Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1114 E. 2023/353 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1114 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/353

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/338 E- 2019/948 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ : Av. … -[elektronik tebligat ]

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında Açık Satış Noktası Sözleşmesi (Standart Sözleşme – Miktar Taahhütlü) imzalandığını, sözleşme ile davalıların sözleşmede belirtilen adreste davacı tarafından üretilen ürünleri bulundurmayı ve satmayı kabul ve taahhüt ettiklerini, sözleşme kapsamında davalılara 45.000,00TL katkı sağlandığını, sözleşmenin devam etmesine rağmen davalıların işletmeyi kapattıklarını, sözleşme kapsamındaki malları almadıklarını, sözleşmeyi ihlal ettiklerini, sözleşme kapsamında cezai şart koşulunun bulunduğunu, davalılara durumun ihtarname ile bildirildiğini, buna rağmen ödeme yapılmaması üzerine icra takibi yaptıklarını, davalıların takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek Ankara 9. İcra Dairesinin 2017/3901 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar vekili, davacının sözleşme kapsamında katkı sağlamadığını, sözleşmenin rekabete aykırı olduğunu, sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu niteliğinde bulunduğunu, sözleşmede tarafların eşit haklara sahip olmadığını, davacı tarafın satış taahhüdüne ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, sözleşmenin tek marka satış yükümlülüğü getirdiğini, sözleşmenin koşullarının tek taraflı olduğunu, rekabet kurulu kararlarına aykırı olduğunu, sözleşmenin açıklanan nedenlerle geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye bağlı cezai şartın da geçerliliğinin olmadığını, davacıların iş yerini kapatmalarının iradi olmadığını, iş yeri sahibi ile yaşadıkları sorunlar nedeniyle kapattıklarını, kusurlarının bulunmadığını, takibe yapılan itirazın haklı olduğunu, ayrıca sözleşme kapsamında düzenlenen cezai şartın fahiş olduğunu, sözleşme kapsamında davalı …’un kefalet nedeniyle imzasının bulunmadığını belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı ile davalı şirket arasında Açık Satış Noktası Sözleşmesi imzalandığı, davalı …’un sözleşmeyi şirket yetkilisi olarak imzaladığı, kefalete veya garantörlüğe ilişkin imzasının bulunmadığı, davalı …’un şirket yetkilisi olduğu, şirket ortaklarının ancak şirket sözleşmesi kapsamında sermaye paylarını ödemekle yükümlü olduğu, şirkete yönelik yapılan sözleşme kapsamındaki edimlerden şahsi olarak sorumluluğunun bulunmadığı, sözleşme kapsamında davalı …’un sözleşme kapsamında sorumlu olacağına dair herhangi bir düzenlemenin ve maddenin bulunmadığı, bu hali ile davalı …’un sözleşmenin tarafı olmadığı ve kendisine husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından davalı … yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; davacı ile davalı şirket arasında usulüne uygun, tarafların sorumluluklarını da belirtir şeklide Açık Satış Noktası Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirket tarafından sözleşme kapsamında belirlenen şekilde 50.000 litre ürün alım ve satımını yapması gerekirken 10.071,30 litre ürün alım satımı yaptığı, sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı, taahhütlerini yerine getirmediği, davalı şirketin 2017 yılı itibari ile sözleşme hükümlerine rağmen faaliyetine son verdiği, davalı tarafından iş yeri faaliyetinin sona erdirilmesinde davalının kusuru olmadığı öne sürülmüş ise de yargılama aşamasında davalı şirket tarafından bu yönde dosyaya herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, bu hali ile davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı davranmak suretiyle faaliyetini durdurduğu, faaliyetini durdurduğu tarihe kadar ise sözleşme kapsamında belirlenen miktarda satışı yapamadığı, davalının sözleşme kapsamında yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemek suretiyle sözleşmenin feshine neden olduğu, davacı ile dava dışı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme de değerlendirilmek suretiyle davacının sözleşme hükümleri uyarınca davalıya nakit bazlı olarak yapmış olduğu bedeli ve sözleşme kapsamında kararlaştırılan cezai şartı talep edebileceği anlaşıldığından davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulü gerektiği belirtilerek;
-Davalı … yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
-Davalı … yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlu şirketin Ankara 9. İcra Dairesinin 2017/3901 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu İtirazın Kısmen İptaline,
a) Cezai şarta ilişkin kısım yönünden takibin 45.000 ABD Doları üzerinden aynı şartlarla DEVAMINA,
b) Nakit/Nakit bazlı katkı tutarı yönünden takibin 45.000,00 TL asıl alacak, 9.192,47 TL işlemiş faiz, 429,78 TL ihtarname ücreti, 11,00 TL ihtarname posta gideri olmak üzere toplam 54.633,25 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi, ihtarname ücreti ile ihtarname posta giderine ise yasal faiz işletilmesine,
2-a) Cezai şart yönünden haksız itiraz edildiği kabul edilen asıl alacak miktarı olan 45.000 USD’nin takip tarihindeki karşılığı olan (45.000 * 3,66) 164.700,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 32.940,00 TL icra inkar tazminatının davalı borçlu…’nden alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
b) Nakit/Nakit bazlı katkı tutarı yönünden haksız itiraz edildiği kabul edilen asıl alacak miktarı olan 45.000,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 9.000,00 TL icra inkar tazminatının davalı borçlu…’nden alınarak davacı alacaklıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Davalı …, diğer davalı… Şirketi’nin ortağı, yetkili müdürü olduğu gibi Açık Satış Noktası Sözleşmesi (Standart Sözleşme- Miktar Taahhütlü)’nin her sahifesinde davalı şirket kaşesi dışında da imzası bulunduğu, bu davalı yönünden de davanın kabulü gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Husumetten reddin değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bayilik sözleşmesine dayalı olarak katkı payı ve cezai şart alacağına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 9. İcra Dairesinin 2017/3901 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı … Şirketi tarafından davalılar hakkında “01/10/2014 tarihli Açık Satış Sözleşmesi (Standart Sözleşme-Miktar Taahhütlü), 21 nolu fatura, 5 nolu fatura, ihtarname” açıklaması ile 16.02.2017 tarihinde 45.000,00 ABD doları cezai şart ile 45.000,00 TL nakit bazlı katkı tutarındaki alacağın işlemiş faizi ve ihtarname ücreti, ihtarname posta gideri masrafları toplamı 54.679,96 TL ödenmesi için takip başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçlu …’a 18/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, diğer borçluya yapılan bir tebligatın bulunmadığı, davalı borçlular vekilinin 22/02/2017 tarihli dilekçesi ile borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
01/10/2014 tarihli Açık Satış Sözleşmenin incelenmesinde; davacının şirket, dava dışı … Şirketinin bayi veya distribütor, davalı …nin işletici olduğu (Standart Sözleşme-Miktar Taahhütlü) Açık Satış Noktası Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin 28 maddeden oluştuğu, sözleşme altında şirket, bayi ve distribütor ile işleticinin imzasının bulunduğu, …’un kaşe üzerine imza attığı; Sözleşme kapsamında başkaca imza bulunmadığı, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca işleticinin 50.000 litre ürün satmayı taahhüt ettiği,
11.maddede;İşletici kendisine teslim edilecek her türlü malzeme ve eşyanın ariyet olarak verildiğini ve verileceğini bilerek şirketin ariyet sözleşmesini imzalamayı kabul ve taahhüt ettiği işleticinin bu ariyet sözleşmesinin hükümlerine uymaması durumunda şirketin tek taraflı olarak bu sözleşmeyi derhal fesh etmeye yetkili olduğu ve Şirketin sözleşmeden doğan cezai şart da dahil olmak üzere her türlü zararını şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği… ;
Sözleşmenin 12. maddesi uyarınca şirket tarafından işleticiye 45.000,00 TL nakit katkı payı ödenmesinin kararlaştırıldığı, maddenin devamında şirketin payına düşen nakit veya nakit bazlı aktarımın bu sözleşmenin imzalanmasını müteakip işletme faaliyetlerine katkı adıyla tanzim edilecek faturanın şirkete tesliminden sonra 30 gün içinde yapılacağı ve aşağıda belirtilen tarihlerde işleticiye peyderpey aktarılacağı belirtilerek 15.10.2014 tarihinde 35.000TL, 15.10.2015 tarihinde 10.000,0 TL olmak üzere belirtilmiştir.
Sözleşmenin 21. maddesine göre; ” işletici sözleşme süresi içinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması, işletmeyi devretmesi veya işletmede iş değişikliği yapması veya bu sözleşmede belirtilen hükümlerden herhangi birini ihlal etmesi veya ilgili mevzuatlara aykırılıktan kaynaklanan nedenler ile faaliyetine son verilmesi veya askıya alınması gibi nedenlerle iş bu sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi halinde kredi ve veya katkı tutarının kendisine henüz ödenmemiş kısmını talep hakkını yitireceği gibi şirket veya bayi veya distribütör kayıtlarındaki borçları ile şirketten ve /veya bayi ve distribütörden almış olduğu nakit veya nakit bazlı mali katkılar ile kredi ve diğer her türlü sabit yatırım harcamalarının tümü ile kendisine uygulanan iskonto tutarlarını verildiği tarihten itibaren işlemiş ticari faizi de dahil olmak üzere Merkez Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte şirket bayi veya distribütöre nakten ve defaaten itirazsız geri ödemeyi ve ayrıca şirkete 45.000 ABD doları cezayı şartla birlikte şirket ve/veya bayi veya distribütörün kar kaybı da dahil olmak üzere uğradığı her türlü zararını itiraz etmeksizin nakten ve defaaten ödemeyi kabul ve taahhüt eder. İşletici cezai şartı tenkisini hiçbir şekilde talep edemez.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davalı …’un şirket yetkilisi olduğu, sözleşmeyi şirket adına imzaladığı, sözleşmede kefaletinin de bulunmadığı, yapılan sözleşme kapsamındaki edimlerden şahsi olarak sorumluluğunun olmadığının anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 16/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”