Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2020/1237 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/622 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2020
ESAS NO : 2012/251 E 2020/216 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalı … Şirketinin müvekkili aleyhinde tahsil için takibe koyduğu 21/04/2012 keşide tarihli ve 54.203,00 TL bedelli çeki, müvekkili şirketin reklam servisinde çalışan …’ın davalı … ile anlaşarak, yapılmamış reklam hizmetleri için faturalar kesip , müvekkili şirket yöneticilerinden…’ın imzasını taklitle, şirket muhasebesinden geçirerek ödenmesini sağlamaya çalıştıklarını, yapılmamış hizmetin bedelini çek olarak tahsil edilmeye çalışıldığını, bu nedenle … ve davalı … aleyhinde Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın 2012/44277 soruşturma sayılı dosyasında kovuşturma başlatıldığını ve çekin arkasına soruşturma nedeniyle işlem yapılamadığının bankaca şerh düşüldüğünü belirterek takip nedeniyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, aksız takip nedeniyle davalılar aleyhinde %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … vekili; dava konusu çekin ödenmemesinin sorumluluğunun müvekkiline atfedilmeye çalışıldığını, çekin arkasına ödenmemesi şerhinin savcılıkça düşüldüğünü , davacı şirketin şikayeti üzerine dolandırıcılık suçu istinadıyla Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/196 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde yargılamanın devam ettiğini, söz konusu ceza yargılaması neticesinin beklenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin … firması olduğunu, söz konusu çeki ciranta …’un kendilerine … ve temlik sözleşmesi uyarınca verdiğini, söz konusu çekin ticari ilişkiyi belgeler irsaliyeli faturayla birlikte ibraz edildiğini, bu nedenle … işleme nedeniyle tüm bedelleri ilgilisine ödediğini, çeki takibe koymakta herhangi kusurlarının bulunmadığı ve iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduklarını bildirerek davanın reddine ve davacı tarafın takip konusu miktarın %40’ından aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacı aleyhinde takibe konu edilen çekin yapılmadığı halde, yapılmış gibi gösterilen reklam hizmeti karşılığı sahtecilikle düzenlenen faturalar nedeniyle verildiği ve bedelsiz olduğu, çek nedeniyle davacının, davalı lehdar …’ a borçlu olmadığı, yine söz konusu fatura ve çeki … sözleşmesi kapsamında devir alan diğer davalının da temlik alacaklısı sıfatı nazara alınarak keşideci davacının bedelsizlik defini ona karşıda ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne; Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2012/8150 esas sayılı dosyasına konu edilen, … nolu, keşidecisi …. Ltd. Şti., lehtarı … / … olan, 21/02/2012 vade tarihli ve 54.203,00 TL bedelli çekten ve takipten dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, İcra İflas Kanunun 72. maddesi gereğince, çeki takibe koyan davalı … şirketinin takip konusu alacağın %40’ı oranında hesap edilen 21.681,2 TL tazminata mahkum edilmesine, bu miktarın davalı faktöring şirketinden alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hükme karşı davalı faktöring şirketince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili; davacının mali kayıtlarını bir kısım suç unsurlarından ayıklayarak kendi durumuna uygun hale getirmesi, müvekkiline olan borçtan kurtulması anlamını taşımadığını, davacı yanın takibe konu çek bedelinden sorumlu olduğunu, davacının icra takibinden kaynaklı borçlu olmadığının tespitine dair kararın hatalı olduğunu, müvekkili aleyhine tazminata karar da verilmeyeceğini belirterek ilk Derece Mahkemesi kararını kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık factoring sözleşmesi kapsamında temlik edilen fatura nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, factoring sözleşmesi kapsamında devredilen satım sözleşmesine konu faturalara ilişkin mal teslim edilmediği halde fatura düzenlendiğinden bahisle açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
10/10/2006 tarih ve 26315 sayılı Resmî Gazetede Yayımlanan Finansal Kiralama, … ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2 hükmü uyarınca “Birinci fıkrada belirtilen hususlara ilave olarak … şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler.” Bu hüküm nedeniyle dava konusu çekin fatura karşılığı olduğunu kontrol etmek suretiyle aldığını savunan davalı … şirketinin, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilen bir alacağı devraldığı konusunda mahkemede kanaat uyandıracak delilleri ibraz etmesi gerekir. Dosyada anılan Yönetmeliğin bu hükmüne uygun şekilde ibraz edilmiş fatura veya benzeri belgeler bulunmamaktadır.
Somut olayda; ceza yargılaması sonucunda davacı çalışanları tarafından verilmeyen reklam hizmeti nedeniyle sahte olarak düzenlenen fatura nedeniyle düzenlenen çekin bedelsiz olduğunun anlaşılmasına dosya kapsamı ile davacı yanca bu hususun ispat edildiğinin anlaşılmasıyla mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davacı yanın iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmasına, çekin bedelsiz olduğunun ispat edilmiş olmasına göre davalı vekilinin sair istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
İİK md. 72. Maddesi uyarınca her ne kadar somut olayda mahkemece davacı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiş ise de ceza dosyası kapsamı, somut olayın özelliği dikkate alındığında davalı yanın kötüniyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden davacı yanca talep edilen kötüniyet tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir.
Somut olayda; davalılardan … şirketinin temlike konu faturaların sahte olarak oluşturulduğunu bilebilecek durumda olmamasına, davalının takip yapmakta haksız ise de kötü niyetli olduğu hususunun da davacı tarafından ispat edilemediğinden davacı yanın kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
2-Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 26/06/2020 Tarih, 2012/251 Esas 2020/216 Karar sayılı kararın HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın KABULÜNE
Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2012/8150 esas sayılı dosyasına konu edilen, … nolu, keşidecisi …. Ltd. Şti., lehtarı … / … olan , 21/02/2012 vade tarihli ve 54.203,00 TL bedelli çek ve takip nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE,
b- Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
c-Alınması gerekli 3.940,26-TL harçtan peşin alınan 856,60 -TL’nin mahsubu ile kalan 3.083,66-TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
d-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.515,75 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
f-Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 8.298,66-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nin 333.maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
8-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 28/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Katip…
e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”