Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1205 E. 2023/705 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1205 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/705
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2019
ESAS-KARAR NO : 2016/105 E – 2019/531 K

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 12/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, Müvekkilinin, borçlu …’den olan alacağının 500.000 Euro miktarındaki kısmını temlik aldığını, temlik sözleşmesi ile Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2015/2605 E sayılı takip dosyasındaki alacak ile takibe dayanak ipotek hakları ile birlikte temlik edildiğini, müvekkili şirket ile … A.Ş. ticaret sicil kaydına göre birleşmiş olup birleşme sonrası iki şirketin … unvanı adı altında faaliyete devamı sağlandığını, ilgili icra takibinde temlik eden … A.Ş. tarafından borçlu şirketin borcuna istinaden malikler tarafından verilen ipoteklere dayalı olarak 350.000,00 TL ana para ve 221.104,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 571.104,10 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, davalı borçluların itirazlarının yerinde olmadığını belirterek icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı… A.Ş. vekili, yetkili icra dairesi ve mahkemenin Kayseri olduğunu, müvekkili şirketin borcunun … A.Ş.’ye olup Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2008/22212 E sayılı dosyası ile takip yapıldığını, rehinle temin edilmiş takip alacağının temlik edilmediğini, ipoteğin … için verilmiş ise de 03/12/2010 tarihinde yapılan ek protokol ile tarafların karşılıklı olarak sözleşmeyi feshederek müvekkili şirketin borcu olmadığının kayıt altına alındığını, ipoteklerin kaldırılması taleplerinin kabul edilmediğini, ipotek karşılıksız kaldıktan sonra … A.Ş. ile … A.Ş. arasında yapılan her türlü temlik işleminin ipoteği aktif hale getirmesinin de mümkün olmadığını belirterek davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve …, … aleyhine yapılan bir takip bulunmadığını, takip talebinde bulunan şirketin lehine ipotek verilen borçlu şirkete göndermiş olduğu mutabakat yazısında cari hesaplarının -0- bakiye olduğu belirtilerek aralarında herhangi bir alacak ve borç kalmadığının kabul edildiğini, hal böyle olunca mevcut olmayan bir borç nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesinin istenemeyeceğini, alacağın temliki sözleşmesinde ipotekli taşınmazlardan bahsedilmediğini bildirerek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, TMK nın 887.maddesinde ” İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değil ise, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır.” hükmüne yer verildiği, anılan hüküm doğrultusunda … Tic. A.Ş tarafından borçlu… …. A.Ş ile … ve …’e alacağın temliki sözleşmesinin ihbarı konulu Akyurt Noterliğince tanzim edilen 31/12/2012 tarih 10141 yevmiye nolu ihtarnamede; … A.Ş. firmasına mevcut olan borçlarından 500.000 Euroluk kısmının noter temlik sözleşmesi ile temlik alındığını, temlik bedelinin ödenmesinin talep edildiği, 5 gün içerisinde ödenmemesi halinde ipotek bedelinin satılarak paraya çevrileceği hususları ihtar olunmuş, aynı Noterliğin 15/03/2013 tarih 01965 yevmiye nolu ihtarlarında ipotek maliki olarak …’in muhatap olarak gösterilerek … tarafından …’e taşınmazın satıldığı, temliğe konu borcun ödenmesi aksi halde ipoteklerin satışının yapılacağı hususu ihtar olunmuş, ihtarname muhatap şirkete ve …’e 21/03/2013 tarihinde tebliğ edilmiş ise de ihtarnamenin diğer muhatap …’e tebliğinin yapılamadığı, bu durumda davanın temelini oluşturan icra takibi ve TTK 887 maddesi hükmü de gözetilerek; davalı … ve şirket hakkında dava ön koşulu gerçekleşmediğinden, diğer davalı … hakkında usulüne uygun yapılmış icra takibi bulunmadığından husumet yokluğundan davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Davalılardan … hakkında usulüne uygun bir takip bulunmadığından bahisle verilen husumet yokluğundan red kararının usul ve yasaya açıkça aykırı olduğu, zira, davaya konu icra dosyasının incelenmesinde, takibin asıl borçlu ile birlikte ipotekli gayrimenkul malikleri … ve …’e karşı başlatıldığı ancak, gerek … vekillerinin itiraz dilekçesinde ve gerekse de T.C.Melikgazi Tapu Müdürlüğü’nün Ankara 7.İcra Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda gayrimenkulün …’e satıldığının bildirildiği, bunun üzerine …’in takibe borçlu taraf olarak eklenerek adresine ödeme emri gönderilmesi ve …’in takipten silinmesinin talep edildiği, kaldı ki, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için … hakkında bir takip bulunmadığı düşünülse dahi, yine de davanın … yönünden husumetten reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu, nitekim asıl kredi borçlusuna ve taşınmazın ilk malikine karşı usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibi bulunduğu ,yine Yargıtay 12.HD’nin 12.06.2019 tarih ve E:2018/1260, K.10022 sayılı içtihatında da açıkça görüleceği üzere, taşınmazı satın alan kişinin sonradan öğrenilmesi halinde o kişiye karşı ayrı bir takip yapılarak iki takibin birleştirilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, bu durumda şikayetin reddine karar verilmesinin gerektiği açıkça belirtildiği; diğer davalı … yönünden ise kendisine gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, Yerel Mahkeme’nin davalı şirket yönünden davanın ön koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi kararının da usul ve yasaya açıkça aykırı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Takibe konu borçtan davalıların sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davanın dayanağı Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2015/2605 E sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; … Tic. A.Ş tarafından… …. A.Ş, … ve … aleyhine 02/02/2015 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiği, 350.000,00 TL asıl alacak ve 221.104,10TL faiz olmak üzere toplam 571.104,10TL alacağın … parselde bulunan taşınmaz (05/07/2007 tarih ve 13924 yev. nolu belge ile 100.000,00 TL bedelli ipotek), … nolu bağımsız bölüm (19/11/2004 tarih ve 13872 yev. nolu belge ile 160.000,00 TL bedelli ipotek; 05/07/2007 tarih ve 13922 yev. nolu belge ile 90.000,00 TL bedelli ipotek), 3 adet ipotek belgesi dayanak yapılarak talep edildiği, davalıların icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazları üzerine takibin durduğu görülmüştür.
12.02.2015 tarihli itiraz dilekçesinde … ve … vekili taşınmazların Kayseri’de olması nedeniyle yetkili icra dairelerinin …. olduğu herhangi bir borçlarının bulunmadığı ayrıca her ne kadar … aleyhine takip başlatılmışsa da … adına kayıtlı olmayıp taşınmaz maliki aleyhine takip yapılması gerekirken yapılmamasının da doğru olmadığı belirtilerek itiraz edilmiştir.
… Anonim Şirketi de takibe itirazlarında gayrimenkulün bulunduğu yer Kayseri İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu müvekkili şirketin borcu … AŞ olup Bundan dolayı Ankara 6 icra Müdürlüğü’nün 2008/ 222 12 takip sayılı dosyası ile takip yaptığını bu takibin düştüğünü ve yenilenmediğini takibe karşı itiraz haklarının da saklı olduğunu ipoteğin ise … için verilmiş ise de 03.12.2010 tarihinde yapılan ek protokol ile tarafların karşılıklı olarak sözleşmeyi feshederek müvekkili şirketin borcu olmadığına dair kayıt altına alınmış olup cari işlem belgeleri ile de bu hususun sabit olduğunu bu protokolle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tamamen sona erdiği ve ipoteğin karşılıksız kaldığı belirtilmiştir.
İcra dosyasında çıkartılan tebligatla …’e ödeme emri ve ipotek belgesi sureti gönderilmiş 20.08.2015 tarihinde tebliğ şerhi düşülmüştür. … itiraz dilekçesi sunarak hem yetki hem diğerlerinin itirazını tekrarladığını belirtip ödeme emrinde borçlu olarak bulunmamasına rağmen tebligat yapılmasının da usulsüz olduğunu bildirmiştir.
İpotekli icra takibinin dayanağı resmi senedin incelenmesinde;
… … nolu bağımsız bölümün tamamı … adına kayıtlı iken borçlu …. A.Ş’nin sair her türlü hukuki sebepten … Tic. A.Ş’ye doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 100.000,00 TL bedelle 05/07/2007 tarih 13924 yevmiye nolu resmi senet ile,; … nolu bağımsız bölümün tamamı … adına kayıtlı iken borçlu …. A.Ş’nin sair her türlü hukuki sebepten … Tic. A.Ş’ye doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 160.000,00 TL bedelle 19/11/2004 tarih 13872 yevmiye nolu resmi senet ile; … nolu bağımsız bölümün tamamı … adına kayıtlı iken borçlu …. A.Ş’nin sair her türlü hukuki sebepten … Tic. A.Ş’ye doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 90.000,00 TL bedelle 05/07/2007 tarih 13922 yevmiye nolu resmi senet ile ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır.
İcra dosyasında bulunan tapu sicil kayıtlarının incelenmesinde; … nolu bağımsız bölümün … adına kayıtlı iken 05/09/2008 tarihinde 24799 yevmiye ile …’e ipotekle yüklü satıldığı,
… nolu bağımsız bölümün … adına kayıtlı iken 19/12/2013 tarihinde …’e ipotekle yüklü satışının yapıldığı anlaşılmıştır.
07.12.2012 tarihli ihtarnamede… Anonim Şirketi … Anonim Şirketine hitaben ipoteklerin kaldırılması için gönderilmiş olup iki taşınmaz üzerindeki ipoteklerin sözlü taleplerine rağmen kaldırılmadığı, fotoğraflar arasındaki sözleşmenin 20.09.2010 tarihinde anlaşma ile fethedilmiş olup karşılıklı İbra edilmelerine rağmen İpoteğin hala kaldırılmadığı belirtilerek 3 gün içerisinde kaldırılması aksi halde dava açılacağı bildirilmiştir .
27.12.2012 tarihli ihtarnamede; … Anonim Şirketi tarafından… Anonim Şirketine hitaben düzenlenmiş olup Kayseri 8. Noterliğinin 07.12.2012 tarih 56323 yevmiye nolu miktarına cevap olarak gönderildiği belirtilerek 24.12.2012 tarihinde tebliğ alınan ihtarname ile müvekkili ile olan ticari ilişki nedeniyle teminat kapsamında verilen taşınmaz ipoteklerinin taraflar arasında sözleşmenin feshedilmiş olmasına rağmen feshedilmediğini ve tebliğ tarihinden 3 gün içerisinde söz konusu ipoteklerin feshedilmesini iptal etmiş bulundukları ancak müvekili ile arasında bulunan ticari sözleşme feshedilmiş olsa da şirketin borçlu sıfatıyla imzaladığı ve diğer tarafların müvekkili Şirket ile … Anonim Şirketi olduğu 30 Haziran 2008 tarihli teminat protokolü nedeniyle söz konusu ipoteklerin taraflarınca fekkinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.
31.12.2012 tarih 10141 yevmiye nolu ihtarnamede ise … Anonim Şirketi tarafından… Anonim Şirketi ipotek Maliki … ipotek maliki … adına düzenlendiği, ihtarnamede … A.Ş isimli firmasına mevcut bulunan borcunuzdan 500.000 Euro’luk kısmına noter temlik sözleşmesi ile temlik aldığını ihbar ettiğini bu temlik nedeniyle temlik verene yapmaları gereken ödemeleri taraflarına yapılmasını ihtarı tebliğ aldığınızdan itibaren 5 gün içerisinde söz konusu temlik bedelini nakten ve defaten belirtilen hesaba yatırmasını aksi halde hakkınızda hem temlik sözleşmesi hem de 18.12.2008 tarihinde imzalamış bulunduğunuz teminat paylaşım protokolü kapsamında yasal yollara başvurulacağını teminatların satılarak paraya çevrileceğini belirterek … ve …’e de borcun borçlu tarafından ödenmemesi halinde ipotekli taşınmazların satılacağı hususunu bildirildiği;
İhtarnamenin tebliğ şerhinde …’e oğlu … imzası ile 02.01.2013 tarihinde, …A.Ş Müd. adına … imzasına 02.01.2013 ,…’e kendisine 02.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği bilgisinin yer aldığı görülmüştür.
15.03.2013 tarihli ihtarname ile … Anonim Şirketi tarafından… Anonim Şirketi ipotek Maliki …, ipotek Maliki … adına düzenlendiği, 31.12.2012 tarih 101 41 yevmiye nolu ihtarnamenin düzeltilmesi ve borcun ödenmesi ihtar edilmiş olup;İhtarnamenin tebliğ şerhinde …’e daimi işçisi … imzasına 21.03.2013 tarihinde, … muhatap ismen tanınmadığı 21.03.2013 tarihinde merciine iade, … ..A.Ş daimi işçisi muhasebeci … imzasına 21.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği bilgisinin yer aldığı görülmüştür.
Alacağın temliki sözleşmesi 08.01.2016 tarihinde yapılmış olup temlik eden … Anonim Şirketi temlik alan davacı … Anonim Şirketi temlik borçlusu… Anonim Şirketi 500 bin Euro tutarlı olduğu görülmüştür.Davacı şirket ile dava dışı … Şirketinin birleşip davacı şirket unvanı üzerinden ticari faaliyetin devam ettiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere TMK’nin 887.maddesi uyarınca ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır.
Somut olayda davalı gerçek kişiler borçtan borçtan şahsen sorumlu değillerdir. Davalı… Şirketinin borcunun teminatı olarak ipoteğin 05.07.2007 tarihinde taşınmazın malikleri … ve … tarafından verildiği, taşınmazların ise 2008 ve 2013 yılında … ve …’e satıldığı; 02.02.2015 tarihinde takip yapıldığı, takibin davalı… Şirketi, … ve … aleyhine yapıldığı, davalı … hakkında usulüne uygun yapılmış bir takip bulunmadığı, takipten önce …’e usulüne uygun bir tebligat da yapılmadığı takip borçluları arasında mecburi takip arkadaşlığı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle TMK 887.madde gereğince davalı … ve davalı şirket hakkında dava ön koşulu gerçekleşmediğinden; diğer davalı … hakkında usulüne uygun yapılmış icra takibi bulunmadığından husumet yöneltilemeyeceğine göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 12/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”