Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/964 E. 2022/26 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ ….

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

……
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
ESAS-KARAR NO …….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 31/01/2022
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturadan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8257 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davalının yerleşim yerinin … olması nedeni ile İcra Müdürlüğü’nün ve Mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, davacının davalıya bedeli ödenmemiş bir ticari alışverişinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanca vade farkı alacağının bulunduğuna ilişkin taraflar arasında bir sözleşme ya da teamül bulunduğu hususunun ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, müvekkiline ait ticari defterlerin incelenmediği, müvekkili tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasının davalı lehine değerlendirilmesinin hatalı olduğu, ticari defter kayıtları incelenirken borç ve alacak miktarı hesabı değil, davalı yanın yapmış olduğu ödemelerin vade tarihinden sonra yapılıp yapılmadığı ve vade farkı alacağının oluşup oluşmadığı hususunun irdelenmesi gerektiği hususunun gözden kaçırıldığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki vade farkından kaynaklanan alacağın talep edilip edilemeyeceği ve var ise alacağın kapsamı toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, vade farkını konu alan faturadan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8257 esas sayılı dosyasının incelenmesinden, takip alacaklısının … …..ve takip borçlusunun ……ti. olduğu, 19.544,16 TL asıl alacak (vade farkı fatura bedeli) üzerinden genel haciz yoluna özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 01/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 04/08/2017 tarihinde İcra Müdürlüğü’nün yetkisine ve borca itiraz ettiği, takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin 15/08/2017 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Vade farkı alacağının talep edilebilmesi için taraflar arasında bu konuda bir sözleşme bulunması veya teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olması gerekmektedir. Somut olayda davacı yanca dosya kapsamında taraflar arasında vade farkı uygulanacağına dair bir sözleşme ya da teamül bulunduğu hususu iddia edilmemiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 31/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”