Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1229 E. 2023/400 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1229 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/400

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/128 E 2020/92 K

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili Şirketin mobilya imalatı ve inşaat işi ile iştigal ettiğini, müvekkili ile davalı arasında 2008 yılında açık hesap şeklinde devam eden ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan imalatta kullanılmak üzere orman ürünleri satın aldığını, müvekkili tarafından en son 2016 yılı itibariyle hesapların kapatılmasının istenildiği ve davalıya 05/04/2017 tarihli mutabakat metninin gönderildiğini, mutabakat metninin iadeli taahhütlü posta ile davalıya tebliğine rağmen davalının mutabakat metnine itiraz etmediğini ve mutbakat metnine konu borcu da ödemediğini, 6102 sayılı TTK’nın 94/2.m. gereğince 1 ay içerisinde anılan maddede belirtildiği şekilde itirazda bulunmayan tarafın bakiye alacak iddiasını kabul etmiş sayılacağının hüküm altına alındığı, müvekkilinin alacağının tahsiline yönelik olarak davalı aleyhine girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 oranında icra-inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının mal alışverişine ilişkin muavin defter kayıtları incelendiğinde mal alışverişine ilişkin kayıtların görülmediğini, davacının alacağının zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda: Tarafların bilirkişi raporunun birbirini doğruladığını, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takibe konu miktarda alacaklı olduğunun tespit edildiğinin anlaşılmış bulunduğu gerekçesiyle dvanın kabulüne ititazın iptaline takibin devamına, % 20 oranında icra-inkâr tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı veklince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunmadığını, davacının müvekkilinden orman ürünleri aldığını, davacının peşin ödemeyi kanıtlaması gerektiğini, ticari defter kayıtlarının hatalı incelendiğini, davalı firma satıcı, davacı firma ise alıcı olduğuna göre müvekkilinden alacağının ne şekilde oluştuğunun sorulması gerektiğini davacı şirketin yetkili temsilcisinin isticvabının gerektiğini, kaldı ki tarafımızca dosya kapsamına sunulmuş olan ancak ticari defterlere kayıt edilmemiş olan ürün teslim fişlerinin mevcut bulunduğunu, davacının iddia etmiş olduğu gibi 110.000,00TL’nin üzerinde alacaklı olabilmesi için sürekli olarak müvekkile para ödemiş, karşılığında ise ürün alamamış olması gerektiğini, bu durumun ise ticari hayatın gerçekleriyle bağdaşmadığını, davacı tarafın müvekkile ödeme yaptığı ve karşılığında sipariş verdiği veya talep ettiği ürünlerin kendisine gönderilmediği gibi bir iddiasının da bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık davacının cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağının varlığının usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle tarafların ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme doğrultusunda davacının alacağının tespit edildiği, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava konusu alacağın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.569,05TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.892,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.676,75 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 20/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”