Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1175 E. 2022/1878 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1175 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1878

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/457 E- 2020/292 K

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirket ile birlikte imzaladıkları 11.01.2019 tarihli 5479 nolu sözleşme kapsamında; bir adet jenaratör ve bu jenaratöre ait müştemilat sattığını, söz konusu alım satım için 24.01.2019 tarih … nolu e-faturanın düzenlendiğini, davalı şirket ile birlikte imzalanan sözleşmeye göre ödemelerin döviz cinsinden yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında ve düzenlenen fatura muhteviyatı malzemeyi davalıya teslim ettiğini, ancak davalı şirketin bir adet jenaratör ve bu jenaratöre ait müştemilata ait faturalandırılmış mal/malzeme bedelinin tamamını döviz cinsinden ödemesi gerektiği halde kısmi olarak Türk Lirası cinsinden ödeme yaptığını, mal bedeli kaynaklı kur farkı alacağı davalından talep edildiğini ancak ödenmediğini, müvekkili şirketin davalı şirkete 29.06.2019 tarih … nolu kur farkına ilişkin e-faturayı kestiğini ancak ödenmediğini, icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin süresi içerisinde borcun tamamına itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürüp, davalı şirketin itirazın iptaline, takibin devamına, alacak miktarının likit olduğundan haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli olarak borca itiraz eden davalının asıl alacak üzerinden %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı şirketin 11.01.2019 tarihinde davalı tarafla sözleşme düzenlediği, 1 adet jeneratör ile bu jeneratöre ait müştemilatı davalıya sattığı ve 24.01.2019 tarihli e-fatura düzenlendiği, e-faturanın teslim alınmadığına itirazda bulunulduğuna veya ayıplı olduğu hususlarında yasal sürede itirazda bulunulduğuna dair herhangi bir belge ibraz edilmediği, kur farkı taahhütnamesi kapsamında mal alım satımına yönelik yapılan nakit, çek ve fatura düzenleme işlemlerinin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu söz konusu kayıtların birbirleri ile uyumlu olduğunun,davacının, davalıdan kur farkına bağlı alacağı için tanzim ettiği 21.213,67 TL kur farkı faturasının 20.821,13TL olarak hesaplandığı, davalı lehine oluşan 392,54 TL farkın USD kur hesaplamalarında TL kurunun alındığı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kurunun ilan edildiği Resmi Gazete’nin farklı tarihlerinin alınmış olmasından kaynaklandığı ve davacının davalıdan 20.821,13TL tutarında kur farkına bağlı alacağının olduğu gerekçesi ile Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 20.821,13-TL asıl alacak olmak üzere devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Öncelikle müvekkilinin vekil olmaksızın bizzat takipte olduğu bu davanın ön inceleme duruşması yapılacağı 31/12/2019 tarihli 2. celsesine ve hüküm verileceği 17/07/2020 tarihli 6. celsesine müvekkilinin davet edilmediği usulsüz bir şekilde görülen duruşmada hüküm kurulduğu, duruşmaya davet edilmeyen müvekkilinin davayı vekil ile takip etmediğinden dolayı bu duruşmaları öğrenme ihtimali bulunmadığı, Ankara 12. İcra Müdürlüğü 2019/8978 esas numaralı icra takibine konu olan faturanın, alacaklı tarafın 24/01/2019 tarihli 54.280 USD, 289.686,93 TL bedelli … numaralı faturaya ek olarak kesildiği, 54.280 USD bedelli söz konusu faturanın bedeli fatura yazan 289.686,93 TL olarak ödenmiş olup yapılan alım satım sözleşmesinde üzerine düşen borcu ifa ettiği, alacaklı tarafın ödemenin yapıldığı günde mevcut olan kur farkından doğan Türk Lirası farkını alabilmek için aleyhinde başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğu, 12/09/2018 tarihli, 13/09/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Türk Parası Kıymeti Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar’da da bahsedildiği üzere döviz cinsinden veya dövize endeksli alım satım sözleşmesi yasaklandığındığından kararın istinaf merciinizce kaldırılarak esas hakkında yeniden bir karar verilmesini, alacaklı taraftan kötü niyet tazminatı tahsilini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borcun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava ve takibe konu Ankara 12.İcra Dairesinin 2019/8978 sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … A.Ş., borçlunun … olduğu, 20.900,60-TL 29.06.2019 tarihli cari hesabın tahsili için 02.07.2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının herhangi bir borcu olmadığı aralarında ticari ilişki bulunmadığı, sözleşme kurulmadığı itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin düzenlediği 24.01.2019 ve 29.06.2019 tarihli faturalar ve 12.01.2019 tarihli kur farkı taahhütnamesi incelenmiştir.
Taraflar arasında imzalanmış olan 11.01.2019 tarihli sözleşmede bir adet … oto jeneratöre ait teknik bilgilerle 40.500 USD, pano susturucu gibi malzemelerin teknik bilgileri ve 5.500 USD olmak üzere toplam 46.000 USD + KDV 8.280,00 USD olmak üzere genel toplamda 54.280,00-USD tutarında mal / malzeme bedeli olduğunun belirtildiği, ödeme şeklinde %20 peşin Mart, Nisan, Mayıs aylarına çek ile alıcının TL çek ile ödeme yapması durumunda tahsil edilen son çekin tarihi itibariyle tüm çekler ödeme günündeki TCMB efektif satış kuruna göre kur hesabının yapılacağının belirtildiği, taraflar arasındaki 12.01.2019 tarihli kur farkı taahhütnamesinde 12.01.2019 tarihinde satın almış olduğu … …model marka seri nolu jeneratörün bedelinin döviz (Euro, USD) olmasına rağmen ödemeyi TL cinsinden yapılmasından ötürü döviz-TL arasında doğacak kur farkını ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hiçbir ihtara gerek kalmadan peşin ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiği görülmüştür.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında; Davacıya ait ticari defterler üzerinden yapılan incelemede davacının e-defter programı üzerinden muhasebe kayıtlarını yaptığı ve ticari defterlerin ilgili mevzuaatta belirlenen usul ve esaslar dahilinde tutulduğu, yapılan muhasebe kayıtlarının hareketlerinin birbirleri ile uyumlu olduğu davalıdan alınan 80.000 TL’lik 3 çekin 2 adetinin 01.04 ve 31.04.’te tahsil edildiği, davalıdan alınan 31.05.2019 tarihli 80.000 TL lik çekin tahsil edilemediği ve karşılık ayrıldığı, davacı şirket ile davalı şirket arasında 11.01.2019 tarih, 5479 nolu iki sayfalı bir sözleşme ve bu sözleşme eki 12.01.2019 tarihli kur farkı taahhütnamesinin karşılıklı olarak imzalanmış olduğu, davalı ile davacı arasındaki bir adet jenaratör ve bu jenaratöre ait müştemilat alım satımı için imza altına alınan sözleşme ve kur farkı taahhütnamesi çerçevesinde davalının davacıya mal tesliminden önce; 50.000,00TL nakit, mal tesliminden sonra Nisan ve Mayıs ayları vade tarihli 80’er bin TL 3 adet toplamda 240.000,00TL tutarlı çek olmak üzere 290.000,00 TL tutarında nakit ve çeki verdiği, 24.01.2019 tarih, … nolu 289.686,93 TL meblağlı e-Faturanın tanzim edildiği, davalı tarafından verilen 3 adet çekin davacıya ikisinin vadesinde ödendiği bir adedinin ise ödenmediği halde davacının; üç çekin de zamanında ödenmiş gibi ve yine sözleşme ve kur farkı taahhütnamesi çerçevesinde kur farkından doğan alacağı için dava konusu 29.06.2019 tarih, …nolu 21.213,67 TL meblağlı e-faturayı tanzim ettiği, davacı tarafından tanzim edilen her iki e-Faturanın; davacının ilgili vergi dairesine vermiş olduğu form/Bs beyannamesi ile tarafların alım ve satımlarının karşılaştırılarak çapraz kontrolünün sağlanmış olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eki kur farkı taahhütnamesi çerçevesinde mal alım satımına yönelik yapılan nakit, çek ve fatura düzenleme gibi iş ve işlemlerin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu söz konusu kayıtların birbirleri ile uyumlu olduğu, davaya konu e-faturaların ve fatura muhteviyatının davalı tarafından teslim alınmadığına-itirazda bulunulduğuna ve/veya ayıplı olduğu hususlarında yasal süresi içerisinde itirazda bulunulduğuna dair herhangi bir belge ve bilginin dosyasında mevcut olmadığı, davacının, davalıdan kur farkına bağlı alacağı için tanzim ettiği 21.213,67 TL kur farkı faturasının 20.821,13 TL olarak hesaplandığı, davalı lehine oluşan 392,54 TL farkın USD kur hesaplamalarında TL kurunun alındığı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kurunun ilan edildiği Resmi Gazete’nin farklı tarihlerinin alınmış olmasından kaynaklandığı ve davacının davalıdan 20.821,13 TL tutarında kur farkına bağlı alacağının olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davalı şirkete dava dilekçesi ve duruşma gününün bildirimine dair Tebligat Kanununun 21/1.maddesine göre usulüne uygun tebligat yapıldığı, duruşmaya katılmadığı, sonraki duruşmalara ayrıca davete dair yasal bir zorunluluk bulunmadığından tebligata dair istinaf itirazının yerinde olmadığına, diğer taraftan taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve kur farkı taahhütnamesi uyarınca hesaplanan tutara hükmedilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.422,29 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 355,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.066,72‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 27/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip … e-imzalıdır

0

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”