Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/112 E. 2022/1816 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/112 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1816

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/505 E 2019/692 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında pek çok sayıda çeşitli işlerin yapılması konu edilen sözleşmeler akdedildiğini, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde taraflar arasında akdedilen çeşitli hukuki ilişkilere dayalı olarak müvekkili şirketin davalı borçludan alacaklı olduğu kalemlere rastlanıldığını, davalı borçlu aleyhine faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkilinin icra takibinde ödeme emrinde belirtildiği şekilde böyle bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin borca batık olduğunu, piyasaya birçok borcunun olduğunun herkesçe bilindiğini, davacıya borçlarının olmadığının defterler incelendiğinde ortaya çıkacağını, müvekkili firmanın defterlerinde işli tüm faturaların bedelinin çek, banka havalesi ve kredi kartı ile ödendiğini, müvekkilinin defterlerinde olmayan hiçbir fatura irsaliye vs belgeyi kabul etmediklerini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda: dava konusu edilen takipten dolayı davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; davalının ticari defter kayıtlarına dayanılarak davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesinin eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verdiğini, davalının ticari defter kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; takibe konu edilen faturalardan kaynaklanan alacağın ispat edilip edilmediği, varsa alacak miktarının tayini hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davaya konu takibin faturaya dayalı olup, takip dayanağı faturalarda teslim alanın isim ve imzasının bulunmadığı, davalının takibe yönelik itiraz dilekçesinde dayanak faturaları kabul etmediklerini, fatura içeriği malların teslim edilmediğini savunduğu, HMK 190/1 maddesi gereğince fatura içeriği malların teslim edildiğinin ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, faturanın tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı, tarafların ticari defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı, davacı yanca alacağın varlığının usulüne uygun delillerle ispat edilememiş olmasına yemin deliline de dayanılmadığına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”