Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1207 E. 2022/1905 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1207 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1905

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/542 E- 2020/328 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN : San.Sit.9.Cd.No.16 Beylikdüzü / İSTANBUL
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacının davalı firmadan 30.01.2017 tarih ve … nolu fatura ile 2.600 m. “… kalite paslanmaz çelik halat satın alarak KDV dahil 9.547,62.- TL. tutarı davalıya ödediğini, davacının aldığı bu malı, … A.Ş.’ye ürettiği ürünün eklentisi olarak faturayla sattığını, adıgeçen firmanın, bu malı UMMAN Ülkesine ihraç ettiğini, akabinde bu firmanın, davalıdan alınarak kendisine satılan “paslanmaz çelik halatın paslandığını bildirerek, buna dair fotoğraf, tutanak v.s. belgeyi gönderdiğini, yapılan ölçümlerde de paslanmaz çelik halatın 304 kalitesinde bir mal olmadığı yani, paslanmaz standardına sahip olmadığının ortaya çıktığını, paslanmaz çelik halat olarak davalıdan satın alınan malın ayıplı çıktığını davalıya bildirilerek, alınan halatların imalat gereği 1,8 mt parçalara bölünerek,2 ucuna 304 kalite paslanmaz başlık yaptırıldığı, bunlardan doğan zarar ve Umman Ülkesine yapılan nakliye v.s. giderlerin ödenmesinin istenildiğini, davalı firmaya alınan ayıplı mala dair iade faturasının düzenlendiğini ve davalı firmanın bu faturayı ticari defterlerine işlediğini ve herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalı firmanın defterlerine de işlemiş olmasına rağmen, ayıplı malın bedelini halen dahi ödemediğini, davacının davalıdan alacağını alabilmek için sözlü görüşmelerden ve e-posta yazışmalarından sonuç alamayınca, bu sefer 17.05.2019 tarihinde bir yazıyla ihtar çekmek zorunda kaldığını, davalının, bu ihtara verdiği 23 Mayıs 2019 tarih ve … yevmiye sayılı Sincan 3.Noterliğinin cevabi ihtarnamesinde, talep edilen bedelin ödenmesi için malın iadesini beklediklerini bildirdiğini, davacının kendi ürettiği ürünün eklentisi olarak davalıdan satın aldığı bu malın iadesi için … Ltd.Şti ile yaptığı görüşmeler sonucunda adı geçen firmanın 26.06.2019 tarihli yazıyla ‘’ …paslanmış çelik halatların ülkemize nakliyesi, gümrük işlem masrafları ve Umman Devletinden geri getirilmesi için yapılması gereken diğer giderlerin yüksekliği ve geçen süre içerisinde paslanmış halatların Umman Ülkesi hava şartlarında aşırı nem ve sıcaklık nedeniyle daha da ağır hasara uğramış olması nedeniyle ekonomik değerinin ortadan kalktığı aşikardır, iadesi istenen paslanmış çelik halatların firmanıza tesliminin bu nedenle anlamı kalmamıştır…” denildiğini, davalı firmanın kabul ederek ticari defterlerine işlediği, ancak bedelini ödemediğini ileri sürüp, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalarak 30.05. 2019 tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte 9.547,62.-TLnin davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davalı firmanın 30.01.2017 tarih ve … nolu fatura ile 2.600 m 7xl9-06MM A1SI 304 kalite paslanmaz çelik halatı davacıya sattığını ve teslim ettiğini, davacı tarafından paslandığı iddia olunan çelik halatın, müvekkil firma tarafından davacıya satılan mal olup olmadığının bilinmediğini, davacının müvekkil firmadan satın alıp ayıplı olduğunu iddia ettiği çelik halattan, davalı firmaya numune dahi göndermediğini bu sebeple, gerçekte bir paslanma sorunu olup olmadığı, paslanma sorunu varsa dahi davalı firmanın sattığı malda paslanma sorunu olup olmadığının belli olmadığını, davacı tarafın, satın aldığı ürün ile ilgili ayıp ihbarını süresinde yapmadığını bu durumda davalı firmanın sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacı tarafın, davalıdan satın aldığı çelik halat ile ilgili paslanma problemi olduğunu ve yaptığı ödemenin iadesini mail olarak davalı firmaya bildirdiğini ve talep ettiğini, davalı firmanın davacının talep ettiği ödemenin yapılabilmesi için, çelik halatın iadesinin gerekli olduğunu davacıya bildirdiğini, davacının da attığı maillerde “halatların geri getirilmesi için çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde beyanda bulunduğunu ancak, bu tarihe kadar henüz malın iadesini gerçekleştirmediğini, davalı firma yetkilisi tarafından davacıya atılan mailde “tarafımızdan tedarik edilen paslanmaz halatların ödemesini gerçekleştirebilmemiz için, tedarikçimize halatları iade etmemiz gerekmektedir. Konu ile ilgili daha önce çağlar beyle de görüşülmüştür. Tedarikçime ürünü iade edemediğimizden dolayı ödemeyi gerçekleştirmemiz mümkün değildir” denildiğini, davacı tarafından 11.08.2017 tarih ve … nolu iade faturası kesildiğini, İade faturası kesilmiş olmasına rağmen ürünün henüz davalı firmaya teslim edilmediğini, dolayısıyla davacının davalı firmadan satın aldığı çelik halatın ayıplı ya da hasarlı olduğunu ispatlamakla yükümlü olduğunu, davalı firmanın dava dilekçesinde belirtilenin aksine, iade faturasını hiçbir zaman kabul etmediğini savunarak haksız davanın reddine, davanın … A.Ş.’ye ihbarına karar verilmesini istemiştir.
İhbar olunan … A.Ş. vekili beyan dilekçesinde; davaya feri müdahil olarak katılma talebinin olduğunu, Davalı şirket ile müvekkilİ şirket arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme bulunmadığını ancak, davalı şirkete 30.01.2017 tarih ve … nolu fatura ile 1000 m, 1000 m, 600 m olmak üzere Krom Halat 7xl9-06MM AISI 304 adet çelik halat satıldığını, Dava konusu bahsi geçen “2.600 m 7xl9-06MM AISI 304 kalite paslanmaz çelik halat’ın davacı tarafından, davalı firmadan alındığının belli olmadığı gibi, müvekkil firmadan alındığının da belli olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği dava konusu ayıbın ispatı yapılmadığını, dava konusu malların ayıplı olduğunun tespitinin de mümkün gözükmediğini, huzurdaki davaya konu malların gerçekten paslanıp paslanmadığının ve bu malların davalıdan satın alınan mallar olduğunun tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek, feri müdahil olma taleplerinin kabulüne karar verilmesini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davalı tarafından davacıya paslanmaz çelikten imal edilen halat satılmış olduğu, davacı tarafça, davalı tarafça satılan ürünün ayıplı olması nedeni ile tanzim olunan iade faturasının davalı tarafça alınarak ticari defterlerine işlendiği anlaşılmakla birlikte davalı şirketin ayıplı olduğu ileri sürülen ürünün kendisine iade edilmediği gerekçesiyle 02.07.2019 tarih 9.547,62.-TL bedelli fatura düzenlediği ve cari hesabın kapandığı, satıma konu ürünün ayıplı olduğunu ispat yükü davacı üzerinde olup, davaya konu ürünün Umman ülkesinde bulunduğu, ekonomik değerinin kalmamış olması nedeni ile Türkiye’ye getirtilerek mahkemenin incelemesine sunulamadığı, bu nedenle ürünün ayıplı olup olmadığının mahkemece tespitinin yapılamadığı anlaşılmakla birlikte, tüm dosya kapsamı ile özellikle davalı tarafından davacıya gönderilen 23.05.2019 tarihli ihtarname içeriğine göre; davacı tarafından iade faturası kesilen ancak teslim edilmeyen ürünün davalı firmaya teslimini müteakip 3 gün içinde ürün bedelinin İBAN numarasına iade edileceğinin belirtilmiş olmasına göre, davalı tarafından satılan ürünün ayıplı olduğu hususunun davalı tarafça da kabul edilmiş olduğu anlaşılmakla, davacının eldeki davada ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşılmakla Davanın kabulüne, 9.547,62 TL’nin 30/05/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Davacı tarafından paslandığı iddia olunan çelik halatın, müvekkili firma tarafından davacıya satılan mal olup olmadığının bilinmediği, Davacının, müvekkili firmadan satın alıp ayıplı olduğunu iddia ettiği çelik halattan, müvekkili firmaya numune dahi göndermediği, bu sebeple, gerçekte bir paslanma sorunu olup olmadığı, paslanma sorunu varsa dahi müvekkili firmanın sattığı malda paslanma sorunu olup olmadığının belli olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı, müvekkili şirketin malın üreticisi değilken, malı teslim almadan, malı tedarikçisine teslim etmeden, tedarikçi ayıp sebebiyle müvekkili şirkete ödeme yapmadan, müvekkili şirket tarafından davalıya herhangi bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığı, ayrıca, ihtarname içeriğinden ayıbın kabul edildiği sonucunun çıkarılamayacağı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava konusu maldaki ayıbın kanıtlanıp kanıtlanamadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle mahkemece alınan bilirkişi raporundan davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre, davacının davalıdan 30.01.2017 tarihinde 9.547,62.-TL tutarında mal aldığı ve karşılığında ödemesini yaparak cari hesabın kapandığı daha sonra, 11.08.2017 tarihinde 9.547,62.-TL tutarında davalı şirkete iade faturası düzenlediği, BS formu ile de bildirdiği ve fatura bedeli (iade faturası) 9.547,62.-TL tutarında davacının davalıdan alacaklı olduğu; davalı şirket kayıtlarına göre ise, davalı firma tarafından davacıya 30.01.2017 tarihli 9.547,62TL tutarlı fatura kesildiği, davacı şirketin davalıya düzenlediği 11.08.2017 tarihli iade faturası davalı şirket ticari defterlerine işlenerek BA formu ile bildirildiği, daha sonra 02.07.2019 tarihli fatura ile 9.547,62.-TL tutarında (11.08.2017 Tarihli… Nolu Faturanızda belirtilen malzemelerin bu tarihe kadar iadesi yapılmadığından iş bu fatura tanzim edilmiştir) açıklaması ile davacı şirkete satış faturası düzenlendiği dolayısı ile davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen 11.08.2017 tarih 9.547,62.-TL tutarındaki iade faturasına istinaden davalı şirketin 02.07.2019 tarih 9.547,62.-TL bedelli fatura düzenlediği ve cari hesabın kapandığı ancak, davalı şirket tarafından 2019 yılında davacı şirkete düzenlenen 02.07.2019 tarihli 9.547,62.-TL tutarlı faturaya davacı şirket ticari defterlerinde rastlanmadığının belirlendiği, davalı tarafından davacıya hitaben gönderilen 23.05.2019 tarihli ihtarname içeriğinden davacı tarafından iade faturası kesilen ancak teslim edilmeyen ürünün davalı firmaya teslimini müteakip 3 gün içinde ürün bedelinin İBAN numarasına iade edileceğinin belirtildiği anlaşılmakla ayıbın varlığının davalı tarafça kabul edilmesine göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 652,10 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 163,03‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 489,07‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 29/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır