Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1100 E. 2023/416 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1100 (KABUL- DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/416 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/300 E -2020/214 K

DAVACI :
VEKİLİ : Av. … -[elektronik tebligat ]

DAVALI :
VEKİLİ : Av. … -[elektronik tebligat ]

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davalının müvekkilinin bayisi olup; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, Bayilik sözleşmesinin 39. Maddesinde “Anlaşmazlıklar Halinde T.C. Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri Yetkilidir” denilmektedir. HMK 17. maddesinde ” Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denildiğinden davalının haksız yetki itirazının iptali gerektiğini, taraflar arasındaki söz konusu ticari ilişki nedeniyle müvekkilince davalıya bir takım ürünlerin satışı ve teslimi gerçekleştirilmiş olmasına rağmen davalıca her hangi bir ödeme yapılmadığını, cari hesap ekstresinde ve 19.06.2018 tarihli sevk irsaliyeli seri … nolu satış faturası incelendiğinde; davalının müvekkiline 17.752,48 TL borçlu olduğu, borca ilişkin olarak davalı aleyhine Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2018/11878 esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatılmış olup, anılan takipte davalıca haksız olarak borca itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını dava konusu takibe dayanak icra takip dosyasına sunulan bir senet ve müvekkiline teslim edilen mal bulunmadığından davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının tanzim ettiği faturaların davalı Şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edildiği, davalı Şirketin, davacının düzenlediği faturayı kendi ticari defterlerine kaydettiği ve iade faturası düzenlemediğine göre fatura konusu malların davacı tarafından davalıya teslim edildiği olgusunun sabit olduğu, davalı yanın kendisine teslim edildiği sabit olan fatura konusu malların bedelini ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesi ile;

-Davanın Kısmen Kabulü ile davalının Ankara 10.İcra Dairesinin 2018/11878E. sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin (talep ile bağlı kalınarak) 17.752,48-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9,75 oranındaki avans faizi ile birlikte takip talebindeki koşullarda Devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, -İİK 67.m. gereğince hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 3.550,49-TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davalı tarafın yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Taraflarınca imzalanmış herhangi bir sözleşme olmadığı, dosyaya sunulmuş olan tarafınca imzalanmış herhangi bir senet olmadığı, ispat yükünün davacı-alacaklıya ait olduğu, müvekkillerine teslim edilen herhangi bir iş ya da mal olmadığı, zaten davalının da bu yönde yani herhangi bir işin ya da malın teslim edildiğine, iş ya da malı teslim aldığına ilişkin sunduğu herhangi bir belge olmadığı, yerel mahkeme davayı kısmen kabul etmesine rağmen, lehe vekalet ücretine hükmedilmediği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu alacağın kapsam ve miktarı ile vekalet ücreti uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2018/11878 esas sayılı dosyasında; davacı … tarafından, davalı … Şirketi aleyhine 17.752,48TL asıl alacak 1.024,30TL işlemiş faiz olmak üzere 18.776,78TL alacak için 11.10.2018 tarihinde 19.06.2018 fatura 105014 nolu, 21.832,36TL 1 adet fatura cari hesap ekstresine dayalı ilamsız takip yapıldığı; ödeme emrini 10.11.2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği borçlu tarafından süresinde verilen itiraz dilekçesi ile takibe konu alacak ve dosyaya ibraz edilen sevk irsaliyesi ve faturaya müvekkili tarafından atılan imzanın şahsına ait olmadığı imza inkarında bulunduğu ayrıca alacaklı ile herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı borcun da bulunmadığı belirtilerek takibe ve ferilerine itiraz edilmiştir. Takibe ekli fatura 19.06.2018 tarihli açık fatura olup, sehpa vs içeriklidir.
… şirketi ile … Limited Şirketi arasında Solenne ürettiği ve/veya ürettirdiği ürünleri bayilik kanalı ile satmayı içerir 10.01.2018 başlangıç tarihli 10.01.2023 bitiş tarihli bayilik sözleşmesi düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin ticari defterlerine göre taraflar arasında 2018 yılında başlayan ticari ilişki mevcut olduğu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince mal satımı nedeni ile davacının davalıya düzenlediği faturaların davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerine göre davacıdan 885,00-TL alacaklı göründüğü, ancak tarafların ticari defterleri arasındaki farklılığın davalı Şirketin keşide ettiği çekleri kendi ticari defterlerine kaydetmemesinden kaynaklandığı, yine davacıya nakit ve çek ödemesi olarak görünen bazı tutarların ise davacının ticari defterlerinde görünmediği, çek bedellerinin ödenmemiş olması nedeniyle icra takibine konu edildiği, davalı kayıtlarında yer alan ödeme hususunun da kanıtlanması gerektiği belirtilerek; taraflar arasında sözleşmeye dayalı olarak gerçekleştiği tespit edilen ticari ilişki nedeniyle davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten bakiye 17.755,48TL alacaklı gözüktüğü belirlenmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre istinafa gelenin sıfatı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında sair istinaf itirazları yerinde değildir.
Ne var ki, takip miktarına göre mahkemece 1.024,30TL kısım yönünden dava reddolunduğundan davalı lehine AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekli olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/300 Esas 2020/214 Karar ve 05/03/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a)Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalının Ankara 10.İcra Dairesinin 2018/11878 sayılı takip dosyasına vâki haksız itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin (talep ile bağlı kalınarak) 17.752,48-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9,75 oranındaki avans faizi ile birlikte takip talebindeki koşullarda DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
b)İİK 67.m. gereğince hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 3.550,49-TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davalı tarafın yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE,
d)Alınması gerekli karar ve ilam harcı nisbi 1.212,67-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 226,79-TL harcın mahsubu ile bakiye 985,88-TL harcın davalıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
e)Davacı tarafından peşin yatırılan 226,79-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f) -Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Reddedilen tutar üzerinden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden redde konu tutar gözetilerek AAÜT 13/2.maddesi uyarınca 1.024,30-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g) Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 794,90-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
h)Ankara 10.İcra Müdürlüğünün 2018/11878E. sayılı takip dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
I)HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 21/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”