Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1063 E. 2023/271 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1063 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/271

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2020
ESAS-KARAR NO : 2017/25 E 2020/27 K

DAVACILAR
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 27/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, alacaklı tarafın Eskişehir 5.İcra Müdürlüğünün 2016/12740 E sayılı dosyası ile her iki müvekkili aleyhine takip başlattığını, takibe dayanak olarak 37.750,00 TLtutarında malen kaydı bulunan senedin gösterildiğini, takip dayanağı senetteki imzaların müvekkillerinin eli ürünü olmadığını,senedin asıl borçlusu ve keşidecisinin … olduğunu, diğer müvekkilinin ise kefil olarak senedi imzaladığını, senedin keşidecisi …’un davalıdan bir mal veya hizmet satın almadığını, müvekkili … ile davalı arasında ticari bir ilişki bulunmadığını, talep edilen faizin yasal olmadığını belirterek, her iki müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip haksız ve kötü niyetli olduğundan %20den az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, Ticari ilişkiyi … yapacakken … icra dosyaları nedeniyle kredi çıkmayınca traktörü eşi … üzerine aldığını, yapılan takipte davacı taraf vekilinin imzaya itirazda bulunduğunu, davacı tarafın sürekli imza taklitleri yaptığını çünkü bu durumun hukuki sonuçlarını çok iyi bildiğini ve bu durumu kötüniyetli olarak kullandığını, fatura tutarının 66.700,00TL olduğunu, davacıların kendilerine vermiş oldukları senet miktarının ise 37.750,00TL olduğunu, icra takibini 20.750,00TL bedel olarak açtıklarını, kötüniyetli olsalardı 20.750,00 TL değil de tam senet bedeli olan 37.750,00 TL üzerinden açmış olacaklarını belirterek, davanın reddine, davacıların işi sürüncemede bırakması ve kötüniyetli olmaları sebebiyle %20den aşağı olmamak kaydıyla davacıların kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacılar 15/02/2018 tarihli duruşmada davalı …’dan 2012 yılında traktör satın aldıklarını, eski traktörü …’ya vediklerini, üzerine de 50.000,0TL.lık banka kredisi çektiklerini ve borcu ödediklerini, traktörü aldıklarında davalıya 20.750,0T’lik senet verdiklerini, ancak bedelini ödediklerini, davalının senedi iade etmediğini, dava konusu senetteki imzaların kendilerine ait olmadığını beyan ettikleri, 21.11.2012 tarihli faturaya göre davalının, davacılara 66.700,0TL’ ye traktör sattığının anlaşıldığı, ceza dosyası arasında bulunan … … Şubesinin 16.07.2019 tarihli yazısına göre davacı …’nin 47.900,0 TL kredi kullandığını, kredinin davalının hesabına gönderildiğinin belirtildiği, davalının, davacıların kredi alabilmesi için başka bankalara olan yaklaşık 17.000-18.000 TL olan borçlarını ödediği, bu hususun davacı … tarafından da kabul edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 12/12/2018 tarihli raporunda senetteki imzaların davacıların eli ürünü olduğunun belirtilmesi karşısında davacıların sözkonusu senedi imzaladıklarının anlaşıldığı, dava sırasında ihtiyati tedbir yoluyla takip durdurulmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerektiği belirtilerek;
-Davacıların davasının REDDİNE, Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Takibe konu edilmiş senet üzerinde malen kaydı bulunması, senedin bir mal alımına karşılık verilmiş olacağını göstermekte ise de müvekkilinin karşı yandan herhangi bir mal veya hizmet temin etmediği, takibe konu edilen senedin bedelsiz olduğu müvekkilinin söz konusu senet nedeniyle borcu veya sorumluluğu bulunmadığı, davalı tarafça sunulan fatura incelendiğinde faturayı düzenleyenin … …, fatura borçlusunun … olduğu ve bu faturanın … Marka traktörün satışına ilişkin olduğu ve fatura tutarının 66.700,00TL olduğunun görüldüğü, takibe dayanak yapılan senedin iş bu faturaya ilişkin tahsilat senedi olmadığının da açık olduğu, davalı tarafın bu beyanıyla müvekkili ile ticari bir ilişkilerinin bulunmadığını, davaya konu senedin bedelsiz senet olduğu hususunu kabul ve ikrar ettiği, müvekkili ile davalı arasında ticari bir ilişki bulunmadığı gibi takibe konu senedin davalıya verilmesini gerektirir bir neden de bulunmadığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu borçtan davacının sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12740 Esasa sayılı dosyasında; davalı-… tarafından davacılar- … ve … aleyhinde 15.10.2014 tanzim, 15.11.2014 vade tarihli 37.750,0TL miktarlı bonoya dayalı 07.10.2010 tarihinde kambiyo takibi yapılmıştır.
Takibe konu senedin incelenmesinde; keşidecisinin … kefilin … olduğu, vade tarihinin 15.11.2014 olduğu, 37.750,0TL tutarlı olduğu, malen ihdas nedenli bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 12.12.2018 tarih ve 2018/63589 sayılı raporunda; inceleme konusu senedin ön yüzünde atılı imzalardan üstteki iki adet imza ile …’un mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’un eli ürünü olduğu, inceleme konusu senedin ön yüzünde atılı imzalardan üstteki iki adet imza ile …’un mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’un eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Eskişehir 8.Asliye Ceza Mahkemesinin 12.09.2019 tarih 2019/177 E- 2019/1352 K sayılı kararı incelendiğinde; sanıklar … ve … hakkında iftira suçundan kamu davası açıldığı, sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği anlaşılmıştır.
Eskişehir 8.Asliye Ceza Mahkemesinin 18.06.2019 günlü celsede şüpheli …; “müşteki …’a olan kredi borcuna karşılık 15.000,00-17.000,00TL arası ödeme yaptı…. bizim borçları ödedikten sonra o şekilde kredi alabildi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya içeriğinden davacı yanın sahtecilik iddiasına dayandığı, yapılan incelemede imzaların …’a ait olduğunun anlaşıldığı; davacılar diğer taraftan davalı yan ile aralarında mal ve hizmet alımı olmadığını iddia etmişlerse de düzenlenen fatura ve ceza dosyasındaki beyanlarından mal ve hizmet alımına dair ticari ilişkinin varlığının kanıtlandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda davacı yanın ödemeyi kanıtlaması gereklidir.Eskişehir 8.Asliye Ceza Mahkemesinin 18.06.2019 günlü celsedeki beyanda bankalara olan kredi borcunun kapandığının kabul edildiği, buna göre borcun ödendiğini davacı yanın yazılı delille kanıtlayamadığı anlaşılmışsa da davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı gözetilerek ödeme iddiası ile ilgili davacıya yemin delilinin hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2017/25 Esas, 2020/27 Karar ve 16/01/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacıya tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 27/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”