Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1129 E. 2023/311 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1129 (KABUL- DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/311 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2017
ESAS-KARAR NO : 2014/1240 E – 2017/954 K

DAVACI
VEKİLİ : Av. … -[elektronik tebligat ]

DAVALI : … -TCKN: …

VEKİLİ : Av. … -[elektronik tebligat ]

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 24.04.2012 tarihli ve 41.300,0 TL’lik fatura karşılığı 31.300,0TL bakiye alacağı olduğunu, faturaya dayalı alacağın varlığına ilişkin davalının kaşe ve imzasını içeren mutabakatname düzenlendiğini, bakiye tutarın davalı tarafından ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için Ankara 25.İcra Müd.2014/9947 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı …….Ltd Şti ile dava dışı …..Ltd Şti arasında organik bağ olduğunu, her iki şirketin ortaklarının aynı kişilerden oluştuğunu, aynı alanda faaliyet gösterdiklerini, müvekkilinin dava dışı ….Ltd Şti arasında 14.05.2012 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmede yer aldığı üzere …’a sipariş edilen ürünler karşılığında müvekkiline ait 70.000 TL değerinde … plakalı otomobilin ve 30.11.2012 vadeli 20.000 TL bedelli bir adet çekin … firmasına verildiğini, ticari ilişkinin müvekkili ile dava dışı … firması arasında olmasına rağmen faturanın davacı ……. Ltd Şti tarafından düzenlendiğini, ancak yukarıda açıklandığı şekliyle ödemelin fazlasıyla … firmasına yapıldığını, müvekkilinin her iki şirkete de hiçbir surette borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davalı firmanın kendi kayıtları dikkate alındığında takip dayanağı faturadan kaynaklı davacıya 19.634,01 TL borçlu olduğu, davalı vekili davacı ile dava dışı … firması arasında organik bağ olduğu, ödemelerin büyük bir kısmının dava dışı … firmasına yapıldığını, dava dışı … firmasına yapılan ödemeler dikkate alındığında takip tarihi itibariyle davacıya borçlu olmadığını savunduğu, davacı vekili ise her iki firmanın da ayrı tüzel kişiliğe sahip olduğunu, dava dışı … firmasına yapılan ödemelerin dava konusu alacaktan mahsup edilemeyeceğini ileri sürdüğü, tüzel kişiliğin öne sürülmesinin MK 2 anlamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu hallerde birbirine yakın iktisadi bağlantı içinde bulunan farklı tüzel kişilerin aynı borçtan sorumlu tutulmalarının mümkün olduğu, ancak bu durum istisnai nitelikte olup aynı gerçek kişilerin hakimiyeti altında olan veya aynı yerde faaliyet gösteren tüm şirketlerin organik bağ içinde olduklarının söylenemeyeceği, özellikle şirketler arasındaki hukuki ve iktisadi birlikteliğin alacaklıları zarara uğratmak maksadı ile kötü niyetli olarak teşkil edildiğinin kanıtlanması gerektiği, somut olayda davacı … Ltd Şti ile dava dışı … Ltd Şti firmalarının aynı yerde faaliyet göstermeleri veya ortaklarının aynı kişilerde oluşuyor olması şirketler arasında iddia edildiği gibi organik bağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmayıp davalı tarafından bu konuda yeterli kanıt sunulmadığından dava dışı … firmasına yapılan ödemelerin dava konusu alacaktan mahsubuna yönelik davalı savunmasına itibar edilmediği, sonuç olarak takip tarihi itibariyle varlığı kanıtlanan 19.634,01 TL için itirazın iptali gerektiği belirtilerek;
-Davanın kısmen kabulüne, Ankara 25. İcra Müd. 2014/9947 sayılı takip dosyası ile ilgili olarak davalının itirazının 19.634,01 TL için iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Hüküm altına alınan 19.634,01 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, Davanın reddedilen bölümü için davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Dosyada mevcut 19.06.2017 tairhli bilirkişi raporunda, dava dışı … ile davacı firma arasında organik bağ bulunduğu, alacak borç kayıtlarına göre, davacı ile organik bağı bulunan şirket ile müvekkil arasında alacak-borç mahsup edildiğinde, davacı firmanın müvekkil şirketten alacağı bulunmadığı kanaatine varıldığı, bu raporun hukuka uygun hüküm kurmaya elverişli olduğu, ancak yerel mahkemece bu raporun dikkate alınmadığı, davacı tarafın iki farklı firma arasındaki organik bağı kullanarak bir kısım ödemeleri …, bir kısım ödemeleri de … tarafından alınmış gibi gösterdiği, … firmasına teslim edilen çeklere davacı şirketin yetkilisi tarafından ne amaçla … Firmasının kaşesinin vurulmuş olduğu, dava dışı … ile davacı firma arasındaki organik bağın kanıtlanamadığı hükmünü kurduğu, ancak bu noktada, mahkemece istinaf incelemesi neticesinde, yerel mahkemenin haksız ve hukuka aykırı kararının kaldırılması gerektiği, zira dosya kapsamında tüm somut delil ve beyanlar ile bilirkişi tarafından, taraflara ait ticari defter ve kayıtların hatta dava dışı … firmasının dahi kayıtlarının incelendiği, müvekkilinin davacı firmaya borcu olmadığı kanaatine varıldığı, Yerel mahkemece, davacının 31.300,00 TL müvekkili şirketten alacaklı olduğunu iddia ettiği miktarın 19.634,01 TL kısmı için itirazın iptaline karar verilmiş olup, itiraz konusunda haklı olduğunun ortaya çıkmasına rağmen davacı alacaklının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerekirken müvekkilin %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, Yerel mahkemece hüküm kısmında, “davaya konu takibe itirazın iptalinin 19.634,01 TL için iptaline” denildiği ancak, takibin bu yönden devamı konusuna değinilmediği, gerekçeli kararların açık ve anlaşılır olması gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu alacağın kapsam ve miktarı ile hükmün anlaşılır olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava ve takibe konu Ankara 25. İcra Dairesinin 2014/9947 sayılı takip dosyasında; … ….Ltd.Şti tarafından, … aleyhine 31.300,0TL alacak için 23.05.2014 tarihinde 24.04.2012 tarihli faturaya dayalı ilamsız takip yapıldığı, takibe dayanak faturanın incelenmesinde … … Şirketi tarafından … Tic…. adına paslanmaz mod.su deposu 3 adet içerikli olarak KDV dahil 41.300,01TL tutarlı açık fatura olduğu; ödeme emrinin 23.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borcu bulunmadığına dair 30.06.2014 tarihli süresinde itiraz dilekçesini sunduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan sözleşme başlıklı belgenin incelenmesinde; alıcı … … … ile satıcı … … Şirketi arasında 14.05.2012 tarihinde düzenlendiği ; Ödeme şekli başlıklı maddesinde; ” 20.000 TL’lik 30.11.2012 vadeli çek alındı. Bu malzemeler karşılığı …oğlu vekili … … tarafından belirtilen Şase ve nolu … plakalı jeep 70.000 TL karşılığı verilmiştir. toplamda 90 bin TL alıcı tarafından ödeme yapılmıştır. Kalan kısımları malzeme alınarak … … tarafından ödeme yapılacaktır malzeme teslim edildikten sonra aracın devri … … verilecektir denildiği;
26.08.2011 tarihli sözleşme başlıklı belgede de yine aynı taraflar arasında düzenlenmiş olup alıcı ve satıcı aynı kişiler tarafından sözleşme konusu ve yapılacak işler başlıklı maddesinde istemiş olduğunuz 7 adet 16,5 metre küp ve 1 adet 18.5 metreküp paslanmaz modüler su depolarının temini ve montajı içerikli olduğu yapılacak işlerin bedeli ve ödeme şekli başlıklı maddesinde; sözleşme imzalandığı tarihte 20.000 TL’lik çek ve geri kalanı sözleşme tarihinden 10 gün sonra ödenecektir sözleşme konusu işlerin tamamı bu sözleşmenin imzalandığı tarihten ve gerekli tertibatın kurulmasından itibaren anlaşılan tarih- 9 iş günü- de tamamlanıp kabule hazır hale getirilecektir denilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava konusu faturanın 24.04.2012 tarihli olup 2012 Nisan BA formunda davalı … Şirketine ait 1 adet 35.000,0TL tutarlı bildirim yapıldığı, alınan bilirkişi raporu uyarınca davacı defter kayıtlarına göre davalıdan alacağı bakiye tutarın 22.300,0TL belirlenmesine rağmen, davalı ticari defter kayıtlarına göre davacı alacağının 19.634,01TL olarak gözüktüğü, taraf defterleri arasındaki farkın davalı kayıtlarında yer alan 21.666,0TL tutarlı çekle yapılan ödemeden kaynaklandığı ve bankaca çek bedelinin davacıya ödendiğinin bildirildiği, buna göre davacının bakiye alacağının 19.634,01 TL olduğunun anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin sair istinaf itirazları yerinde değildir.
Ancak mahkemece hüküm fıkrasında “Davanın kısmen kabulüne, Ankara 25. İcra Müd. 2014/9947 sayılı takip dosyası ile ilgili olarak davalının itirazının 19.634,01 TL için iptaline,” denilmişse de takibin bu tutar üzerinden devamına dair hüküm kurulmamış olması hatalı olduğundan davalının istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1240 Esas 2017/954 Karar ve 12/12/2017 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a) Davanın kısmen KABULÜNE,
Ankara 25. İcra Müd. 2014/9947 sayılı takip dosyası ile ilgili olarak davalının itirazının 19.634,01 TL için iptaline, takibin 19.634,01 TL yönünden takipteki koşullarda devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Hüküm altına alınan 19.634,01 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
c)Davanın reddedilen bölümü için davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine,
d)İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 1.341,19 TL harçtan peşin yatırılan 378,05 TL’nin mahsubu ile kalan 963,14 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
f)Davacı tarafından yapılan 201,00 TL posta ve tebligat gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 951,00 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 62 kabul) 589,62 TL’sinn davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacıya üzerinde bırakılmasına,
g)Davacının dava açarken ödediği 403,25 TL peşin ve başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
h)Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.356,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ı)Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
i)Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf posta giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1.maddesi gereğince kesin olmak üzere, 07/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”