Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1128 E. 2022/1513 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1128 – 2022/1513

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1128 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1513

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2018
ESAS-KARAR NO : 2017/219 E 2018/241 K
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı ile 6 kısım muhtelif dikişsiz çelik çekme borunun temini hususunda sözleşme imzalandığını, malların temini için Çin’de bulunan firmaya sipariş edildiğini, 15 Temmuz tarihinde terör olayları nedeniyle malların 90 günlük süresinde teslim edilemediğini, davalının bilahare teslim edilen malları itiraz ileri sürmeksizin aldığını, mücbir sebep olmasına karşın davalının hakedişte gecikme cezası kestiğini, bu sebeple, hakedişten yapılan 102.540,21 TL’lik kesintinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, “Muhtelif Dikişsiz Çelik Çekme Boru Alımı” ihalesinin davalıda kaldığını ve 20/07/2016 tarihli sözleşme yapıldığını; sözleşmenin 10.3 maddesine göre boruların sözleşmenin imzalanmasını takiben 90 takvim günü içinde teslimi gerektiğini, davacının 18/10/2016 tarihinde teslimi gereken boruları 06/01/2017 tarihinde teslim ettiğini, sözleşmenin 28.1 maddesine göre gecikme cezası gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmenin feshini takiben davacı tarafından sözleşme konusu malların teslim edildiği ve davalıya ait kabul komisyonunda mal tesliminin yapıldığı ve ihtirazı kayıt konulmadığı, sözleşmenin davalı tarafından feshini takiben gecikme cezasının dayanağının da ortadan kalktığı, mal teslimi sırasında kabul komisyonunda ihtirazı kayıt konulmadan teslimin yapıldığı da gözlenmiş olup, bu suretle gecikme cezası kesintisinin yasal dayanağının bulunmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Davacı yanın ek süre taleplerinin müvekkili tarafından kabul edilmeyerek süresinde teslimin gerçekleştirilmemesi halinde cezai şart talep edileceğinin bildirildiği, geç teslim hususunda ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 28. maddesine uygun olarak gecikme cezası kesildiği, gecikme cezası uygulanabilmesi için herhangi bir ihtara gerek bulunmadığı, mücbir sebep iddiasının yerinde olmadığı, zira sözleşme tarihinin 15 Temmuz tarihinden sonra olduğu, davacı yanın basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, geç teslim hususu sabit olup, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne dair verilen kararın yerinde olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık geç teslim nedeniyle davalı yanın gecikme cezasına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesi kapsamında mücbir sebep nedeniyle geç teslimden kaynaklanan gecikme cezasının haksız olduğu iddiasına dayalı alacak davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında “Muhtelif Dikişsiz Çelik Çekme Boru Alımı” ihalesine ilişkin 20/07/2016 tarihli sözleşme yapıldığı ve davalının gecikme nedeniyle 102.540,21 TL tutarlı ceza kesintisi yapmış olduğu, sözleşme hükümlerine göre teslimatın en geç 18/10/2016 tarihinde gerçekleşmesi gerekirken 06/01/2017 tarihinde malların geç teslim edildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı yanca 15 Temmuz ve OHAL nazara alınarak teslim hususunda süre talep edilmiş olup, davalı yan tarafından davacıya verilen 19.10.2016 tarihli yazıda süre talebinin uygun olmadığı, süresi içerisinde malların teslim edilmemesi halinde sözleşmenin ilgili hükümleri uyarınca cezai maddelerin uygulanacağının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan 05.12.2016 tarihli fesih yazısının incelenmesinden sözleşmenin 18.10.2016 tarihine kadar ifa edilmemesi nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin 29. maddesi uyarınca sözleşmenin feshi ile birlikte kesin teminatın gelir kaydedilmesine karar verildiği, ayrıca sözleşmenin 28.3. maddesi uyarınca hesaplanan gecikme cezasının da ayrıca tahsil edileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme yukarıda belirtilen yazı ile fesh edilmiş ise de sonrasında yeni bir ihale vs. yapılmaksızın sözleşmenin 06.01.2017 tarihinde davacı tarafından mal teslim edilmek suretiyle ifa edildiği, ayrıca ifa sırasında gecikme cezasının uygulanmamasının talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harca gerek olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 07/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”