Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1102 E. 2023/107 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1102 – 2023/107

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1102 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/107

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/678 E 2020/418 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 13/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 06/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalılar…. A.Ş ve …. A.Ş. vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili davalı girişim ortaklığının… no’lu bağımsız bölümü 25/05/2018 tarhinde 308.051,00-TL bedelle satın aldığını, sözkonusu bağımsız bölümün işyeri olması nedeni ile KDV oranının %18’den %8’e düşürülmüş olduğu, buna rağmen davalı satıcı tarafından müvekkiline kesilen 20/05/2018 tarihli faturada %18 KDV (55.449,18-TL) tahsil etmek suretiyle fazladan 30.805,10-TL tahsil edildiğini, müvekikilinin fazladan tahsil edilen miktarın kendisine geri ödenmesini talep etmesini rağmen müvekkiline iade edilmediğini, sözkonusu alacağın tahsilin yönelik olarak başlattıkları icra takibine davalı yanın haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etmesi nedeni ile Ankara 9.İcra Dairesinin 2018/10056E. sayılı takip dosyasına itirazın iptali ile %20 oranında icra-inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı yan, müvekkilinin davalıdan fazla KDV tahsilatı yapmadığı gibi fazla tahsilat iddiası nedeni ile müvekkiline değil; dava dışı vergi dairesine husumet yöneltilerek vergi mahkemesinde dava açılması gerektiğini, aksi takdirde davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, vergi tahsilatında aracı olan müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin sözleşme tarihinde yürürlükteki mevzuat hükümleri doğrultusunda faturlandırmauyı yaptığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı alıcı tarafından davalı ortak girişim şirketlerinden satım sözleşmesi ile işyeri nitelikli bağımsız bölümü davacının satın aldığı, her ne kadar davacıdan düzenledikleri faturaya istinaden istinaden satım bedelinin %18’i oranında KDV tahsil etmiş iseler de; söz konusu tahsilatın satım ve fatura tanzim tarihinde yürürlükte olan ve 18/05/2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan 2018/11750 sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki kararnamenin 4.maddesi ile 24/12/2007 tarih ve 2017/13033 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın geçiçi 3.maddesinde yer alan “konutların” ibaresi “konutlar ile işyerlerinin bina ve/veya bağımsız bölüm şeklinde olanlar” şeklinde değiştirildiği, bu doğrultuda yürürlüğe konulan 18/05/2018 tarih ve 2018/59 sayılı Vergi Sirkülerinde de işyeri satım ve teslimlerinde uygulanacak KDV oranının 18/05/2018-31/10/2018 tarihleri arasındaki dönemde konut satımlarında olduğu gibi %18 yerine %8 olarak uygulanmasının öngörüldüğü hususları birlikte dikkate alındığında; davalı satıcı ortak girişim tarafından davacı alıcıdan satım bedelinin %8’i yerine %18’si oranında KDV tahsilatı yapılması açıkça hukuki dayanaktan yoksun olup davanın haklılığının kanıtlandığı dava konusu ticari satıma ilişkin olarak düzenlenen faturada satım bedeli olarak belirtilen 308.051,00-TL’nin %8’i oranında hesaplanan KDV miktarı olan 24.644,08-TL ile %18 KDV oranı üzerinden hesaplanan 55.449,18-TL arasındaki fark olan 30.805,10-TL’nin davacı alıcıdan fazladan tahsil edildiği belirtilerek itirazın İPTALİNE, takibin 30.805,10-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 oranındaki yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İİK 67. m gereğince hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 6.161,02-TL icra-inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar vekili tarafından; Davaya konu icra takibinde taraf olarak … Adi Ortaklığı’ nı göstermiş ise de 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620.maddesine göre ortaklığın (…’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de olmadığı husumet yöneltilemeyeceği, somut uyuşmazlığa konu davada usule uygun olarak ön inceleme aşaması tamamlanmadan tahkikata geçildiği, müvekkillerin kamu adına yüklenen bu misyon gereği teslim tarihi itibariyle davacıdan alınması gereken KDV’ ye aracılık ederek yükümlülüğünü yerine getirdiği, yani davacı yanın iddia ettiği gibi kendi lehine fazladan bir tahsilat yapmadığı, satış sözleşmesinin 3. Maddesinde; taşınmazın bedeli KDV dahil 363.500,00-TL olarak kararlaştırılmış ve faturalandırma bu doğrultuda yapılarak davacı yana teslim edildiğini, davacı yanın da teslim aldığı faturaya itiraz etmeyerek kesinleştirdiği, taşınmazın bedeli tarafların aralarında kararlaştırdığı şekilde ve taksitlerle … Ltd. Şti. tarafından 25.04.2018 tarihinde yazılı olarak verilen tapu ferağı doğrultusunda taşınmazın tapu işlemleri davacı yan adına gerçekleştirildiği, 09.03.2017 tarihli satış sözleşmesi, 23.01.2018 tarihli … teslim belgesi ve 25.04.2018 tarihli ferağ belgesi dosyada yer almakla davanın husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddi gerekirken aksine karar verilmesinin hatalı olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacı yanın husumet ehliyeti olduğu düşünülse bile; Katma Değer Vergisi Kanunu’ nun 19. maddesinde vergiyi doğuran olay malın teslimidir düzenlemesi gereği taşınmazın 23.01.2018 tarihinde teslim edildiği, o tarihte yürürlükte olan kanundan kaynaklı olarak %18 KDV hesaplamasının yerinde olduğu davanın reddi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borcun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 9. İcra Müd. 2018/10056E. sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından, … Adi Ortaklığı aleyhine 30.805,10TL asıl alacak, 660,83TL diğer faiz alacağı olmak üzere toplam 31.465,93TL alacak için fazladan alınan KDV bedelinin iadesi açıklaması ile 04.09.2018 tarihinde ilamsız takip yapılmıştır. … Adi Ortaklığı, … AŞ ve… AŞ vekili tarafından sunulan 11.09.2018 tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edilmiştir.
25.04.2018 tarihli … Satış Sözleşmesi başlıklı adi belgede satıcı … Adi Ortaklığı,alıcı … olup, 3.maddede; taşınmazın satış bedeli 363.500,00TL olup satış bedeline KDV dahildir, hükmü düzenlenmiştir.
Davalı satıcı ortak girişim tarafından düzenlenen 20/05/2018 tarihli 974808 numaralı irsaliyeli faturada ; sözleşme konusu satımın 308.051,00-TL satım bedeli ve %18 KDV’si olan 55.449,18-TL dahil olmak üzere 363.500,18-TL bedelle davacı alıcıya fatura edildiği anlaşılmaktadır.
18/05/2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan 2018/11750 sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki kararnamenin 4.maddesi ile 24/12/2007 tarih ve 2017/13033 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın geçiçi 3.maddesinde yer alan “konutların” ibaresi “konutlar ile işyerlerinin bina ve/veya bağımsız bölüm şeklinde olanlar” şeklinde değiştirildiği, bu doğrultuda yürürlüğe konulan 18/05/2018 tarih ve 2018/59 sayılı Vergi Sirkülerinde de işyeri satım ve teslimlerinde uygulanacak KDV oranının 18/05/2018-31/10/2018 tarihleri arasındaki dönemde konut satımlarında olduğu gibi %18 yerine %8 olarak uygulanması düzenlenmiştir.
Davacı yan, … Adi Ortaklığına ait 04.06.2018 tarihinde 25.05.2018 tarihinde işyerini 18 nolu bağımsız bölümü satın aldığını,24.644,08TL KDV alınması gerekirken 55.449,18TL alındığını, fazladan 30.805,10TL alındığını bildirerek fazla alınan tutarın iadesini istemiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; satım nedeni ile alıcıdan tahsili gereken KDV’nin hesaplanmasında KDV Kanununun 10/b.m. gereğince mal teslimi veya hizmet ifasının yani vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği tarihteki kanun hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, satıma konu taşınmazın tesliminin fatura tarihi olan 20/05/2018 tarihinde gerçekleştiği, bu nedenle de 18/05/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı uyarınca bu tarihten itibaren %8 oranında KDV uygulanması gerektiği belirtilerek fazladan tahsil edilen KDV tutarının davacıya iadesi gerektiği bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle takipte adi ortaklığı oluşturan şirketlerin de ayrı ayrı gösterilip, eldeki davada bu şirketler huzurunda davanın görülmüş olmasına ve düzenlenen fatura tarihi itibariyle belirlenen KDV oranına göre fazla alınan tutara hükmedilmiş bulunmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı…. A.Ş ve …. A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.104,29 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 527,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.577,29‬ TL harcın istinaf eden davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333. maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 13/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”