Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1014 E. 2023/701 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1014 – 2023/701

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1014 ( KABUL-YENİDEN ESAS HAKKINDA
KARAR NO : 2023/701 KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/432 E – 2020/83 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Sözleşmenin iptalinden doğan alacak, yoksun kalınan kar ve manevi tazminat
DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin İptali
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 30/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 01.11.2017 tarihinde “… İçme Suyu İsale hattı Yapım İşi’’ konusunda malzeme satın alma ve nakliye sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin bitim tarihinin 01.05.2018 tarihi olduğunu, müvekkili ile davalı şirketin sözleşme gereği 2 ay boyunca sıkıntısız bir şekilde çalıştığını, davalı şirketin sözleşmeden doğan isteklerinin müvekkilince yerine getirildiğini, davalı şirketçe müvekkiline sözleşme gereğince müvekkilinin hakedişleri neticesinde çek ile ödeme yapıldığını, ancak 01.01.2018-01.02.2018 tarihlerini kapsayan Ocak ayında davalı şirketçe talep ettiği tüm malzemeler sağlanmış olmasına rağmen Ocak ayı sonunda davalı şirketin fatura düzenlemek istemediği, müvekkili şirketçe fatura düzenleyecek muhatap bulunamadığını, söz konusu dönemi kapsayan faturanın 01.04.2018 tarihinde düzenlendiğini, düzenlenen faturanın 75.634,30 TL olduğunu, sözleşmeye göre davalı şirketin söz konusu meblağı karşılayacak miktarı 90 gün vadeli çek ile ödemesi gerekirken, davalı şirketin söz konusu meblağın yalnızca 20.000,00 TL’sini yaklaşık 10 gün önce ödediğini, başkaca bir ödeme yapılmadığını, tüm bunlara rağmen müvekkili şirketin çalışmaya devam ettiğini, ancak söz konusu sözleşme davalı … A.Ş. tarafından gerekçe göstermeksizin ve sözleşmedeki fesih şartlarına uyulmadan 01.02.2018 tarihinden itibaren feshedildiğini, müvekkili şirketçe sözleşmede belirtilen özelliklere uygun olarak malzemeler teslime hazır hale getirildiğini ancak, davalı şirketin söz konusu malzemeleri teslim almadığını, haklı bir gerekçe göstermeden ve sözleşmedeki şartlara uymadan sözleşmeyi feshettiğini, söz konusu malzemelerin özel malzeme olduğundan müvekkili şirketin söz konusu malzemeleri satacak kimseyi bulamadığını, ayrıca malzemelerin şantiyede fazla yer kaplaması sebebiyle müvekkili şirketin çalışmalarını etkilediğinin keşif ve bilirkişi marifeti ile tespit edilebileceğini, müvekkilinin söz konusu sözleşmeye de güvenerek 01.04.2018 tarihinde evlenecek oğlunun evlilik hazırlıklarında olduğunu, sözleşmenin feshinden dolayı maddi ve manevi zorluklar çektiğini, sözleşmeye bağlılık ilkesi uyarınca taraflar akdettikleri sözleşmedeki hüküm ve koşullarla bağlı olup kural olarak akdin süresinden önce feshinin mümkün olmadığını, aksi durumda haklı bir neden olmaksızın sözleşmeyi fesheden tarafın giderim yükümlülüğü doğacağını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 55.634,30TL alacağın tahsili ve sözleşmenin haksız feshinden doğan 5.000,00 TL yoksun kalınan kar kaybı ile 2.000,00 TL manevi tazminatın fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı …’ın, sözleşme kapsamında üzerine düşen bir kısım edimlerini sözleşmeye uygun ifa etmediğini, bir kısım edimlerini de ayıplı olarak ifa ettiğini, davacının dilekçesinde hak ettiği ödemelerin yapılmadığını iddia etmişse de sözleşmenin 6. maddesine göre ödemelerin alınan malzemelere ilişkin faturaların düzenlenmesini ve davalı … İnşaat’a malzemelerin teslim edilmesini müteakip ödeneceğini, ancak davacı …’ın malzemelerin bir çoğunu teslim etmediğini, tüm uyarılara rağmen eksikliklerin tamamlanmadığını, davacı …’ın ifa ettiğini iddia ettiği edimlerini de ayıplı ifa ettiğini, zira söz konusu malzemelerin davalı … İnşaatın istediği kalite ve ölçüde olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca … İnşaat’ın söz konusu ayıplar giderilene kadar ödemeyi bekletme hakkı bulunduğunu, … İnşaat’ın tüm uyarılarına rağmen …’ın eksik işleri tamamlamaması, ayıplı malzemeleri de aynen iade almaması ve değiştirmemesi sebebiyle, … İnşaat’ın, … ile aralarında imzalanan sözleşmeyi …’ın kusurlu olan sözleşmeye aykırı davranışları sebebiyle feshetmek mecburiyetinde kaldığını, …’ın edimlerini sözleşmeye uygun olarak ifa etmemesine rağmen, … İnşaat’tan sözleşme konusu bedeli talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, …’ın dava dilekçesinde yer alan söz konusu malzemelerin özel üretilmiş malzemeler olduğunu iddia ettiğini, sözleşme konusu malzemelerin kum ve mıcır olduğunu, bu malzemelerin herhangi bir yerden temin edilebilecek özel üretime gerek duyulmayan malzemeler olduğunu, davacı …’ın manevi tazminat talebinde bulunabilmeleri için onur ve saygınlıklarının ihlal edilmesi gerekmekte olduğunu, ancak …’ın dava dilekçesinde şirketin itibarına yönelik bir saldırıdan değil, oğlunu evlendireceği yönündeki iddialara manevi tazminat talebinde bulunduğunu, kötü niyetli olarak talep edilen 2.000,00 TL manevi tazminat talebinin mahkeme tarafından reddine, …’ın dava dilekçesinde yer alan sözleşmenin feshinden doğan 5.000,00 TL yoksun kalınan kar talep edildiğini, sözleşmeye uygun kalite ve ölçüde de malzemeleri ifa etmediğinden ve bir kısım malzemeleri hiç ifa etmemesi dolayısıyla, …’ın kusurlu davranışları sebebiyle sözleşmenin feshedilerek, eksik kalan ve ayıplı ifa edilen işlerin, tamamlanması ve düzeltilmesi için sözleşme konusu işin bir başka şirkete yaptırıldığı, zira aksi taktirde … İnşaat’ın, …’ın eksik ve ayıplı ifası sebebiyle, projenin ihale makamı olan DSİ’ye çok ciddi tazminatlar ödemek zorunda kalacağını, açıklananlar doğrultusunda sözleşme haksız feshedilmediği için …’ın yoksun kalınan kar kaybı taleplerinin mahkeme tarafından reddine, aksi kanaatte olunursa, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesinin hukuka uygun olacağı belirtilerek, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında 01/11/2017 tarihli ” … İçme Suyu İsale Hattı Yapım İşi” konusunda sözleşme düzenlendiği, sözleşmenin bitim tarihinin 01/05/2018 olduğu, davacı tarafça Ocak/2018 dönemine ilişkin olarak sözleşme kapsamında malzemelerin davalı tarafa gönderilerek buna ilişkin olarak 01/04/2018 tarihli ve 75.634,30-TL bedelli faturanın düzenlenerek davalı tarafa gönderildiği, davalı tarafça fatura bedelinden sadece 20.000,00-TL’sinin ödendiği, kalan kısmın ödenmediğinin ileri sürüldüğü, davalı taraf ise davacı tarafça malzemelerin bir çoğunun teslim edilmediğini, tüm uyarılara rağmen eksikliklerin tamamlanmadığını, ifa edilen edimlerin de ayıplı olduğunu, teslim edilen malzemelerin istenilen kalite ve ölçüde olmadığını, bu nedenle sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürdüğü, bu kapsamda, Mahkemece re’sen belirlenen bilirkişi heyeti tarafından tarafların ticari defter ve belgeleri de incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde, tarafların ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve tarafları lehine delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafça iddia olunan 01/04/2018 tarih ve 14085 numaralı 75.634,31-TL tutarındaki faturanın tarafların ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın da kabulünde olduğu üzere fatura bedelinin 20.000,00-TL’lik kısmının davalı tarafça ödendiği, davalı tarafın ticari defter ve belgeleri ile de kayıt altına alındığı üzere 31/12/2018 tarihi itibariyle davalının söz konusu fatura alacağı nedeniyle 36.534,56-TL tutarında borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, öte yandan her ne kadar davalı tarafça söz konusu fatura kapsamında sunulan malzemelerin ayıplı olduğu ve eksik ifade bulunulduğu ileri sürülmüş ise de; davalı tarafça bu yönde bir delil sunulmadığı, bu nedenle bu yöndeki itirazının yerinde olmadığı, sonuç itibariyle bahse konu faturanın her iki tarafında ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu, davalı tarafın ticari defter ve belgelerine göre davacı tarafın alacaklı olduğu miktarın 36.534,56-TL olduğu fatura alacağı nedeniyle bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulü gerektiği, öte yandan, yoksun kalınan kar ve manevi tazminat talepleri bakımından ise gelen malzemelerin ayıplı olup olmadığı, sözleşme gereğince temin edilmeyen malzeme ve diğer hususlar bakımından ilgili kayıt ve belgeler sunulmadığından söz konusu talepler yönünden yasal şartları oluşmadığı gerekçesi ile Davanın kısmen KABULÜ ile toplam 36.534,56-TL alacağın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
1-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Fatura alacağına ilişkin olarak; 10/09/2019 tarihli bilirkişi raporunun davalı tarafın hesap incelemesi kısmında 01/04/2018 tarih 14085 Nolu satın alma faturasına bakıldığında fatura miktarının 75.634,31 TL olduğunun görüleceği, dava dilekçede de belirttiği üzere söz konusu faturaya mahsuben 20.000,00TL ödeme yapıldığı kalan miktarın 55.634,30 TL olduğu, bu yönüyle bilirkişi raporunda 20.000,00TL.lik tutarın mükerrer şekilde kalan miktardan tekrar düşülerek hesap çıkarılmasının hukuka aykırı olduğu; yoksun kalınan karın hesabı açısından da sunulması gereken başka delilin de bulunmasına gerek olmadığı bildirilmiştir.
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Davacı ile müvekkili şirket arasındaki sözleşme gereği, davacı edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğinden müvekkili şirket zarara uğramış olup, davacının müvekkili şirketten alacağı bulunmadığı, söz konusu sözleşme çerçevesinde davacı taraf üzerine düşen yükümlülüklerin bir kısmını yerine getirmediği gibi yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia eden davacı bu edimlerini de ayıplı olarak ifa ettiği, Yerel Mahkeme kararının, eksik ve hatalı inceleme sonucu oluşturulmuş bilirkişi raporunun temel alınarak hazırlanması ve usulüne uygun şekilde tutulmayan ticari defter ve belgelerin mahkemece delil olarak kabul edilmesi hukuka aykırı olduğu, davacının tüm talepleri yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava konusu alacağın kapsam ve miktarı, yoksun kalınan kar uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dairece tarafların istinaf itirazlarının değerlendirilmesi için incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı taraf 01.01.2018 ile 01.02.2018 tarihleri arasını kapsayan 01/04/2018 tarihli ve 75.634,30-TL bedelli faturanın ödenmediğini ileri sürmüş olup, davaya konu faturanın incelenmesinde; … İnşaat Ltd.Şti tarafından … İnşaat Şirketi adına düzenlendiği, kum-çakıl ve nakliye bedeli içerikli olup, açık fatura olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 01.11.2017 tarihinde … İnşaat Şirketi ile … İnşaat Ltd.Şti. Arasında … İçme Suyu İsale Hattı Yapım İşi için Malzeme satın alma sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 7.1.maddesinde; “… , …’ın istediği kalite ve ölçüde sözleşme konusu malları tedarik etmemesi halinde …’ın söz konusu malları aynen iade alıp yenisi ile değiştirme hakkı bulunmaktadır…. söz konusu ayıplı mal tesliminden bizzat kendisi sorumludur.”
7.2. maddesinde; “… Şirketinin, söz konusu ayıbını giderilmesine kadar ödemeyi bekletme hakkı bulunmaktadır. “denilmiştir.
22.03.2019 tarihli Tarım ve Orman Bakanlığı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından … içme suyu isale hattı yapım işi için laboratuvarlarında tespit edilen tutanakları ve raporlara ilişkin kayıtların gönderildiği Yüklenici firma … Şirketinin yüklenimi altında yapımı devam eden belirtilen yapım işi kapsamında yapılan imalatlar ile ilgili herhangi bir ceza kesilmesini gerektirecek bir durum meydana gelmediği söz konusu işte yüklenici firma … Şirketi ile başka firmalar arasında yapılan anlaşmaların kendilerini bağlamadığı belirtilerek raporlar gönderilmiştir.
01.08.2017 tarihli raporda … Şirketine ait kum incelemesine ilişkin hazırlandığı 15.06.2017 tarihli numune kabul işlemi yapıldığı sonuçlar değerlendirilerek talep edilen beton karışımının kullanılıp kullanılmayacağına ilişkin işin sözleşmesi ve teknik şartnamelerine göre karşılaştırılarak talep sahibi tarafından karar verilmesi gerektiği, müşteriye sonuçların C 20/ 25 beton sınıfı için istenen mukavemet değerlerini karşıladığı, Ancak imalatların her türlü takibi denetimi, laboratuvara gönderilmesi sorumluluğunun talep sahibine ait olduğu belirtilmiştir.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacı taraf yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, davalı taraf defterinin usulüne uygun tutulduğu, davacı taraf defterine göre 31.12.2018 tarihinde 56.634,30 TL alacak bakiyesi bulunduğu, davalı tarafın defter kayıtlarında 31.12.2018 tarihinde 36.534,56 TL borç bakiyesi olduğu, ticari defterler arasındaki 20.099,74 TL farkın davalı defterlerinde kayıtlı olup davacı defterinde kayıtlı olmayan 03.05.2018 tarihinde gönderilen havale tutarı 20.000 TL’ den kaynaklandığı; dava konusu faturanın her iki taraf defterinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça usulüne uygun ve süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı, bu nedenle faturaya konu malların ayıpsız teslim edildiğinin kabulü gerektiği, buna göre Dairece alınan ek raporda taraf defterlerine göre ayrı ayrı yoksun kalınan karın hesaplandığı, davacı tarafın 5.000,0TL yoksun kalınan kar talebi bulunduğundan, bu miktar yoksun kalınan kara da hükmedilmesi gerektiği,manevi tazminat talebinin reddinin doğru olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair istinaf itirazının reddine; davacı vekilinin yoksun kalınan kara yönelik istinaf itirazının kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek davacının 36.534,56 TL alacak bakiyesinin mevcut olduğu, 5.000,0TL yoksun kalınan kar talebi bulunduğundan, bu miktar da yoksun kalınan kar tutarına da hükmedilmesine dair yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
3-Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/432 Esas, 2020/83 Karar 10/02/2020 Tarihli kararının HMK’nin 356.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
4-YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
5- a)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
36.534,56-TL alacak ile 5.000,00-TL yoksun kalınan kar olmak üzere toplam 41.534,56TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
b)Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
c)Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
d)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.837,23TL harçtan peşin alınan 1.069,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.767,59TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
e)Davacı tarafından yatırılan 1069,64 Peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1110,74TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davacı taraf yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g)Davalı taraf yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen tutarlar üzerinden AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
h)Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat, posta ve müzekkere giderinden oluşan 5493,50TL yargılama giderinden davanın kabul ve reddi oranında hesap ve takdir edilen 3.642,89TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
ı)Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
6-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.495,67TL harçtan peşin alınan 623,92TL harcın mahsubu ile bakiye 1871,75TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 11.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
10-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda HMK’nin 356 maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1.maddesi gereğince kesin olmak üzere, 09/05/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”