Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1013 E. 2021/295 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : …. (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : … ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2019
ESAS NO : ….

….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;takibe konu 22.04.2013 tanzim tarihli 75.000,00 TL bedelli çekte yer alan lehtara ait ilk ciro imzasının müvekkili şirketin yetkili temsilcisine ait olmadığını, müvekkili şirketin eski çalışanı olan davalı …’ın çeki eline geçirdiği ve müvekkili şirketin yetkili temsilcisinin imzasını taklit etmek suretiyle kendi adına ciro ettiğini, belirterek İİK’nın 72. maddesi gereğince çeki takibe koyan …a ve de takip dosyasındaki alacağı temlik alan davalı… Elektrik Müh. İnş. Taah. San. Tic Ltd Şti’ye borçlu olmadıklarının tespitine, çek aslının iadesini ve alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu, çekteki davacı kaşesi üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bildirerek davacının haksız davasının reddine karar verilmesini ve lehlerine tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı… Elektrik…Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, çekin keşide tarihi nazara alındığında dava tarihine kadar uzunca bir zaman geçtiği halde herhangi bir itirazın olmadığı, ileri sürülen itirazın kötüniyetli olduğunu, kendilerinin temlik alan iyiniyetli kişi olduğunu, bildirerek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davaya ve takibe konu çekteki lehdar – ilk ciranta kısmındaki davacı şirket kaşesi üzerindeki imzanın şirketin yetkili temsilcisine ait olmadığı ancak davacının inkar ettiği çekteki ilk ciranta- lehtar imzasının, davacı şirketin kabullenerek ödediği başkaca çeklerdeki imza ile aynı olduğu, yani davacı tarafından itiraz edilen imzanın kabullendiği, bu nedenle borçlu olmadığı yönündeki itirazın yerinde görülmediği, davalı olarak temlik eden … gösterilmiş ise de, anılan davalının çekteki alacağını diğer davalı şirkete temlik ettiği ve icra takibini temlik alanın devam ettirdiği nazara alınarak davada husumetinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın usulden reddi gerektiği, davacının tedbir talebi üzerine İİK’nın 72/2 md gereğince icra kasasına yatırılan bedelin ödenmemesine karar verildiği gözetilerek aynı maddenin 4. Fıkrası gereğince dava konusu edilen miktarın %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalı temlik alan şirkete ödenmesine karar verilmiş hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu çekteki imzanın müvekkilinin yetkilisine ait olmadığının bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, borçlunun, bilirkişi tarafından mukayese imza olarak kabul edilen ödenmiş çeke ilişkin olarak imza itirazında bulunmamış olması, daha sonra yapılacak olan bir takipte imza inkarında bulunmasını engellemeyeceğini, müvekkil şirket ile davalılar arasında herhangi bir borç ilişkisi mevcut olmadığını, müvekkili tarafından borçlu olunmadığı da açıkça belirtilmiş, hatta davalıların hangi sebeple alacaklı olduklarını belirtmeleri istendiği halde bu yönde bir izahat getirilmediğini, çekte imzaya itiraz edilmiş, bunun yanında borç bulunmadığı da belirtilmiş ise de olmayan bir şeyin ispatı mümkün olmayacağından ispat yükü ters çevrilmeli ve davalıların hangi sebeple müvekkil firmadan alacaklı olduklarının, çeki hangi sebeple elinde bulundurduklarının ispatının gerektiğini, haksız yere elde bulundurduğu çekle bütün icra takip sürecini tek başına yürüten davalı …’ı bir yana bırakıp sadece dosyadaki parayı çekmek için son anda dosyaya temlik belgesini sunan diğer davalı şirkete husumet yöneltmesini beklemenin de haksız olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kesin olarak belirlemenin yapılmadığını, sadece benzerlik olduğunu belirtildiğini, tamamen farazi ve hukuka aykırı bir gerekçe ile dava konusu çeki de ödemesi gerektiği sonucuna varılması bu sonuçla davacının borcu olmadığı bir parayı ödemek durumunda kalmak bir yana %20 oranında tazminata da mahkum edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı ve çekten dolayı davacının davalılara borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde; davacı tarafın davaya konu çekteki ciro imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek, menfi tespit isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu çekin cirantası davalı …’ın söz konusu çeki icra takibine konu ettiği, takip devam ederken alacağı 09/06/2015 tarihinde diğer davalı … Ltd. Şti’ye temlik ettiği görülmektedir. Dava ise 12/06/2015 tarihinde açılmıştır. Dolayısıyla davanın açıldığı tarih itibariyle davalılardan …’ın alacaklı sıfatı sona ermiş ve onun yerine temliken diğer davalı … Ltd. Şti.’ye geçmiştir. Bu nedenle mahkemece … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğrudur ve davacı tarafın bu yöndeki istinaf itirazı yerinde değildir.
Davaya konu çek üzerindeki imzanın davacı şirketin temsilcisi … eli ürünü olmadığı konusunda bilirkişi raporlarında da belirtildiği gibi bir tartışma bulunmamaktadır. Mahkemece davalı tarafın iddiası üzerine daha önceden davacı şirkete ait imza olan 13 adet çek ile davaya konu çekteki imza karşılaştırılmış ve bilirkişi tarafından imzalarda benzerlik olduğu ve aynı şahsın eli ürünü olabileceği belirtilmiştir. Ancak bu rapor kesin hüküm içermeyen bu haliyle 13 adet çekteki imzalar ile davaya konu çekteki imzanın aynı elin ürünü olduğunu net olarak belirtmeyen bir rapordur. Dolayısıyla bu rapora dayanılarak davanın diğer davalı … Ltd. Şti. yönünden reddine ilişkin hüküm kurulamaz. Bilirkişi raporundan çıkan sonuç, davaya konu çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı yönünde olduğu için bu çekteki davacıya ait ciranta imzası sahtedir. Sahtecilik defi mutlak bir defi olup, herkese karşı ileri sürülebildiğinden, davacının çekten dolayı sorumlu tutulabilmesine imkan bulunmamaktadır.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemece davalılardan… Ltd.. Şti yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davacı tarafın bu yöndeki istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile davalı … yönünden hüküm aynen korunarak, davalı… Ltd. Şti aleyhindeki davanın kabulüne, davacının tazminat isteminin takibin kötü niyetle yapıldığı kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen….Karar sayılı ve 04/11/2019 tarihli kararın HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a)Davacının … aleyhinde açtığı davanın HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
b)Davacının… Elek. Müh. İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhindeki davasının KABULÜ ile Ankara 30. İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyasına konu takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
c)Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
d)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.051,87TL harçtan peşin alınan 1.262,97TL harcın mahsubu ile bakiye 3.788,90TL harcın davalı… Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına,
e)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.414,15TL vekalet ücretinin davalı… Ltd. Şti. tahsili ile davacıya verilmesine,
f)Davalı … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan 2,725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
g)Davacı tarafça yapılan ilk harç masrafı 1.294,77TL ve yargılama giderleri 761,00 TL olmak üzere toplam 2.055,77 TL’nin davalı… Ltd. Şti.den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
h)Davalı… Ltd. Şti tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
ı)Davalı … tarafından yapılan 136.70TL posta giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
i)Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın kararın kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 33,00TL yargılama giderini davalı… Ltd.Şti.’den alınak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliğinin İlk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a.maddesi gereğince kesin olmak üzere, 02/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır