Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1076 E. 2022/1879 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1076 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1879

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/689 E- 2020/91 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı tarafın, Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2011/ 15279 E. sayılı dosyası ile müvekkili ile dava dışı …. Şti. (Yeni unvanı …. Şti.)’ne karşı 16.10.2008 tanzim ve 16.11.2008 vade tarihli 50.000,00 TL miktarlı bonoyu 06.10.2011 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığını, takibin 50.000,00 TL asıl alacak, 26.856,17 TL faiz ve 150,00 TL %30 komisyon olmak üzere toplam 77.006,17 TL olduğunu, müvekkilinin takibe dayanak senetteki imzanın kendi şahsına ait olmadığını, mahkemece yaptırılacak incelemede takibe dayanak senetteki müvekkilinin imzasının sadece dava dışı …. Ltd. Şti adına atıldığını, senetteki imzanın kefil bölümündeki müvekkilinin ismi, senet tarihi ve ibraz tarihinin müvekkilinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin şahsı adına davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında ticari ya da adi bir ilişki bulunmadığını, buna rağmen senette müvekkilinin bilgisi olmaksızın yapılan değişikliklerle müvekkilinin de şahsi borçlu olarak sorumlu tutulmak istendiğini, davalı tarafça Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/334 Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin itiraz ettiği senedin dayanak yapıldığı takip nedeniyle bu defada tasarrufun iptali davası açıldığını belirterek müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline ve alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı asil cevap dilekçesinde ve davalı vekili beyan dilekçesinde; davacının sırf alacağı sürüncemede bırakmamak için iş bu davayı açtığını, davacının imzasının kendisine ait olduğunu, kambiyo senedinin illetten mücerret olduğunu, hem şirketi temsilen hem şahsi olarak senet borcuna katlanmak niyetiyle ayrı ayrı imza attığını, açılan işbu menfi tespit davası nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece,15.04.2019 tarihli duruşmasında, davacı … senetteki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak sonradan adının yazılarak şahsının da borçlandırıldığını, iki imzanın da kendisine ait olduğunu beyan ettiği, teminat ibaresinin senet metninde yer almadığı ve hangi borca ilişkin neyin teminatı olduğunun senet üzerinde gösterilmediği, 12.6.2008 tarihli protokolle teminat senedi olarak kabul edilmesi halinde de protokolün dava dışı dava dışı …. Şti. temsilcisi olarak davacının imzaladığı, senette ise keşideci olarak …. Şti. temsilcisi dışında ayrıca aval veren olarak da davacının imzasının bulunduğu, TTK m. 702/2 gereğince aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerli olmakla dava konusu kambiyo senedi borcundan dava konusu senette aval veren olan davacının sorumlu olduğu gerekçesi ile DAVANIN REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Davaya konu takibin dayanağı bononun teminat senedi niteliğinde olduğunun gözetilmediği, takip dayanağı bononun TTK.’nun 646. maddesindeki unsurları taşıyan kıymetli evrak niteliğindeki borç senedi mahiyetinde olduğu kabulünden yola çıkılarak, taraflar arasındaki 12.06.2008 tarihli protokole rağmen müvekkilinin şahsi borçlu olduğu kanaatiyle karar verildiği, dava konusu takibin dayanağı senedin teminat senedi olduğu 12.06.2008 tarihli protokol ve senet metninden açıkça anlaşıldığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının dava konusu borçtan sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2011/15279 E. sayılı dosyasında; 06.10.2011 tarihinde takip alacaklısının davalı …, takip borçlusunun davacı … ve … Şti olduğu, takibin 50.000,0TL asıl alacak, 26.856,17 TL faiz, 150 TL Komisyon ücreti olmak üzere toplam 77.006,17 TL olduğunun belirtildiği, takip dayanağının 16.10.2008 tanzim ve 16.11.2008 vade tarihli 50.000,0TL lik bono olduğu, keşidecisi … ve … olarak ayrı ayrı imzalandığı, üzerinde “teminat senedidir ciro edilmez” yazılı olduğu haciz işlemlerinin devam ettiği görülmüştür.
Dava konusu senedin incelenmesinde, keşidecinin …. Şti temsilcisi ve aval verenin … olduğu, …’in şirket yetkilisi olarak senette imzasının da bulunduğu, ödeme gününün 16.11.2008 ve lehtar …’a 50.000,0TL bedel ile düzenlendiği altına “teminat senedidir. Ciro edilmez” şerhinin olduğu görülmüştür.
15.04.2019 tarihli duruşmada, davacı … senetteki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak sonradan adının yazılarak şahsının da borçlandırıldığını, iki imzanın da kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
12.06.2008 tarihli “Protokol” başlıklı belgede; “… nolu parsel üzerine inşa edilen A Blok 8.Kat güney cephe daire toplam 70.000,0TL bedelle …’a satılmıştır.Ödeme 50.000,0 peşin 20.000,0TL tapu devrinde verilecektir. Tapu devrine kadar teminat olmak üzere 50.000,0 TL lik teminat senedi verilmiştir.Tapu devrinde senet iade edilecektir. Arsa sahipleri ile yapılan sözleşmede bulunan daire özelliklerinin aynısı geçerlidir.Arsa sahiplerinden alınacak tapuların 2.tapu hakkı … için kullandırılacaktır.” Satan … alan … imzalamışlardır. Senet tarihi vs yazılmamıştır.
Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/334 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davanın tasarrufun iptali davası olduğu, davacının …, davalıların …, … oldukları, davanın 15.07.2017 tarihinde açıldığı, davacı vekili 29.03.2008 tarihli dilekçesi ile davalılar … … haklarındaki davadan … … adına kayıtlı aracın dava tarihinden önce başkasına devredildiğinden feragat ettiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/758 E. sayılı dosyasında davacı takip borçlusu …’in davalı takip alacaklısına yönelik Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2011/15279 Esas sayılı dosyasında, kambiyo senedi üzerine ve açığa attığı imzanın kefil bölümüne isminin yazılarak şahsının borçlu duruma düşürüldüğünden bahisle şikayetçi olduğu, tarafların davayı takip etmemesi nedeniyle dosyanın 24.11.2015 tarihli celsede HMK m. 150/1. gereğince, yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacının senette imza inkarında bulunmamasına, senedin teminat senedi olduğunun kesin delillerle kanıtlanamamasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 27/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır