Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1218 E. 2022/1881 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1218 (KABUL- DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2022/1881 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
ESAS NO : 2019/233 E- 2020/302 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin elektrik enerjisi üretimi yaptığını ve ürettiği bu enerjiyi sattığını, davalı şirketin satın almış olduğu enerji bedeline ilişkin faturaları ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2016/10886 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli biçimde takibe itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında enerji satımına ilişkin sözleşme bulunduğunu, davalının abonelik sürecinde faturaları ödemeyerek müvekkili zarara uğrattığını, müvekkilinin…Şirketinden daha iyi teklif sunmasının yanı sıra davalıdan teminat almaksızın enerji sunduğunu, ancak davalı tarafından müvekkilinin iyi niyetinin suiistimal edildiğini, uzlaşma niyetiyle yapmış oldukları arabuluculuk toplantısına ise davalının katılım sağlamadığı bütün bunların borçlunun kötü niyetli olduğunun kanıtı olduğu ileri sürülerek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı şirket, cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten 36.437,01 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, dava açılırken harca esas değer 25.000,00 TL olarak gösterildiği için icra takip talebine konu alacak miktarı ise 15.170,86 TL olmakla, bilirkişi raporundaki hesaplama hükme esas alınarak harç değeri yüksek gösterildiği için fazlaya ilişkin istemin reddi cihetine gidilip, icra takibine konu asıl alacak için davanın alacağın likit ve hesaplanabilir olma özelliği dikkate alınarak davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmetmek gerektiği bildirilerek davanın KISMEN KABULÜ ile, Ankara 3. İcra Dairesinin 2016/10886 Esas sayılı dosyasında, 15.170,86 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptali ile asıl alacağa yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, 15.170,86 TL asıl alacağın %20 tutarı 3.034,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Yerel Mahkeme icra takibine ilişkin asıl alacağa avans faizi %10,50 faiz oranı uygulanması yönünde hüküm kurmasının hatalı olduğu, zira müvekkili şirketin elektrik enerjisi üretimi yapmakta ve ürettiği bu enerjiyi satmakta olduğu, davalı şirket tarafından elektrik enerjisi satın almadan önce taraflar arasında tanzim edilen Elektrik Satış Sözleşmesinin 5. maddesi olan “Faturalama ve Ödeme” konu başlıklı maddeden görüleceği üzere ” Tüketicinin fatura bedellerini 15 gün içerisinde ödemekle yükümlü olduğu, belirtilen son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde ise tüketiciye son ödeme tarihinden itibaren, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre belirlenen oranda gecikme zammı uygulanacağının açıkça belirtildiği, Resmi Gazete’ de yayımlanan Bakanlar Kurulunun 2010/965 sayılı kararı uyarınca 19.10.2010-04.08.2018 tarihleri arasında gecikme zammı her ay için %1,40 olduğu, buna göre davalı-borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipte de belirtilen faiz oranının Bakanlar Kurulunun tespitine uygun olarak yıllık faiz oranı %16,80 olacak hesaplanıp olup takibe konulduğu, yerel mahkemece asıl alacağa uygulanacak faizin avans faizi olarak %10,50 belirlenmesi müvekkilin hak kaybına neden olacağı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Faiz oranı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2016/10886 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine elektrik satış sözleşmesi kapsamında fatura cari hesap alacağı dayanak gösterilmek sureti ile 15.170,86 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %1,40 oranında faiz uygulanmak sureti ile tahsili amacıyla 16/05/2016 tarihinde yapılan ilamsız takipte ödeme emrinin 26/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 30/05/2016 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davalıya ait …’da bulunan hazır beton tesisleri ile ilgili olarak 4003392178 Tesisat nolu elektrik abonetiğinin elektrik ihtiyacının karşılanması için Elektrik Satış Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin “Faturalama ve Ödeme” başlıklı 5. maddesinde; ” Tedarikçi ilgili Dağıtım şirketi tarafından kendisine gönderilen tutanağa ve PMUM kayıtlarına istinaden 4 gün içerisinde müşteriye fatura tahakkuk ettirir.Tahakkuk ettirilen fatura öncelikle Tüketicinin yukarıda belirtilen e-posta adresine gönderildikten sonra,tebligat adresine taahhütlü posta ile ya da yurt genelinde şubesi olan kargı şirketi ile gönderilir. Posta/kargo teslimat belgesi hukuki kanıt niteliğindedir.Tüketici,tahakkuk ettirilen fatura bedelini fatura veya ödeme bildiriminde belirtilen Tedarikçiye ait banka hesabına tüketimin gerçekleştiği ayı takip eden 15 gün içerisinde ödemekle yükümlüdür belirtilen son ödeme tarihine kadar ödenmediği taktirde,Tüketiciye son ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı kanunun 51. maddesine göre belirlenen oranda gecikme zammı uygulanır…” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait ticari defterlerde yer alan kayıt ve işlemlere göre davalı şirkete 4 adet toplam 47.626,81TL tutarında satış faturası düzenlenmiş olduğu ve belgesiz 138,15TL tutarlı virman kaydı ile birlikte toplam 47.764,96TL alacağına karşılık, Davalı şirketten 1 adet EFT işlemi ile 11.327,95TL tutarlı tahsilat yapıldığı, bu tahsilatın davacı şirketin alacağından mahsubu sonrasında; usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan davacı şirkete ait ticari defterlerde yer alan kayıt ve işlemlere göre; 16.05.2016 olan icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten 36.437,01TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri ile taraf hak ve yükümlülüklerinin belirlendiği, sözleşmeye göre davacı yanın davalının elektrik ihtiyacını temin edecek,davalıda tükettiği elektrik bedelini fatura düzenleme tarihi itibariyle 15 gün sonrası için tespit edilen fatura son ödeme tarihine kadar ödeyeceği, Sözleşmenin 6. maddesine göre de faturadaki son ödeme tarihine kadar borcun ödenmemesi halinde 6183 sayılı yasanın 51.maddesinde belirtilen gecikme zammının uygulanması taraflarca kararlaştırılmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51.maddesinde ise;Gecikme Zammı, Nispet ve Hesabı(Değişik: 25/12/2003-5035/4 md.)” Amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı % 4 oranında gecikme zammı tatbik olunur. Ay kesirlerine isabet eden gecikme zammı günlük olarak hesap edilir.” 30/12/2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1947 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, birinci fıkrada yer alan gecikme zammı oranı her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere %1,6 olarak belirlenmiştir (19.10.2010 ile 04.09.2018 tarihleri arası ise %1,40’tır.). Dolayısıyla cari hesap takip tarihi olan 16.05.2016 tarihli olup davacı tarafça takipte belirtilen faiz oranının uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın 15.170,86 TL asıl alacak ve takipte belirtilen faiz oranı ve koşullarda takibin devamına karar vermek gerektiğinden HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/233 Esas 2020/302 Karar ve 09/07/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-1-Davanın kısmen KABULÜNE,
Ankara 3. İcra Dairesinin 2016/10886 Esas sayılı dosyasında takibe İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynı koşullarda DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 1.036,32 TL harçtan peşin alınan 426,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 609,38 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.391,70 TL (ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 844,54 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 426,94 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,

İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 27/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …