Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1073 E. 2022/1885 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1073 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1885

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/119 E- 2020/312 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 16/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında satıma dayalı ticari ilişki bulunduğunu, taraflarınca 8 adet fatura nedeni ile alacağın ve işlemiş faizinin tahsili için takibe geçildiğini, takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu beyanla Ankara 10. İcra dairesinin 2018/11253 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, faturaların davalıya tebliğ edilmediğini, malların teslim edilmediğini, davalının davacı yana herhangi bir borç bulunmadığını, faturalardaki rayiç değerlerin çok yüksek olduğunu, davalının temerrüte düşürülmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının teslim alan hanesinde isim …) ve imza bulunan irsaliye faturalarına konu malların ve faturaların teslimini ispat ettiği, bu irsaliye faturalarına göre teslim edilen mal bedelinin 25.147,93-TL olduğu, irsaliye faturalarından 07.06.2018 tarihli 489,70 TL tutarlı irsaliye faturasında ve 17.03.2018 tarihli 291,46 TL tutarlı irsaliye faturasında teslim alanın belirgin olmadığı görülmekle bu malların tesliminin ispat edilemediği anlaşılmakta olup bu bedel yönünden davanın reddi gerektiği, davacının takip yapmadan önce davalı yanı noter vasıtası ile ihtar ederek temerrüte düşürmediği görülmekle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı belirtilerek, davanın kısmen KABULÜ ile, icra dosyasına yapılan itirazın 25.147,93-TL asıl alacak üzerinden takip devam etmek üzere iptaline, takibin 25.147,93-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, alacak likit olduğundan 25.147,93-TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Fatura içeriğinde belirtilen mal ve emtialar müvekkil firmya teslim edilmediği, teslim edilmeyen hammadde dolayısı ile davacıya karşı herhangi bir borcu olamayacağı, icra takibine ve davaya konu fatura içeriğinde belirtilen ham maddelerin değeri piyasa raiç değerinin de çok üzerinde olması dolayısı ile davacının haksız kazanç peşinde olmasından dolayı fatura içeriğine de ayrıca ve açıkça itiraz edilmesi zorunluluğunun hasıl olduğu, müvekkili şirketin defterlerinin bulunduğu muhasebeci ile irtibata geçmemesi ve dolayısı ile davalının ticari defterlerinin incelenmemiş olmasının hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borcun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 10. İcra Dairesinin 2018/11253 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … Şirketi tarafından Lider Bantlama şirketi aleyhine 03.10.2018 tarihinde faturalara dayalı asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden 27.295,28TL alacak için ilamsız takip yapıldığı,takibe dayanak faturalarda 07.06.2018 tarihli faturada teslim alan kısmının imzalı; 28.05.2018 tarihli faturalarda; 13.02.2018 ; 13.03.2018; 12.02.2018, 15.03.2018 tarihli faturalarda teslim alan kısmı imzalıdır.17.03.2018 tarihli de imza bulunmadığı, irsaliye faturalarının altında adı – imzası bulunan … ve …’un davalı çalışanı olup olmadığının SGK’dan sorulduğu, kayıtlarına rastlanmadığının bildirildiği, ticaret sicili kayıtlarından …’un 24.12.2014 tarihinde davalı hissedarı olduğu, daha sonra hissesini …’a devrettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece alınan mali müşavir bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin sözleşme veya ihtarname bulunmadığı, ödeme belgesi ibraz edilmediği, 07.06.2018 tarihli 489,70 TL tutarlı irsaliye faturasında ve 17.03.2018 tarihli 291,46 TL tutarlı irsaliye faturasında teslim alanın belirgin olmadığı, diğer irsaliye faturalarının … ve … imzasına teslim edildiği, …’un ticaret sicili gazetesine göre 24.12.2014 tarihinde davalı hissedarı olduğu, daha sonra hissesini …’a devrettiği, 13.03.2018 tarihli 874,62TL tutarlı faturanın, 15.03.2018 tarihli 5.039,78 TL tutarlı faturanın, 17.03.2018 tarihli 291,46TL tutarlı faturanın, 28.05.2018 tarihli 4.616,15 TL tutarlı faturanın, 15.03.2018 tarihli 9.752,77 TL tutarlı faturanın BA formlarında kayıtlı olduğu, 2018 yılı sonu itibari ile davacının ticari defterlerine göre 25.929,09 TL alacaklı bulunduğu, irsaliye faturalarında teslim alan hanesinin boş olduğu faturalar sayılmaz ise alacağın 25.147,93 TL’ye düştüğü bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle takibe konu faturalardan iki fatura dışındaki diğer faturalardaki malların teslim edildiğinin ve bedelinin ödenmediğinin anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.717,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 429,46‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 1.288,39‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 27/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”