Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1210 E. 2023/660 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1210 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/660

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2019
ESAS-KARAR NO : 2016/423 E – 2019/825 K

DAVACILAR : 1-…
2-… – …
VEKİLİ :
DAVALI : … -TCKN: …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalının müvekkili yanında hizmet akdi ile …’de bulunan iş makinaları üretmek üzere faaliyet gösteren işyerinde bir yıldır her türlü faaliyetinden sorumlu idareci olarak çalıştığını, davalının hammadde temini için alt tedarikçilere verilmek üzere ve işçilik bedellerinin kullanıldığının tespit edildiğini, bu nedenlerle iş akdine son verildiğini, davalını işyeri giderlerini ve alt tedarikçilerine yapılan ödemeleri gerçek değerinin üzerinden gösterdiğini ve haksız menfaat temin ettiğini, müvekkilinin güvenini kötüye kullandığını ve zarara uğrattığını, müvekkilinin Cezayir’de olduğunu belirterek işyerinin tüm kontrolünü …’a bıraktığını, davacının şüphesi üzerine davalı …’a kendisinin malzeme ve işçilik temin ettiği ve tüm masrafları karşıladığı işyerinde kendi nam ve hesabına makine üretmesi gerekirken, davalı …’ın kendi adına makine üreterek piyasaya sattığını tespit ettiğini belirttiğini, bu nedenle davalının iş akdine son verdiğini, işyerinden ayrılmasını istediği halde davacıya ait …makineyi terk etmediğini, bu nedenle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2016/64424 numaralı dosya ile suç duyurusunda bulunduğunu, savcılık talimatı ile polis nezaretinde işyerinin teslim alındığını belirttiğini, davacının davalıya emanet ettiği çeklerle hiçbir alt tedarikçi masrafının karşılanmadığını, davacı müvekkilinin gönderdiği çeklerin davalı …’ın kendi menfaatine kullanarak haksız kazanç elde ettiği belirtilerek, davalının elinde bulundurduğu veya ciroladığı çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacıların …’ın hizmet akdi ile idareci olarak çalıştığını iddia etmiş olsalar dahi 24/03/2015 tarihli ortaklık protokolü ile bunun doğru olmadığını, davacılardan …’ün, …’ın imalatını yaptığı makinaların satışı için Cezayir’de yer açacağını bildirdiğini, kurulan ortaklık protokolü ile davalının bilgi, tecrübe ve emeği, diğer ortaklarının da finansmanı sağlaması konusunda anlaşan tarafların resmiyette … adına bir işletme kurduğunu, davalıya hammadde temini ve işçilik bedelleri için emanet ettikleri yüklü miktarlardaki çekler ile şahsi menfaatler için kullandığının gerçek olmadığını, bu iddianın doğruluğunun ortaklık kayıtlarının incelenmesi ile ortaya çıkacağını, davacıların iptalini talep ettikleri çeklerin arkasındaki cirolardan davalıya değil iş ortaklığının … Şti.’ye yaptırdığı makinalara karşılık bu şirkete verildiğini, davalının ortağı olduğu …makina firmasının, Cezayir’de kurulacak şirket üzerinden imalat yapmaya karar verdikten ve bu hususta girişimlere de başladıktan sonra davacı …’ün Türkiye’de kullanılan işyerinin müvekkilinin eşine ait … Ltd. Şti.’ne kiraya verdiğini, işyerindeki makinalar ve büro malzemelerinin zaten davalıya ait olduğu için kiralanan yerin boş işyeri olarak gösterildiğini, kira sözleşmesini bizzat …’ün yaptığını ve bu kira sözleşmesinin imzalanmasının akabinde … Ltd. Şti.’nin, …makinenin talebi doğrultusunda imalat yapmaya başladığını, çeklerin bu makinalar karşılığı … Ltd. Şti. tarafından bizzat … tarafından verildiğini, … Ltd. Şti.’nin bu çekler karşılığı yaptığı makinalar yarı mamul iken 20/03/2016 tarihli tutanakla davacılardan … tarafından teslim alındığını, bu makinaların faturasının da davacı …’ün talebi doğrultusunda diğer davacı …. Şti. adına düzenlendiğini, bu nedenlerle, davaya konu çek içerikleri, 20/03/2016 tarihli tutanak ve … Ltd. Şti.’nin …. Şti. adına düzenlediği 31/03/2016 tarihli fatura içeriği davacıların bu yöndeki itirazlarının ve davalarının yerinde olmadığını, belge ve kanıtların dava dosyasına sunulduğu, davalı …’ün ifadesi dahi alınmadan 30/03/2016 tarihli tedbir kararı ile mağdur edildiği, dava konusu çekler karşılığı … Ltd. Şti. tarafından imal edilen ve davacı …’e yediemin olarak teslim edilen iki adet makinenin de davacı … tarafından üçüncü kişilere satıldığını bildirerek, davanın reddine, haksız ve kötüniyetli olan davacılarından fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, dava konusu çeklerin ibraz edilip edilmediği, ibraz edilmiş ise kim tarafından ibraz edildiğinin bildirilmesi için… Bankasına yazılan müzekkereye ilişkin verilen 25/05/2016 tarihli yazı cevabında … nolu çeklerin fotokopilerinin gönderildiği, söz konusu belgelerin incelenmesinde keşidecisinin davacı şirket olduğu, lehdarının davacı … olduğu ve yine davacı tarafından ciro edildiği, davalının herhangi bir imzasının bulunmadığı, yine ilgili banka tarafından gönderilen 27/06/2019 tarihli yazı cevabı ekinde … nolu çeklerin fotokopilerinin sunulduğu, yine sunulan evrak örneklerinde keşidecisinin aynı olduğu, bazı çekler yönünden lehdarın farklı olduğu, ancak davalının herhangi bir imza ve kaydının bulunmadığı, yine ilgili banka tarafından sunulan 19/07/2019 tarihli yazı cevabında … nolu çekin 13/05/2016 tarihinde ödendiği ve çekin önlü ve arkalı fotokopisinin sunulduğu, evrakın incelenmesinde keşidecisinin davalı şirket, lehdarının davacı … olduğu, çekin arka yüzünde davacının imzasının bulunduğu ve davalının imzasının bulunmadığı anlaşıldığından davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, aradaki borç ilişkisinin aydınlatıldığı ve senetlerin sebebe bağlı hale geldiği, çeklerin temel ilişkiden mücerret olduğu durumun tamamen ortadan kalktığı, çeklerin temel ilişki ile bağlı hale geldiği, bilirkişi raporu ile sabit olan hususlar da dikkate alınarak çeklerin …’ a teslim edildiğinin ve kendisinin eşi üzerine kurduğu firma kaşesi basarak tedavüle çıkardığı çeklerden dolayı davacı müvekkillerin borçlu olmadığının tespiti gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu çeklerden dolayı davacının sorumluluğunun değerlendirilmesi hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı … Firmasının… Bankası’na ait 02.05.2016 tarih … nolu toplam değeri 100.000,0 TL’lik 8 adet keşide günü gelmemiş ve işlem görmemiş çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptalini talep etmiştir.
Çeklerin incelenmesinde 02.05.2016 keşide tarihli, 06.05.2016, 09.05.2016, 13.05.2016, 11.05.2016, 19.05.2016 ve 16.05.2016 keşide tarihli çeklerin keşidecisinin davacılar … ….Şti., …, lehtarının davacı … olduğu,
11.05.2016 keşide tarihli çekin … makine … tarafından … Şirketine ciro edildiği, bu şirket tarafından da dava dışı … Şirketine, sonrasında dava dışı …’a ciro edildiği;
13.05.2016 keşide tarihli çekin … makine … tarafından … İş Makineleri Limited Şirketine ciro edildiği … Şirketi’ne sırayla ciro edildiği görülmüştür.
… Bankası tarafından 101 293 nolu çekin 02.05.2016 tarihinde … şubesine ibraz edildiği 02.09.2016 tarihinde ödendiği bildirilmiştir.
Davacı dava konusu çeklerin davalıya hammadde temini ve işçilik bedellerinin ödenmesi için emaneten verildiğini, çeklerin kendi menfaatine kullanıldığını ileri sürerek bu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava konusu çeklerin keşidecisinin davacı şirket olduğu, lehdarının davacı … olduğu ve yine davacı … tarafından ciro edildiği, davalının herhangi bir imzasının bulunmadığı, davacı yanın iddiasını kanıtlayamadığının anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın istinaf eden davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 09/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”