Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/122 E. 2022/1405 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/122 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1405

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS-KARAR : 2017/101 Esas 2019/692 Karar
TARİH : 08/02/2017

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVACI : .
VEKİLİ :
DAVALI : …-
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili, davalı şirket tarafından dava dışı … ve … aleyhine Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nün 2015/27827 Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, alacaklı tarafından açılan icra dosyası üzerinden borçlu şirketlerin… adresindeki merkezlerine 17/12/2015 tarihinde hacze gidildiğini ve bir kısım menkul malların haczedilerek yediemin olarak bırakıldığını, daha sonra borçlu şirketlerin şirket merkezlerinde haczedilen bir kısım eşyayı bırakarak terk ettiklerini, dava dışı borçluların aleyhlerine başlatılan icra takiplerinden haberi olmayan müvekkil şirketin 12/01/2016 tarihinde mülk sahibinden kiraladığını, icra dosyasına konu borçlu şirketler ile arasında hiçbir fiili ve organik bağ olmadığını, müvekkil şirketin … adresinde bulunan işyerini kiraladıktan sonra borçlu şirketlerin icra dosyaları nedeniyle hacizlere gelindiğini, Ankara 23.İcra Müdürlüğü’nün 2015/27562 E. sayılı dosyasından 03/02/2016 tarihinde bir takım menkul malın haciz ve muhafaza edildiğini, alacaklı şirket tarafından son olarak 09/03/2016 tarihinde müvekkil şirketin merkezine hacze gelindiğini, borçlu şirketler tarafından bırakılan malların haczedildikten sonra ek haciz talebinde bulunulduğunu ve müvekkiline ait bazı eşyaların haczedilerek yediemin olarak müvekkili şirket yetkilisi …’a bırakıldığını, haczedilen bu menkul malların borçlu şirketler ile bir ilgisinin olmadığını, haczedilen malların kendi şirketine ait mallar olduğunu belirtilmek üzere istihkak iddiasında bulunulduğunu, davalı şirket tarafından Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/224 E. sayılı dosyasına ilişkin tekrar 31/01/2017 tarihinde hacze gelindiğini, haciz esnasında müvekkilinin mülkiyetinde bulunan ve daha önce ek haciz uygulanan, müvekkili için olmazsa olmaz menkul malların muhafaza altına alınacağı yönünde, cebri icra tehdidi altında müvekkil şirket yetkilisi …’tan 31/01/2017 keşide, 14/02/2017 vadeli 5.000,00 TL bedelli, ,28/02/2017 vade tarihli, 4.500,00 TL bedelli, 15/03/2017 vade tarihli 4.500,00 TL bedelli üç adet bono aldıklarını, müvekkillerinin bu bono bedellerinden dolayı borçlu olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin aynı gerekçelerle borçlu olmadığı halde elinden senet alındığını, senetlerin verilmesi ile borcun kabulü anlamına gelmemekle birlikte var olduğu iddia edilen borcun sona erdiğini, buna karşın mükerrer tahsilat oluşturacak şekilde para tahsil edilmesinin doğru olmadığı belirterek Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nün 2015/27827 E. sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili tarafından icra tehditi altında ödenen 3.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, senetlerin cebri icra zoruyla verilmediğini, davacıların dava dışı şirket ile organik bağı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, istihkak iddiasının kaldırılmasına yönelik Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava 20.12.2016 tarih ve 2016/2124 esas ve 2016/892 karar sayılı ilamı ile davanın kabul edildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 18.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/1157 Esas sayılı kararıyla kesinleştiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından;
İstihkak davası sonucunda verilen kararın genel mahkemeler yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği, müvekkilinin maddi hukuk anlamında borçsuzluğunun tespitinin gerektiğini, dava dışı şirket ile müvekkili arasında fiili ve hukuki bir bağlantının olmadığını bildirerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık cebri icra tehditi altında bono verilip verilmediği, istihkak davası sonucunda verilen hükmün menfi tespit davasına etkisi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen dava, İİK 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nün 2015/27827 E. sayılı dosyasının incelenmesinden davalı … tarafından dava dışı … … Ltd. Şti ve …… Ltd. Şti aleyhine …Şubesine ait, … seri nolu çek alacağı dayanak gösterilek 13.600,00 TL asıl alacak, 1.360,00 TL çek tazminatı, 40,80 TL komisyon, 54,77 TL işlemiş faiz toplamı 15.055,57 TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle tahsili amacıyla, 17/12/2015 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takibin kesinleştiği, 09/03/2016 tarihinde davacı şirket adresinde ek menkul haczinin davacı şirket yetkilisi … huzurunda istihkak iddiasında bulunulmak suretiyle gerçekleştirildiği, davacının istihkak iddisının kaldırılması kararına istinaden Bölge Adliye Mahkemesi’nin 18. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/1157 Esas sayılı kararıyla 16/05/2017 istinaf başvurusunun reddi kararı sonrasında kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Karar sonrası yapılan haciz esnasında … tarafından icra dosyasına konu borç nedeniyle 14/02/2017 tarihinde 5.000,00 TL, 28/02/2017 tarihinde 4.500,00TL, 15/03/2017 tarihinde 4.500,00 TL ödemeyi icra kefili olarak üstlendiği anlaşılmıştır. Alacaklı vekili tarafından borçludan 20/07/2017 tarihinde 3.000,00 TL tahsil edildiği anlaşılmaktadır.
Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/5805 E. sayılı dosyasının incelenmesinden, davalı şirket tarafından davacı şirket ve yetkilisi … aleyhine 31/01/2017 tanzim, 28/02/2017 vade tarihli 4.500,00 TL tutarında bono, 31/01/2017 tanzim ve 15/03/2017 vade tarihli, 4.500,00 TL tutarında bono dayanak gösterilmek sureti ile 9.000,00 TL asıl alacak, 22,83 TL işlemiş faiz, 27,00 TL %0,30 komisyon toplam 9.049,83 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı alacaklı tarafından davacıların işyerinde yapılan haciz esnasındaki istihkak iddiasının kaldırılmasın yönelik dava Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava 20.12.2016 tarih ve 2016/2124 esas ve 2016/892 karar sayılı ilamı ile kabul edildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye 18. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/1157 Esas sayılı kararıyla 16/05/2017 istinaf başvurusunun reddi kararı sonrasında kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle İcra Hukuk Mahkemelerinin istihkak iddiasıyla ilgili verdikleri kararın taraflar açısından kesin hüküm teşkil etmesine, kambiyo senedi düzenlenmesinin tek başına borcun yenilenmesi olarak kabul edilemeyecek olmasına, alacaklı davalı tarafından yapılan tahsilatların icra dosyalarına bildirilmesiyle mükerrer tahsilatın söz konusu olmamasına göre davacılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Asıl davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın istinaf eden davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Birleşen davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 21/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”