Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1234 E. 2023/523 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1234 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/523
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2014/796 E – 2019/968 K
DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -TCKN: -…

DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle tanzim edilen 06.11.2010 tarihli sevk irsaliyesi ve fatura bedellerinin ödenmediğini, faturaların içeriklerine de itiraz edilmediğini, davalının 18.600,00 TL borcu tediye etmediğinden mütemerrit duruma düşmüş olduğunu, bunun üzerine davalı-borçlu aleyhine 16.500,00 TL asıl alacak, 2970,00-TL%18 K.D.V., 21.70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.621,70 TL’nin tahsili için Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/12359 sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı-borçlunun borca itirazda bulunduğunu belirterek itirazın iptaline, alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı asil, hayali faturaya dayalı takip yapıldığını ancak takipten vazgeçilerek bu kez de alacak davası açıldığını, bu hususa ilişkin davacı şirket hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ceza davası açıldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; somut uyuşmazlık bakımından ise, Hukuk hâkimi ceza mahkemesince verilen suçun fail tarafından işlendiği yönündeki kesin olguyu saptayan mahkumiyet kararı ile bağlı olduğu, yargısal bir kararla maddi bir olgu tespit edildiği, somut olayda da Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş mahkumiyet kararında yer alan “sanığın savunması, katılanın beyanı, 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/337 sayılı dava dosyasında alınan 14 Nisan 2012 tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, sanığın Ankara 2 İcra Müdürlüğünde bu belgeler ile icra takibine giriştiği ” yolundaki “maddi tespit” hukuk yargılaması açısından kesin delil niteliği taşımaktadır ve bu haliyle hukuk hakimini de bağladığı, davacı vekilinin yemin deliline dayandığı, davacının davalıya yemin teklif ettiği, davalı asil tarafından, sunulan yemin metni doğrultusunda yeminin eda edildiği, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş mahkumiyet kararında yer alan maddi tespitin hukuk yargılaması açısından kesin delil niteliği taşıması ve bu haliyle hukuk hakimini de bağlaması ile davacının teklif ettiği yeminin davalı tarafından eda edilmesi hususları birlikte değerlendirilmiş ve neticede ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; müvekkili tarafından davalıya satılarak teslim edilen mal bedeline ilişkin fatura sevk irsaliyesi ve ticari defter kayıtlarıyla kanıtlandığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; fatura muhteviyatı alacağın varlığının usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; demir satışına ilişkin faturaya konu alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve davacı yanın iddiasını kesinleşen ceza yargılaması sonucuna göre de kesin delillerle kanıtlayamamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 10/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip… e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”