Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1020 E. 2023/305 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1020 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/305

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2020
ESAS-KARAR NO : 2015/448 E- 2020/178 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında 2007 yılından bu yana ticari ilişki bulunduğunu, 2008 yılında bayilik sözleşmesi, 2010 yılında iş ortaklığı sözleşmesi imzalandığını, davalının …. Şti. ve …. Şti. ve … A.Ş. olarak sözleşmelere imza attığını, anılan bu şirketlerin daha sonra … A.Ş. adı altında birleştiğini, davalı şirket ile müvekkili arasında cari hesap konusunda mutabakata varılmadan ve taraflar arasındaki sözleşmelerden doğan müvekkili alacağı hesap edilmeden müvekkili tarafından keşide edilen … nolu hesaba ait …seri nolu 25.10.2014 keşide tarihli 85.880,00 TL bedelli, … seri nolu 29.11.2014 keşide tarihli 85.880,00 TL bedelli ve …seri nolu 31.01.2015 tarihli toplam 257.560,00 TL bedelli 3 adet çekin Antalya 8. İcra Müdürlüğü 2015/2632 sayılı dosyası ile davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, yine müvekkili tarafından keşide edilen … Şubesine ait 2005816 seri nolu 07.10.2014 tarihli 87.380,00 TL bedelli bir adet çekin Antalya 4. İcra Müdürlüğü 2014/10688 sayılı icra dosyası ile davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, icra takibine konu çeklerin davalıya teminat amaçlı verildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ve ticari ilişki esnasında ortak alınan kararlar gereği müvekkili şirketin davalıdan alamadığı ve müvekkilinin borçlarına mahsup edilmeyen alacak kalemlerinin bulunduğunu ayrıca, taraflar arasında imzalanan “Bayilik Sözleşmesi” nin 5 nci sayfasında hizmet bedelleri-abonmanlık bedelleri başlığı altında sim kart müşteriye ait abonman bedeli 10 TL olarak belirtildiği ve %20′ sinin bayiye ait olduğunun kararlaştırıldığını, ancak sözleşmenin imzalandığı tarihten dava tarihine kadar abonman bedelleri üzerinden hiçbir ödeme yapılmadığını, taraflar arasında imzalanan “İş Ortaklığı Sözleşmesi”nin bedel ve ödemeler başlığı altındaki 7/d hükmü ile yeni abonelerden tahsil edilecek hizmet bedellerinin % 20′ sinin tahsilatı takip eden 7 gün içerisinde fatura karşılığı müvekkiline ödeneceğinin ve geciken her gün başına % 02 gecikme faizi ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirket ticari kayıtları incelendiğinde müvekkilinin alacak miktarının belirlenebileceğini, taraflar arasında 06.04.2013 tarihinde AGSH bünyesinde satış kanalı ve crm takipleri için yeni istihdam yapılması konusunda personel desteği verilmesi ve destek kapsamının aylık 7.000,00 TL+KDV tutarında hizmet faturasının …’e kesilmesi konusunda anlaşma yapıldığını, ancak bugüne kadar müvekkiline hiçbir ödemenin yapılmadığını belirttiği ve müvekkili şirket tarafından davalı şirkete keşide edilen Antalya 5. Noterliğinin … yevmiye nolu 01.06.2015 tarihli noter ihtarnamesi ile yasal haklarının ödenmesinin talep edilmesine rağmen davalı yanca ödeme yapılmadığını belirterek, öncelikle davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile müvekkili alacağının sözleşmede belirlenen faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı yanca belirsiz alacak davası olarak usule aykırı şekilde açılan davanın reddi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin müvekkili tarafından eksiksiz yerine getirildiğini, davacı tarafından müvekkiline keşide edilen ve vadesinde ödenmeyen çeklerin haklı nedenlerle yasal takibe konu edildiğini, müvekkilinin henüz vadesi gelmemiş alacaklarının bulunduğunu, müvekkili şirketçe ne davacıya ne de davacı ile aynı pozisyonlarda olan diğer iş ortaklarına benzer ad altında hiçbir ödeme yapılmadığını, davacı yanca sözde alacağını üç yıl öncesindeki gayri resmi bir toplantı tutanağına dayandırdığını, ancak bu zamana kadar hiçbir şekilde benzer bir talepte bulunmadığını, huzurda açılan iş bu dava ile talepte bulunulmasının sebebinin ise davacıdan olan alacağın takip yolu ile talep edilmesinden kaynaklandığını, 06.04.2013 tarihli ve hiçbir geçerliliği olmayan toplantı tutanağının geçerliliği bir an için kabul edilse bile, toplantı tutanağının ilgili maddesinde davacı tarafça alınması taahhüt edilen 4.000 adet cihazın müvekkilinden alınmadığını, dolayısıyla davacının usule aykırı, müvekkili firma kaşesi olmaksızın tanzim edilen toplantı tutanağına dayalı olarak da alacak talep etmesinin kabul edilemeyeceğini, davacı taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraflarca ticari defter ve belgelerin eksiksiz olarak bilirkişilere ibraz edilmemesi ve sunulan kayıtlarında yukarıda belirtildiği üzere tasdiksiz olmaları nedeniyle, bilirkişiler tarafından iş ortaklığı ve bayilik sözleşmeleri kapsamında, fatura ve belgelerde detaylı inceleme yapılamadığı, bu sözleşmeler gereğince ne kadar fatura düzenlendiği ve ne kadarının cari hesaba yansıtıldığının tespit edilememesi nedeniyle; davacı tarafın dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu hizmet bedelleri, abonman bedelleri ve sim kart bedellerinin tespit edilemediği, ayrıca çıkarılan cari hesaba göre de davacının davalı tarafa borçlu olduğunun belirlendiği, buna göre, davacı tarafça her ne kadar bayilik ve iş ortaklığı sözleşmesinden kaynaklanan hizmet, abonman ve sim kart bedelleri bakımından alacaklı olduğu, ayrıca Antalya 8. İcra Müdürlüğü 2015/2632 sayılı dosyası ve Antalya 4. İcra Müdürlüğü 2014/10688 Esas sayılı icra dosyası ile davalı tarafından icra takibine konu edilen çeklerin davalıya teminat amaçlı verildiği ileri sürülmüş ise de ispat yükü üzerinde olan davacının bu iddialarını mevcut delil durumu ve dosya kapsımına göre ispatlayamadığı belirtilerek davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapıldığı gibi savunma hakkının da kısıtlandığı, bilirkişi raporunda davalı şirketin 459.606,09TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak bu alacak miktarı belirlenirken, 114.666,09TL cariden gelen alacak olarak belirtilmiş ve 344.940,00TL ise müvekkilinin icra takibi borcunun rakamı olan 344.940,00TL toplamı olduğu, ancak bu rakamın davalı şirket tarafından icra takibine konu edilmiş olup, iş bu takip konusu alacak ile ilgili olarak davalı şirket tarafından takas yâ da mahsup talebinde bulunulmadığı, Mahkeme tarafından hazırlanan gerekçenin de yeterli ve aydınlatıcı gerekçeden yoksun olup bu yönüyle de usule aykırı olduğu, zira toplantı tutanağından kaynaklanan alacak talebiyle ilgili de olumlu ya da olumsuz hiç bir açıklamaya yer verilmediği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, bayilik sözleşmesinden dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen İş Ortaklığı Sözleşmesinin … Şirketi, … Şirketi ve … Şirketi arasında 01.02.2010 tarihinde imzalandığı,
7/d maddesi ile; iş ortaklığının satış yapacağı yeni müşteriler için, ister iş ortağının doğrudan isterse … tarafından yönlendirilme şeklinde satış olsun, yeni abonelerden tahsil edilecek hizmet bedellerinin % 20′ sinin tahsilatı takip eden 7 gün içerisinde fatura karşılığı davacıya ödeneceğinin, ayrıca yine taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi gereğince da; “sim kart müşteriye ait abonman bedeli” nin 10 TL olarak belirtildiği ve % 20′ sinin bayiye ait olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
… ile … Şirketi arasında düzenlenen 2008 yılı yazılı açık tarihin yazılmadığı, “Bayilik Sözleşmesi” nin 5 nci sayfasında hizmet bedelleri-abonmanlık bedelleri başlığı altında sim kart müşteriye ait abonman bedeli 10 TL olarak belirtildiği ve % 20 sinin bayiye ait olduğunun kararlaştırıldığı görülmüştür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava tarihi itibariyle, davacı ticari defter kayıtlarına göre 461.873,37TL davalıya bakiye borç bulunduğu, davalı ticari defter kayıtlarına göre ise 459.606,09TL davacıdan bakiye alacak bulunduğu ve aradaki 2.267,28 TL bu farkın iki firma arasında birbirini teyit etmeyen kayıtlardan kaynaklandığı, taraflarca ticari defter ve belgelerin eksiksiz olarak bilirkişilere ibraz edilmemesi ve sunulan kayıtlarında tasdiksiz olmaları nedeniyle, bilirkişiler tarafından iş ortaklığı ve bayilik sözleşmeleri kapsamında, fatura ve belgelerde detaylı inceleme yapılamadığı, bu sözleşmeler gereğince ne kadar fatura düzenlendiği ve ne kadarının cari hesaba yansıtıldığının tespit edilememesi nedeniyle; davacı tarafın dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu hizmet bedelleri, abonman bedelleri ve sim kart bedellerinin tespit edilemediği, ayrıca çıkarılan cari hesaba göre de davacının davalı tarafa borçlu olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacı tarafça alacağın usulüne uygun delillerle kanıtlanamamasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairece yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 07/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”