Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1208 E. 2022/1796 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1208 (KABUL- DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2022/1796 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/90 E- 2020/107 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinden 10.11.2016 tarihli faturada belirtilen cins ve miktarı belirtilen malzemeyi satın aldığını, bedeli ödenmediği için karşılığında açık fatura düzenlendiğini, Ankara Batı İcra Dairesi’nin 2017/38756 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine 30.290,54 TL tutarında icra takibi başlattıklarını, davalının ödeme emrine haksız itiraz ettiğini bildirerek, itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir alım satım akdinin yapılmadığını, hukuki bir ilişkinin bulunmadığını, müvekkili şirketin herhangi bir borcu olmadığı gibi muhteviyatı itibariyle kabul etmedikleri fatura dolayısıyla herhangi bir ikazın yapılmadığını, herhangi bir ihtarnamenin de gönderilmemiş olduğunu, takip ve dava konusu faturanın müvekkili şirketin hesaplarına intikal ettirilmişse de taraflar arasında herhangi bir ticari alışveriş olmadığı gibi mal tesliminin de yapılmadığından dava konusu fatura ile birlikte toplam üç adet faturanın şirket hesaplarından çıkarılarak düzeltme beyannamesi verildiğini ve bundan doğan vergisel yükümlülüklerin yerine getirildiğini, ayrıca müvekkili şirketin bağlı olduğu Kahramankazan Vergi Dairesi’ne müracaat edilerek ilgililer hakkında inceleme ve işlem yapılmasının talep edildiğini, sadece dava konusu fatura değil diğer iki faturada da malın teslim alındığına dair kaşe ya da imzanın bulunmadığını, üç faturanın da açık olarak düzenlenmesine rağmen sadece bir tanesinin dava konusu yapılmasının da dikkat çekici olduğunu, faturanın açık düzenlenmesinden dolayı alacaklı olduğunu iddia eden tarafın her üç faturayı da dava konusu yapması gerektiğini, fatura içeriği mallara ilişkin kantar fişi veya nakliye faturasından da bahsedilmediğini, sahte faturaya dayanılarak alacak iddiasında bul unutamayacağını, uygulamada VUK bakımından suç olmakla birlikte mükellefler tarafından stok miktarını düşürmek, başka yerlerden uygun fiyatlı olduğu için faturasız alınan malları faturalandırmak, yüksek KDV’den kaçınmak gibi sebeplerle belirli bir yüzde karşılığı fatura temin edilmekte olduğunu, davacının faize ilişkin talebinin de yasal dayanağının bulunmadığını beyan ederek, hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve yersiz davanın reddine, takip suiniyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere müvekkili şirket lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı, davalı ile aralarındaki satım ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturalara konu malların bedelini tahsiline yönelik talepte bulunmuşsa da takip konusu faturaların her iki yanın defterlerinde kayıtlı bulunsa dahi malların tesliminin ispata muhtaç olduğu, davalı yanın teslim yapılmadığı yönünde savunmasının da bulunduğu, davacı tarafından bu hususun aksinin ispat edilemediği görüldüğünden davanın reddine, davacının kötüniyetli olarak takip başlattığı ispat edilemediğinden davalı yanın tazminat isteminin reddi gerektiği belirtilerek davanın REDDİNE, davacı ve davalı yanın tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Bilirkişi tarafından her iki tarafın ticari defterleri incelenmiş, davaya konu faturanın her iki tarafın ticari defterinde kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, her iki tarafın da davaya konu faturayı vergi dairelerine bildirdiği, her iki tarafın ticari defterlerinin de birbirini doğruladığı, davanın kabulü gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava konusu alacağın varlığı, kapsam ve miktarının değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava ve takibe konu Ankara Batı İcra Dairesinin 2017/38756 E. sayılı dosyası ile davacı… Şirketi tarafından davalı … aleyhine 30.290,54 TL tutarında fatura, 2.793,41TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.084,36TL alacak için 22.12.2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 10.11.2016 tarih … seri nolu fatura olduğu, davalının 04.01.2017 tarihinde ödeme emrine – borcu olmadığı, takibe konu faturanın taraflarına verilmediği, kaldı ki faturada belirtilen malzemelerin %70’inin taraflarına teslim edilmediği şeklinde- itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece alınan ve tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; hem davacının hem de davalının 2016 yılında dava konusu faturada dahil taraf kayıtlarında yer alan 3 adet faturayı, ilgili vergi dairelerine BA ve BS formları ile beyan ettiği, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan tespitler doğrultusunda icra takip tarihi olan 19.12.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 84.724,23 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan tespitler doğrultusunda, 2017 yılı ticari defter ve belgeleri dosya kapsamına sunulmadığından icra takip tarihi olan 19.12.2017 tarihi itibariyle tam bir tespitin yapılamadığı, ancak 20.11.2016 tarihi itibariyle davalının davacıya 84.724,23 TL borçlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de; dosya içeriği ve toplanan deliller, alınan bilirkişi raporundan dava ve takibe konu faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olup, taraflarca vergi dairesine BA/BS formu ile bildirildiği, böylece davacı tarafça fatura konusu malların teslim olgusunun kanıtlanmış olduğu, malların bedelinin ödendiğinin ise davalıca kanıtlanması gerektiği, davalı tarafça ödeme savunmasında bulunulmadığı gibi buna dair belge de sunulmadığı, takibe konu alacağın da likit olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek takibe ve davaya konu 30.290,54TL asıl alacak yönünden itirazın iptali davasının kabulü ile asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/90 Esas, 2020/107 Karar ve 13/02/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-Davacının davasının KABULÜNE,
3-a)Ankara Batı İcra Dairesinin 2017/38756 takip sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine girişilen takibe itirazın iptali ile takibin 30.290,54TL asıl alacak üzerinden icra takibinde belirlenen şartlar geçerli olmak üzere devamına,
b)İİK m. 67 uyarınca alacak tutarı üzerinden hesap edilen %20’si oranında 6.058,10TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.069,15TL harçtan peşin alınan 517,29TL harcın mahsubu ile bakiye 1.551,86‬TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
d)Davacının yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı tarafça yatırılan 35,90TL başvurma harcı, 517,29TL peşin harç olmak üzere toplamı 553,19‬TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
f)Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat, müzekkere, posta giderinden oluşan 762,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g)HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 19/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …