Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1097 E. 2021/470 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2019
ESAS-KARAR NO :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekilleri, davalı tarafından Ankara 12. İcra Müdürlüğünün…. sayılı icra dosyası ile davacıların müşterek murisi … aleyhine 01.12.2010 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, …’nin 02.01.2011 tarihinde hayatını kaybettiğini takibin mirasçılarına yöneltildiğini, takip konusu bononun tanzim tarihinin 20.05.2008, vade tarihinin 14.03.2010 olduğunu, …’nin ölümünden 15 yıl öncesinden 1995 yılından başlayan parkinson, mental bozukluk hastalıkları bulunduğunu, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden alınan 09.12.2010 günlü sağlık kurulu raporu ile vasi tayini gerektiği konusunda rapor düzenlendiğini, bononun tanzim tarihinde 61 yaşında olduğunu bono tanzim tarihinde sonuçlarının anlayacak durumda olmadığını, murisin eli ürünü olduğu konusunda da tereddütleri olduğunu ileri sürerek, davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, icra takibinde imza inkarında bulunulmadığını ve takibin kesinleştiğini, mursi hakkında kısıtlılık kararı bulunmadığını ve mursisin aynı tarihlerde taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunduğunu, davacılar murisinin fiil ehliyeti olmadığı iddiasının gerçek olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, miras bırakanın senedi tanzim tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar, Ankara BAM 22.Hukuk Dairesi tarafından 22.03.2018 tarih, …. sayılı kararı ile senet düzenleme tarihi itibariyle murisin fiil ehliyetinin bulunduğu belirlemesinin doğru olduğu, ancak diğer iddia olan imza incelemesinin yapılmadığı gerekçesi ile eksik inceleme dolayısıyla karar kaldırılmıştır.
Mahkemece bu kez verilen istinafa konu karar ile; davacıların murisi …’nin hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporuna göre bononun düzenlendiği tarihte fiil ehliyetine sahip olduğu ve bono altındaki keşideci imzasının kendisine ait olduğu gerekçesi ile davacıların menfi tespit isteminin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davacılar vekili tarafından;
Dosyada mevcut uyuşmazlığın, takibe konu bononun hem murisin elinden çıkmadığına yönelik hem de murisin söz konusu bonoyu düzenlediği iddia edilen tarihte fiil ehliyetine sahip olmadığına yönelik hususlara ilişkin olduğu, imzanın murise ait olmadığının da açık olduğu, raporun yetersiz olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Takibe dayanak senetteki imzanın davacıların miras bırakanına ait olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacıların murisi tarafından düzenlenmiş icra takibine konu edilen bono yönünden davacıların borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nün….sayılı icra dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 62.500,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo yoluna mahsusu icra takibi yapıldığı, takip sırasında …’nin ölümü üzerine takibin mirasçılar…, … ve …’ye yöneltildiği, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava konusu bono 20.05.2008 düzenleme, 14.03.2010 ödeme tarihli, 62.500,00 TL bedelli nakden kaydı ile düzenlenmiştir. Keşidecisi …, lehdarı …’dır.
Dairece verilen ilk kararda da benimsendiği üzere Mahkemece en son alınan … Genel Kurulunun düzenlediği 14.07.2016 tarihli raporda; Miras bırakanın 20.05.2008 tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Ankara Üniversitesi adli tıp kurumundan alınan 06.03.2014 tarihli raporu ile İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun 07.08.2015 tarihli raporlarındaki çelişki değerlendirilerek bono’nun düzenlendiği tarih olan 20.05.2008 tarihinden yaklaşık 2 yıl 4 ay sonra … … Devlet Hastanesi’nde düzenlenen 16.09.2010 tarihli sağlık kurulu raporunda kısıtlanmasını gerektirir bir hastalığının olmadığının belirtildiği, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinin 09.12.2010 tarihli sağlık kurulu raporunda parkinson hastalığı ve alzheimer hastalığında bunama tanısı konulduğuorta derecede hafıza kaybı mevcut olduğu ve vasi tayini gerektiği belirtilmişse de bu raporda bahsi geçen bunama halinin klinik, fizyopatolojik ve ilerleyici vasfı dikkate alındığında bononun düzenlendiği tarihe teşmil ettirilemeyeceği, kişide mevcut kemik hastalıklarında tek başına fiil ehliyetini etkilemeyeceği, yani bononun düzenlendiği tarihte fiil ehliyetinin bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkemece bu kez Dairemizin imza incelemesi yapılması yönündeki kaldırma kararı üzerine mahkemece murisin imza örnekleri getirtilerek … Dairesinden alınan 23.09.2019 tarihli raporda; alacaklısı … Keşidecisi … olan 0.05.2008 düzenleme tarihli bono incelenerek senet altındaki imzanın …’nin eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; bononun düzenlendiği tarihte keşideci olan …’nin fiil ehliyetine sahip olduğu ve bono altındaki keşideci imzasının kendisine ait olduğunun anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olup, HMK.’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın istinaf eden davacılaran alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza