Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1136 E. 2022/1726 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1136 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1726

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/353 E- 2019/513 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının davacı … Çiftliğinde yapmış olduğu teftiş sonucunda düzenlenen 13/07/2015 tarihli disiplin soruşturma raporunda 2010-2015 yılları arasında toplam 37.956.860,00 TL kurum zararının olduğunun, bu zararın 26 ayrı olaydan oluştuğunun tespit edildiğini, bu rapora dayanarak Bakanlıktan alınan olur uyarınca kurum zararının tahsili yönünde eldeki davanın açıldığını, sonrasında raporun bir daha teftiş kurulunca incelenerek 11/03/2016 tarihli rapor düzenlendiğini ve bu rapora göre kurum zararının sonuç itibariyle 24.045.758,87 TL olarak belirlendiğini, 13/07/2015 tarihli raporda davalı şirket tarafından siparişi verilen ürünleri için düzenlenen sevk irsaliyesindeki ürünlerin rampa görevlileri tarafından verile emri fişi ile davalı şirketin aracın yüklenmesi sonucunda teslim edilen ürünlerin fabrika görevlileri tarafından gusto muhasebe sisteminde girilip girilmediğinin kontrol edilmesine dair yapılan inceleme sonucunda 2010 yılına ait 100 adet 150 gram krem peynir ile 400 adet 17 kilogram beyaz peynirin gusto muhasebe sistemine girilmeyip borçlandırmanın yapılmadığını ve bu ürünler sebebiyet davalı şirket yönünden 72.569,40 TL kurum zararının oluştuğunun tespit edildiğini, bu tespite dayanarak davalı şirkete 08/12/2015 tarihli ödeme yazısı gönderildiğini ancak verilen 15 günlük süre içerisinde ve sonrasında herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek 72.569,40 TL kurum alacağının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı firmanın ticari defterlerini ibraz etmemiş olduğundan davacı firmanın usulüne ve yasaya uygun olarak tutulmuş olan defter kayıtlarına itibar edildiği, ayrıca Mahkemece davalı firma adına isticvap davetiyesi çıkartılmış, davalı şirket çalışanları olduğu anlaşılan …’e ait imzaları kabul edip etmedikleri ve irsaliye içeriğindeki malların teslim edilip edilmediği yönündeki beyanlarının alınması için şirket yetkilisinin imza sirküleri ile birlikte duruşma gününde hazır olmasının, duruşmaya gelinmediği veya gelipte beyanda bulunulmadığı takdirde imzaları kabul etmiş ve teslimin yapılmış sayılacağı yönündeki ihtarata ve usulüne uygun davetiyenin tebliğine rağmen davalı adına duruşmaya katılan olmadığından, sevk irsaliyeleri üzerindeki imzaların davalı şirket yetkililerine ait olduğu ve teslimin yapıldığı hususlarının kabul edildiği, davacı firmanın ticari defter kayıt ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, noter açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, bu nedenle HMK’nun 222/2-3. maddesine göre kayıtların lehine delil teşkil ettiği, 2010 yılı birim fiyatlarına göre yapılan hesaplamaya göre davacının davalı şirket yönünden kurum zararının 57.473,45 TL olduğu, (davacı tarafın zararı 2015 yılı birim fiyatlarına göre hesapladığı, ancak kurum zararının 2010 yılında oluştuğu ve bu nedenle 2010 yılı birim fiyatlarına göre hesaplama yapılması gerektiği), davacı kurum tarafından davalı şirkete ödeme için gönderilen ihtarın tebliğ edilemediği, ancak kuruma bildirdiği adresin geçerli olduğu, bu nedenle ödeme için verilen 15 günlük sürenin bitim tarihi itibariyle davalının 11/12/2015 tarihinde temerrüde düştüğü, dava dilekçesinde faiz çeşidi belirtilmediğinden yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 57.473,45 TL’nin 11/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Mahkemece zararın 2010 yılında oluştuğunu kabulü ile 2010 yılı fabrika satış- bayi fiyat listesi üzerinden hesaplamanın kabul edilmesinin hatalı olduğu, hesaplamanın teftiş raporunda olduğu gibi 2015 fiyatları üzerinden yapılması gerektiği, söz konusu ürünlerin ticari bir işe ilişkin olup, avans faizi uygulanması gerektiği, faiz başlangıcının zarar tespit tarihinden işletilmesi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Zararın hangi yıl birim fiyatlarına göre hesaplanacağı, faiz türü ve başlangıcı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satıma dayalı alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle bilirkişi tarafından yapılan hesaplama gereğince satışın 2010 yılında olması ve bu yıl baz alınarak 57.473,45 TL zarar hesaplanmış olmasına, zararın 2010 yılındaki satışa dair belirlemenin 08.12.2015 tarihli müfettiş raporu tebliğ edilemedi ise de istinafa gelenin sıfatına göre faiz başlangıcının doğru olmasına, faiz yönünden dava dilekçesinde türü belirtilmediğinden mahkemece yasal faize hükmedilmesinin doğru olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 12/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”