Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1096 E. 2022/1914 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1096 – 2022/1914

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1096 (SÜRE YÖNÜNDEN RET)
KARAR NO : 2022/1914

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2019
ESAS-KARAR NO : 2016/838 E 2019/774 K

DAVACI : SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023

Yukarıda belirtilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili Şirket ile davalı Şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklı olarak doğalgaz malzeme satımı gerçekleştiğini, satıma konu malzemelerin eksiksiz olarak davalı alıcı Şirkete teslim edildiğini, ancak davalının cari hsaptan kaynaklanan fatura konusu bakiye alacağı ödemediği gibi bu nedenle başlattıkları takibe haksız yere itiraz ettiğini beyanla davalının Ankara 8.İcra Müdürlüğü’nün 2015/26280 E. sayılı takip dosyasına haksız itirazının iptali ile takibin devamına, % 20 oranında icra-inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin davacı Şirkete borcunun bulunmadığını, müvekkili Şirketin doğalgaz altyapı işlerini yapan bir Şirket olup davacı Şirketin kendilerine müvekkili tarafından gönderilen avans hesabını yaptığını ve bu nedenle de taraflar arasında mutabakat sağlanamadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı ile davalı Şirket arasındaki ticari satım ilişkisi bulunduğu blirkişi raporlarına göre davacı yanın HMK 222.m. gereğince kanuna uygun olarak tutulduğu anlaşılan ticari defterlerine göre davacı Şirket takip tarihi itibariyle davalıdan 67.498,94-TL alacaklı görünmekte olup davalının ticari defterlerinin kanuna uygun olarak tutulmadığı dikkate alındığında; HMK 222/3.m. gereğince davacının ticari defterlerinin kendisi lehine delil davalı Şirket aleyhine teşkil edeceği gerekçesi ile Davanın taleple bağlı kalınarak KABULÜ İLE; davalının Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/26280E. sayılı takip dosyasına vâki haksız itirazının İPTALİNE, takibin 67.498,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 11,75 oranındaki ticari faizi ile birlikte DEVAMINA, İİK 67. m. gereğince hükmolunan alacağın %20 oranında 13.499,60-TL icra-inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Vekalet ücretine hükmedilmemesi hususu istinafa getirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
İstinaf kanun yoluna başvurunun süresinde olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı tarafa kararın 18.02.2020 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edildiği, tavzih talebini içerir dilekçesini 17.02.2020 tarihinde dosyaya sunduğu, mahkemece tavzih isteminin reddine dair şerh düşülerek harç yatırılması halinde bu dilekçenin istinaf dilekçesi olarak işlem görmesine karar verildiği ve yazı işleri müdürü tarafından 19.07.2020 tarihinde istinaf defterine işlendiği, istinaf harcının 17.07.2020 tarihinde yatırıldığı bakiye harcın da 20.07.2020 tarihinde yatırıldığı, kararın 18.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde 2 haftalık istinaf süresinin 03.03.2020 tarihinde dolduğu, süre sonunun Salı gününe denk geldiği anlaşılmıştır.
Pandemi sürecinde sürelerin 13.03.2020 ile 15.06.2020 tarihleri arasında durduğu gözetildiğinde HMK 345. madde ve aynı yasanın 92. maddesi uyarınca iki haftalık istinaf başvuru süresinin 03.03.2020 tarihinde dolduğu, bu süre zarfında davacı tarafça istinaf dilekçesi sunulmadığı, 17.02.2020 tarihli dilekçenin ise tavzih talebini içerdiği, sürenin geçtiği görülmekle 6100 sayılı HMK 346 ve 352/1.c.maddeleri uyarınca süre yönünden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nin 346/1 ve 352/1.c.maddeleri uyarınca SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istek halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333.maddesi gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 362/1.a.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 29/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi
Başkan 33192
e-imzalıdır

Üye 37086
e-imzalıdır

Üye 93860
e-imzalıdır

Katip 222680 e-imzalıdır