Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1001 E. 2021/333 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/1001 ( KABUL DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2021/333 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2020
ESAS KARAR NO :………..

…………….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 05/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma protokolü uyarınca müvekkilinin emekli maaşının davalı tarafından çekilmesi için noterden vekaletname düzenlenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkiline protokol tarihinde emekli maaşı tahsisi yapılmadığını, verilmiş bir vekaletnamesinin de olmadığını, uzun süre sonra yurtdışından Türkiye’ye dönüş yaptığını, gelirinin azalması sebebi ile nafakanın kaldırılması için dava açtığını, davalının bunun üzerine dava konusu bonoya dayalı icra takibi yaptığını, bononun tanzim tarihinin anlaşma protokolünden iki gün önce, boşanma davasından üç gün önce olduğunu, davalı ile aralarında bono tanzimini gerektirecek para alışverişinin olmadığını, borçlanma kastıyla bono vermediğini, bononun boşanma davası sırasında teminat amacıyla davalıya verildiğini, bu sebeple takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini, haciz baskısı ile yaptığı 60.000,00.-TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının takibe konu bonoya yönelik imza inkarında bulunmadığını, sahteliğini iddia etmediğini, bononun mücerret bir senet olduğunu, senedin elinden zorla alındığını da iddia etmediğini, davanın haksız ve kötü niyetle açıldığını, bu sebeple davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacı taraf takibe konu bononun boşanma davası sırasında düzenlenen protokolün teminatı olarak tanzim ediğini, bedelsiz olduğunu iddia etmişse de; ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının iddialarını yazılı delille ispatlayamadığı, davalı tarafa yemin teklifinde de bulunmadığı görülmekle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Davacının takibin durdurulmasına yönelik tedbir talebi reddedildiğinden, İİK 72/4 maddedeki tazminat koşullarının oluşmadığından, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekil, yerel mahkeme kararının HMK 27, 31 ve 33 m ile …141.m.aykırı olduğunu, dava konusu bononun tarafların evli olduğu sırada boşanma davasından önce nafaka bağlanması ve teminat amaçlı tanzim edildiğini, yerel mahkemece senedin davalının oturduğu evin alınması amacıyla düzenlendiği iddiasıyla ispat külfetinin yer değiştirdiğini, senet metnindeki “bedeli yukarıda ahzolunmuştur” ifadesi senedin mücerretliğini ortadan kaldırıcı mahiyette olduğu ve ispat külfetinin davalıda olduğunu, yerel mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yerel mahkemece verilen kararda karar tarihindeki karar üzerinden vekalet ücreti hükmedilmediğini, hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalı lehine dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davaya konu edilen bono nedeni ile borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve icra takibi sırasında ödenen bedelin istirdadı davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
I-Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle ispat yükü kendi üzerinde olan davacının ispat külfetini yerine getiremediğine göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-Davalı vekilinin istinaf itirazları yönünden yapılan incelemede; mahkemece dava reddedilmesi nedeni ile davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin dava tarihindeki kur üzerinden taktir edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Ancak dava değerinin yabancı para olarak gösterilmesi halinde karar tarihi itibarıyla TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı üzerinden nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, bu kurala uyulmadan yapılan vekalet ücreti hesabı doğru olmamıştır (Y19HD., 03.03.2016 tarih, 2015/10710 Esas, 2016/3724 Karar).
Açıklanan nedenle, davalı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile, HMK m. 353/1-b-2.uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek aşağıdaki şekilde yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
3-Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/194 Esas 2020/228 Karar sayılı 17/06/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın REDDİNE,
b-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
c-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.-TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 11.441,93.-TL harçtan mahsubu ile artan 11.387,53.-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
d-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı yanın yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından istinaf karar tarihindeki AAÜT uyarınca 68.469,25.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
f-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30.-TL harçtan peşin alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
6-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 05/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır