davacının araçta var olan ayıp nedeniyle zarara uğradığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.06.2017 günlü ve 2017/653-1085 sayılı kararında da açıklandığı üzere, ayıpların araçta kullanıma engel oluşturması ve beklenen faydaya etkisi bulunması gerektiği, somut olayda alıcının üründen beklenen faydayı görmemesi ve ayıplı olarak kullanması istenemeyeceğinden davacının misli ile değişim istemine dair davanın KABULÜNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından; Bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, bilirkişi araç üzerinden fiziki bir inceleme dahi yapmadan, dosyada mevcut belgeleri inceleyerek rapor düzenlediği, araçta ürün veya üretim kaynaklı herhangi bir gizli ayıbın olmadığı, feshin satıcı aleyhine doğurduğu sakıncanın, alıcı lehine doğurduğu faydadan çok büyük olduğu, Borçlar Kanunu’nun 227. maddesinde yer alan “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde,durum bunu haklı göstermiyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesinin de bu anlamda bedel iadesi ve sözleşmeden dönme hakkının satıcının aleyhine doğurduğu sakıncaları engellemeye yönelik olduğu, aracın ayıplı olduğu yönündeki mahkeme kararını kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin hiçbir kusurunun olmadığı durumda misli ile değişim kararı verilmesinin BK 227/2. maddesine de aykırı olduğu, değer kaybı hesaplamasının yapılmadığı, davacı yanın araçtan faydalanmasını engelleyen bir durumun söz konusu olmadığı, istinafa konu kararı kabul anlamına gelmemekle birlikte araçta bulunan ya da sonradan ortaya çıkabilecek rehin, haciz,vergi borcu vs. tahditlere ilişkin olarak da yerel mahkemece karar verilmediği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Satıma konu aracın misli ile değişimi hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ayıplı aracın misli ile değişimi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu aracın … marka … tipinde 2017 model, … şasi seri numaralı hususi otomobilin … … … A.Ş.’ne ait 06.06.2017 tarihli e-fatura ile, davacı … Tic. Ltd.Şti adına 133.564,14 TL (vergiler dahil) bedel ile alındığı görülmüştür.
Dosya içerisinde mevcut servis formları, iş emirleri ve bunların değerlendirildiği bilirkişi raporundan dava konusu aracın motor suyu eksiltme arızası nedeniyle 28.12.2017, 30.04.2018, 19.07.2018-18.08.2018, 09.10.2018 tamire gittiği ve 05.02.2019 tarihinde de bir kısım sensörlerin değiştiği, bilirkişice araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.

TBK 219.maddesi uyarınca satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Alıcının seçimlik haklarının düzenlendiği 227.maddede satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının seçimlik hakları; 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini istemektir. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle araçta meydana gelen arızalar gözetildiğinde davacının araçtan beklenen faydayı göremeyeceği anlaşıldığına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan alınması gereken 9.123,77 TL istinaf karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.280,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.843,02‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 21/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”