Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1082 E. 2023/106 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1082 (KABUL- DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/106 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/88 E- 2020/106 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 13/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinden 04/10/2016 tarihli faturada belirtilen cins ve miktarı belirtilen malzemeyi satın aldığını, bedeli ödenmediği için karşılığında açık fatura düzenlendiğini, borcun ödenmesi için defaten davalı şirketin ikaz edildiğini fakat hukuka aykırı olarak icra takibine konu borcu ödemediğini, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/38757 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine 28.716,34 TL tutarında icra takibi başlattıklarını, davalının ödeme emrine “… nolu irsaliyeli faturanın imzalı olarak verilmediği, faturada imzalarının bulunmadığı, faturada belirtilen malzemelerin yüzde yetmişinin taraflarına tesliminin yapılmadığı” şekilde beyanlarda bulunarak borca itiraz ettiğini, iddia edilen hususların haksız ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davalının zaman kazanmak için haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu beyan ederek, borçlunun haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir alım satım akdinin yapılmadığını, hukuki bir ilişkinin bulunmadığını, müvekkili şirketin herhangi bir borcu olmadığı gibi muhteviyatı itibariyle kabul etmedikleri fatura dolayısıyla herhangi bir ikazın yapılmadığını, herhangi bir ihtarnamenin de gönderilmemiş olduğunu, takip ve dava konusu faturanın müvekkili şirketin hesaplarına intikal ettirilmişse de taraflar arasında herhangi bir ticari alışveriş olmadığı gibi mal tesliminin de yapılmadığından dava konusu fatura ile birlikte toplam 8 adet faturanın şirket hesaplarından çıkarılarak düzeltme beyannamesi verildiğini ve bundan doğan vergisel yükümlülüklerin yerine getirildiğini, ayrıca müvekkili şirketin bağlı olduğu Kahramankazan Vergi Dairesine müracaat edilerek ilgililer hakkında inceleme ve işlem yapılmasının talep edildiğini, sadece dava konusu fatura değil diğer 7 faturada da malın teslim alındığına dair kaşe ya da imzanın bulunmadığını, 8 faturanın da açık olarak düzenlenmesine rağmen sadece bir tanesinin ve kısmen dava konusu yapılmasının da dikkat çekici olduğunu, faturanın açık düzenlenmesinden dolayı alacaklı olduğunu iddia eden tarafın diğer yedi faturayı da dava konusu yapması gerektiğini, fatura içeriği mallara ilişkin kantar fişi veya nakliye faturasından da bahsedilmediğini, sahte faturaya dayanılarak alacak iddiasında bulunulamayacağını, davacının faize ilişkin talebinin de yasal dayanağının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, takip suiniyetli olduğundan %20‘den aşağı olmamak üzere müvekkili şirket lehine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda; hem davacının hem de davalının 2016 ve 2017 yıllarında dava konusu faturada dahil taraf kayıtlarında yer alan 8 adet faturayı, ilgili vergi dairelerine BA ve BS formları ile beyan ettiği, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan tespitler doğrultusunda kayda alınmamış 6.800,00 TL çek tutarı (tahsilatı) düşüldükten sonra icra takip tarihi olan 19/12/2017 tarihi itibariyle kayıtlar bağlamında davacının davalıdan bakiye 197.843,27 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan tespitler doğrultusunda, davalının 8 adet davacı faturasını 07/12/2017 tarihinde kayıtlarından düşmesi neticesinde icra takip tarihi olan 19/12/2017 tarihi itibariyle davalının davacıdan bakiye 6.800,00 TL kayıtlar bağlamında alacaklı olduğu, taraflar arasındaki ilişki kapsamında davacının fatura konusu malı davalıya teslim etmiş olduğunu ispatı gerekli olup (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi nin 2019/65 E 2019/4829 K sayılı ilamı); davacı tarafça teslime dair yazılı delil sunulmadığı, tanık ve yemin deliline de dayanılmadığı, bu açıklamalara göre davacı, davalı ile aralarındaki satım ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturaya konu malların bedelini tahsiline yönelik talepte bulunmuşsa da takip konusu fatura her iki yanın defterlerinde kayıtlı bulunsa da malların tesliminin ispata muhtaç olduğu, davalı yanın teslim yapılmadığı yönünde savunmasının da bulunduğu, bu hususun aksinin ispat edilemediği görüldüğünden davanın REDDİNE, davacının kötüniyetli olarak takip başlattığı ispat edilemediğinden davalı yanın tazminat isteminin de REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Davalının faturaya 8 günlük sürede itiraz etmediği, faturanın her iki tarafın defterinde de kayıtlı olduğu, tek taraflı olarak faturanın defterinden çıkarılmasının delil değeri taşımayacağı, hukuki dinlenme hakkı ve usul ekonomisinin ihlal edildiğini bildirmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava konusu borcun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/38757 esas sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından davalı … aleyhinde 19.12.2017 tarihinde 28.716,34TL fatura ve 2.903,10TL işlemiş faiz olmak üzere 31.619,44TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, dayanak faturanın
04/10/2016 tarih seri … sıra numaralı irsaliyeli faturaya dayalı olduğu, fatura içeriğinin sac olup, toplam KDV dahil 57.112,0TL tutarlı olduğu, teslim alan kısmında imza olmadığı; 29.12.2017 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının; “ödeme emri ekinde gönderilen Seri: A. Sıra no: … irsaliye fatura bize imzaIı olarak verilmemiştir, Faturada imzamız yoktur. Kaldı ki faturada belirtilen malzemelerin yüzde yetmişi tarafımıza teslim edilmemiştir.” diyerek itiraz ettiği anlaşılmıştır.

Mahkemece tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda; hem davacının hem de davalının 2016 ve 2017 yıllarında dava konusu fatura da dahil taraf kayıtlarında yer alan 8 adet faturayı, ilgili vergi dairelerine BA ve BS formları ile bildirdiği; davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan tespitler doğrultusunda kayda alınmamış 6.800,00 TL çek tutarı (tahsilatı) düşüldükten sonra icra takip tarihi olan 19/12/2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 197.843,27 TL alacaklı olduğu, ancak davalının 07.12.2017 tarihli 104 nolu kayıtla hem 2016 hem de 2017 yılında kayıtlarına almış olduğu 8 adet davacı faturasını 07/12/2017 tarihinde kayıtlarından düşmesi neticesinde 07.12.2017 tarihi itibariyle davacıya verdiği çek tutarı olan 6.800,00TL tutarında davalının davacıdan alacaklı duruma geçtiği ( icra takip tarihi olan 19/12/2017 tarihi itibariyle) belirtilmiştir.
Mahkemece malların tesliminin kanıtlanamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmişse de; dosya içeriği ve toplanan deliller, alınan bilirkişi raporundan dava ve takibe konu faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olup, taraflarca vergi dairesine BA/BS formu ile bildirildiği, böylece davacı tarafça fatura konusu malların teslim olgusunun kanıtlanmış olduğu, dava konusu faturanın davalı tarafça takipten hemen önce defter kaydından çıkartılmasının sonuca etkili olmadığı malların bedelinin ödendiğinin ise davalıca kanıtlanması gerektiği, davalı tarafça ödeme savunmasında bulunulmadığı gibi buna dair belge de sunulmadığı, takibe konu alacağın da likit olduğu anlaşılmakla dava konusu edilen 28.716,34TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline dair davanın kabulü gerekli olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/88 Esas 2020/106 Karar ve 13/02/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a)Davanın KABULÜ ile;
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/38757 sayılı dosyası ile davalı aleyhine 28.716,34 TL asıl alacak için yapılan takibe İTİRAZIN İPTALİNE, takibin asıl alacak yönünden takip talebindeki koşullarla devamına,
b) İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca 28.716,34 TL asıl alacağın %20’si olan 5.743,26TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.961,61 TL harçtan peşin alınan 490,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.471,20 TL harcın davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
d)Davacı taraf kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınıp davacıya verilmesine,
e)Davacı tarafça yapılan 490,41 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 526,31‬ TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davacı tarafından yapılan 119,50 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00 TL bilirkişi ücret toplamı 619,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g)HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 43,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 13/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …